abstract
stringlengths
1
1.01k
author
stringclasses
118 values
content
stringlengths
1
55.8k
date
stringlengths
18
32
source
stringclasses
50 values
tags
stringlengths
2
284
title
stringlengths
6
166
topic
stringclasses
45 values
url
stringlengths
48
180
Fetih kutlamaları kapsamında Fatih Sultan Mehmet Türbesi ziyaret edildi, dua okundu ve türbeye çiçek bırakıldı
null
'un fethinin 559'uncu yıl dönümü çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Kutlamalar kapsamında İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve İl Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın tarafından Fatih Camii avlusundaki Fatih Sultan Mehmet Türbesi ziyaret edilerek, dua edildi ve türbeye çiçek bırakıldı. Türbe ziyaretinden sonra Fatih Camii Başimamı Osman Şahin tarafından Fetih Suresi okunarak, lokum, irmik helvası ve şerbet dağıtıldı. Türbe çıkışı açıklama yapan Vali Hüseyin Avni Mutlu, "Ecdadımızı büyük bir minnetle rahmetle anıyoruz ve bize dünyanın en güzel şehrini emanet eden ecdadımıza layık olmaya gayret ediyoruz. Dünyanın en güzel şehrine sahibiz. İki kıtanın üzerinde kurulmuş böylesine müstesna bir şehrin hemşehrisi olmak hepimize gurur ve onur veriyor. Bize bu gururu yaşatan ceddimize sonsuz rahmetler diliyoruz. Bugün de bu vesileyle büyük Fatihimiz'in huzurunda İstanbul'un fethi öncesinde dualarda bulunduk ve kendilerine layık olmak üzere huzurlarında dua ettik" diye konuştu. Kadir Topbaş da, İstanbul'un sadece Türkiye'ye değil, dünyaya karşı sorumlu bir şehir olduğunu belirterek, bu şehrin güzelliklerinin bütün dünyayı büyülediğini ve böyle bir şehrin güzelliklerini yaşatmanın herkesin görevi olduğunu dile getirdi. Bu akşam Haliç'te yapılacak fetih kutlamalarını da hatırlatan Topbaş, vatandaşları kutlamalara davet etti. Kutlamalar çerçevesinde ikinci durak Beyazıt oldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mehteran Takımı, Beyazıt'tan Sultanahmet Meydanı'na "Fetih Yürüyüşü" gerçekleştirerek, burada mini bir konser verdi. Mehteran Takımı'nın Sultanahmet Meydanı'ndaki konserine vatandaşlar kadar yabancı turistlerin de ilgisi yoğundu.
29.05.2012 - 14:38
haberturk
['istanbul', 'istanbulun fethi', 'fatih sultan mehmet', 'fatih camii']
İstanbul'un fethi kutlanıyor
Gündem
https://www.haberturk.com/gundem/haber/746270-istanbulun-fethi-kutlaniyor
Balıkesir'in Edremit ilçesinde, darbe girişimi soruşturması kapsamında gözaltına alınıp, adliyeye sevk edilyen 10 iş adamı daha tutuklandı.
DHA
Balıkesir Edremit İlçe Emniyet Müdürlüğü, darbe girişiminin ardından 'paralel yapı'yla bağlantısı bulunan işadamlarına yönelik geçen 7 Ağustos'ta operasyon düzenlendi. Eş zamanlı düzenlenen operasyonlarda 42 kişi gözaltına alındı. Daha önce adliyeye sevk edilen iş adamlarında 22'si tutuklanırken, 10'u ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
15 Ağustos 2016 Pazartesi, 21:06
cumhuriyet
null
10 iş adamı daha darbe girişimi soruşturması kapsamında tutuklandı
Ekonomi
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/ekonomi/585015/10_is_adami_daha_darbe_girisimi_sorusturmasi_kapsaminda_tutuklandi.html
ABD’li halkla ilişkiler firması Burson-Marsteller’ın yaptığı Twitter araştırması, dünya liderlenin mikro blog sitesini ne kadar kullandıklarını ve sosyal ağda ne kadar popüler olduklarını gözler önüne serdi.
null
“Twiplomacy” olarak adı verilen araştırmada öne çıkan sonuçlardan biri, dünya liderlerinin üçte ikisinin Twitterverse’e (Twitter düyasının kapsadığı siber alan) üye olduğu. ABD Başkanı Barack Obama’nın geçtiğimiz hafta eşcinsel evliliği konu alan tweet’i ise mikro blog sayfasının kurulduğu günden bu yana en çok re-tweet edilen (kullanıcılar tarafından tekrar gönderilen) mesajı oldu Burson-Marsteller’ın araştırması, 125 ülkede 264 hükümet yetkilisinin hesabını kapsıyor. Toplamda 264 dünya liderinin Twitter üyeliği bulunuyor. Liderler, bugüne kadar 350 binden fazla tweet atarken, toplam takipçi sayıları da 52 milyonun üzerinde. Takipçileri ne kadar fazla olsa da, ‘Twitter liderleri’nin üçte biri diğer dünya liderlerini takip etmiyor. Hatta onlarca lider, Twitter’da bir kişiyi bile takip ettikleri listesine eklemiş değil. Buna rağmen, liderler takipçileriyle diyaloğa giriyor. Bunu en çok yapan Uganda Başbakanı Amama Mbabazi ve Ruanda Cumhurbaşkanı Paul Kagame. Her ikisinin attığı her 10 tweet’ten dokuzu, cevap niteliği taşıyor. Dünya liderleri, 43 dilde tweet atarken, en çok kullanılan dil, 90 liderin dili olan İngilizce. 41 lider tarafından kullanılan İspanyolca ikinci sırada. Fransızca 25 liderle üçüncü, Arapça 17 liderle dördüncü. Araştırma ekibinde yer alan Matthias Luefkens, “G-20 liderlerinden 16’sı, Twitter’ı aktif olarak politika amaçlı kullanıyor. Ancak Çin, Suudi Arabistan, Endonezya ve İtalya liderlerinin hala Twitterverse’e katılmamış olmaları hayal kırıklığı yaratıyor... En ilginç olan, dünyanın İngilizce ve İspanyolca tweetler arasında nasıl bölünmüş olduğunu görmek” dedi. Burson-Marsteller’ın bu ay içinde gerçekleştirdiği araştırma, tweet’ler, re-tweet’ler ve hashgtag’ler (etiketler) gibi 30 değişkene dayanılarak yapıldı. Luefkens, Twitter şirketinin araştırmada rol almadığını belirtti. Twitter’ın dünya liderleri listesinden çok takipçisi olan isim, 17.8 milyon takipçiyle ABD Başkanı Barack Obama. Luefkens, Obama’nın tweet’lerinin çok azını kendisinin yazdığını, bunlardan bir tanesinin Sevgililer Günü’nde First Lady Michelle Obama’ya gönderdiği tweet olduğunu belirtti. Obama’nın, 9 Mayıs günü gönderdiği, “eşcinsel çiftlerin evlenmesine izin verilmelidir” tweet’i, 62 bin re-tweet ile Twitter tarihinin en popüler mesajı oldu. Obama hakkında geçtiğimiz hafta içinde 257 bin tweet atılırken, başkanlık seçimindeki rakibi Mitt Romney hakkında atılan tweet sayısı 223 binde kaldı. Politikacıların, Twitter hesaplarını en çok seçim kampanyası döneminde aktif kullandıkları, seçildikten sonra ise sessizliğe gömüldükleri de biliniyor. Bu duruma en iyi iki örnek, Brezilya Cumhurbaşkanı Dilma Rousseff ve Fransa Cumhurbaşkanı Francois Hollande.
26.07.2012 - 15:40
null
[]
Twitter'ın 'dünya liderleri' istatistikleri
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/twitterin-dunya-liderleri-istatistikleri,TnZA5kAFf0-A5l5Y7GyoBQ
En az 3 denemeye rağmen başarılı olmayan tüp bebek uygulamasında hamilelik ihtimalini yükselten "intralipid" tedavisi Türkiye’de de başarıyla uygulanıyor.
null
ABD'de ve ekibi tarafından geliştirilen intralipid yöntemi, üçten fazla  k denemesine rağmen çocuk sahibi olamayan çiftlere umut oluyor. Yöntem, bağışıklık sisteminde düzensizlik olan anne adaylarına, bu sistemi dengeleyip düzenleyen serum verilmesi esasına dayanıyor.  Yöntem hakkında bilgi veren , “Anneye bağışıklık sistemini düzenleyici ve dengeleyici özelliğe sahip, içerisinde yağ olan bir serum veriyoruz. İstanbul’da üç dört defa tüp bebek tedavisi görüp gebe kalamayan annelerin çoğu, bu yöntem sayesinde hamile kaldı” dedi. Ege Temsilcisi Erkan Doğan ve dernek üyeleriyle biraraya gelen Uzm. Dr. Özörnek, gebelikle bağışıklık sisteminin birbiriyle etkileşim içerisinde olduğunu ifade etti. Bağışıklık sistemi düzensizliği yaşayan birçok kadının, sürekli düşük yaptığını ya da tüp bebek denemelerinin başarısızlıkla sonuçlandığını aktaran Özörnek, şöyle konuştu: “Bebeğin gen materyalinin yarısı babadan geliyor. Bu genler, anne vücuduna yabancıdır. Aslında annenin bu genleri atması, dolayısıyla her gebeliğin düşükle sonuçlanması lazım fakat gebelikte yabancı genler, bağışıklık sistemindeki hücreler tarafından görülmüyor. Biz tıpta bu duruma, bağışıklığın toleransı diyoruz. Annenin vücudu bu durumu tolere ettiği için dokuz ay sonra bebek, sağlıklı bir şekilde dünyaya geliyor. Toleransta oluşacak bir problem, tekrarlayan düşüğe ya da tüp bebek tedavisindeki başarısızlıklara neden olabiliyor. Peki, bu bağışıklık sistemindeki düzensizliği tekrar rayına koyabilir miyiz? Amerika’da Prof. Dr. Carolyn Coulam ve ekibi bu konu üzerinde çalışıyordu.” Coulam’ın dünyada üreme immünolojisi alanında çalışan önemli bilim insanları arasında yer aldığını ifade eden Özörnek, “Amerikalı bilim kadınının geliştirdiği yle, bağışıklık sisteminde düzensizlik olan anne adaylarına uygulanan intralipid tedavisinin başarılı olduğu görüldü. Bu serum, bağışıklık sistemini dengeliyor ve düzenliyor. Serumu, tüp bebek tedavisini uygulayacağımız anne adaylarına embriyoyu transfer ettiğimiz günden bebeğin kalp atışını duyduğumuz ana kadar uyguluyoruz.” dedi. Tedavinin Almanya’da bir merkezde iki yıldır uygulandığını anlatan Özörnek, “2014’ten beri bu tedavi yöntemini biz de uyguluyoruz. Bu tedaviyi, üç veya daha fazla tüp bebek başarısızlığı olan hastalarda uyguluyoruz. Tedavinin hiçbir yan etkisi yok. Sadece serum içerisinde soya ve yumurta olduğu için bu besinlere alerjisi olan hastalara uygulayamıyoruz” dedi.
04.03.2015 - 13:49
CHA
['Genel Sağlık', 'Kadın Sağlığı']
Tüp bebekte başarıyı artıran yöntem
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/tup-bebekte-basariyi-artiran-yontem,sXdUmq_oQ0GJPKjOHz9ZSA
Bilim insanları, ilk kez beyin taraması yaparak bir kişinin kim hakkında düşündüğünü ortaya çıkardı.
null
ABD’li sinir bilimciler, geliştirdikleri beyin taraması yöntemiyle, insanların belli bir ortamda kim hakkında düşündüklerini tespit etmeyi başardı. Cornell Üniverstesi’nden Nathan Spreng ve meslektaşları , sinir bilim alanında yeni kapılar aralayabilecek deneylerini 19 gönüllü üzerinde gerçekleştirdi. Gönüllüler, farklı karakter gruplarından seçildi. Bazıları diğer insanlarla işbirliği yapmak konusunda biraz istekli iken, diğerleri soğuk ve isteksiz kişilerden seçildi. Grupta yer alan diğer iki grupta ise girişken ve sosyal kişilerle, içine kapanık bireyler tercih edildi. Bilim insanları, gönüllülerin her birine toplumda en çok tercih edilen popüler isimlerden biriyle adlandırdı ve cinsiyete göre eşleştirme yaptı. Cerebral Cortex dergisinde detayları yayımlanan deneyde, gönüllülere farklı sosyal senaryolar içinde nasıl davranacaklarını ortaya koyacak sorular soruldu. Bu sorular, bir barda içkiyi yere dökmek veya evsiz bir savaş gazisi para istediği zaman nasıl bir tepki verileceği gibi belli sosyal etkileşimler üzerine odaklandı. Gönüllüler soruları cevaplarken, fMRI (fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme) ile beyin faaliyetleri gözlemlendi. Deney sonunda, gönüllülerin gösterdiği karakterin, alın korteksinde meydana gelen spesifik beyin aktiviteleriyle bağlı olduğu görüldü. Beynin bu kısmı, insanların diğer insanlar hakkında karakter analizi yaptığı yer olarak biliniyor. Buradan yola çıkarak, araştırmacılar gönüllülerin kim hakkında düşündüğünü tespit etmeyi başardı. Discovery News’a konuşan Spreng, “Hayatınız boyunca tanıştığınız ve hatırlamayı başardığınız tüm insanları düşündüğünüzde, bu deneyin ölçeği inanılmaz boyutta... Kullandığımız yöntem, tecrübelerin paylaşılması ve insanları hakkında daha fazla bilgi edinmek için kullanılabilir. Ayrıca, gelecekteki olaylar hakkında yeni gelişmeler yaşanırken neler düşündüğümüzü de anlayabiliriz” dedi.
15.03.2013 - 12:18
null
[]
Kimi düşündüğünüz artık gizli kalmayacak
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/kimi-dusundugunuz-artik-gizli-kalmayacak,wRxU-_kpsU-jbC9c2qWylQ
İHH İnsani Yardım Vakfı: Dosya ile ilgili incelemesini bitiren UCM Savcılığı, İsrail'in savaş suçu işlediğini tespit etti
null
İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfından, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Savcılığının, 'in, Mavi Marmara gemisine düzenlediği saldırıda, "savaş suçu" işlediğini tespit ettiği bildirildi. İHH İnsani Yardım Vakfından yapılan açıklamada, İsrail'in Akdeniz'in uluslararası sularında Gazze'ye insani yardım taşıyan Mavi Marmara gemisine düzenlediği saldırıyla ilgili başlatılan hukuk sürecinde önemli bir gelişme yaşandığı bildirildi. UCM'nin Mavi Marmara mağdurları ve geminin bayrağını taşıdığı Komor devleti avukatlarının yaptığı dava başvurusunu kabul ettiği ve dosyanın UCM savcılığı tarafından incelendiği hatırlatılan açıklamada, "Dosya ile ilgili incelemesini bitiren UCM savcılığı, İsrail'in savaş suçu işlediğini tespit etti" ifadesi kullanıldı. Açıklamada, süreçle ilgili gelişmeler ve bundan sonra çizilecek yol haritası için yarın İHH genel merkezinde Mavi Marmara mağdurları ve İHH Başkanı Bülent Yıldırım'ın katılımıyla basın toplantısı yapılacağı kaydedildi.
04.11.2014 - 23:02
haberturk
['mavi marmara', 'insan hak ve hürriyetleri', 'ihh', 'uluslararası ceza mahkemesi', 'israil']
"İsrail savaş suçu işledi"
Dünya
https://www.haberturk.com/dunya/haber/1006310-israil-savas-sucu-isledi
Limak Filarmoni Orkestrası, Zeki Müren konserlerine devam ediyor.
cumhuriyet.com.tr
Limak Filarmoni Orkestrası, Zeki Müren konserlerine devam ediyor. Dünyanın en önemli tenorları arasında gösterilen Murat Karahan’ın sanat yönetmenliğindeki orkestra, yaz turnesi kapsamında Ege sahillerini gezmeye hazırlanıyor. 27 Ağustos Pazartesi günü Bodrum Antik Tiyatro, 28 Ağustos’ta ise Çeşme Açıkhava Tiyatrosu’nda gerçekleştirilecek konserlerde, Zeki Müren’in en sevilen şarkıları izleyicilerle buluşacak. Orkestranın şefliğini ise yine Rengim Gökmen üstlenecek.
25 Ağustos 2018 Cumartesi, 02:17
cumhuriyet
null
Zeki Müren şarkıları Ege’de
Sanat
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/kultur-sanat/1063863/Zeki_Muren_sarkilari_Ege_de.html
Araştırma şirketi Skytrax, kaliteli hizmet veren havayollarını belirledi.
null
31 havayolunun seçildiği listeye Türk Hava Yolları’da girdi Ünlü İngiliz değerlendirme kuruluşu Skytrax, dünyanın en kaliteli havayolları (Quality Approved Airlines) listesini belirledi. 31 havayolunun girdiği listeye Türk Hava Yolları’da girdi. Kalitesi onaylanmış şirketler teknikten, personele, sunumdan, kaliteye kadar 750 farklı parametre üzerinden değerlendiriliyor. Skytrax www.airlinequality.com adresinden havayolu ile seyahat edeceklere rahat ve konforlu bir yolculuk için bu listedeki havayollarından birini tercih etmelerini öneriyor. Air Astana, Air China, Asiana Airlines, China Airlines, Egyptair, Etihad Airways, EVA Air, Finnair, Garuda Indonesia, Hainan Airlines, JetBlue Airways, Malaysia Airlines, Qatar Airways, South African Airways, Thai Airways, Turkish Airlines, Virgin Atlantic Aeroflot, Aer Lingus, Air Berlin, Air Tahiti Nui, ANA, British Airways, Cathay Pacific, Emirates, Kingfisher Airlines, Lufthansa, Kingfisher Airlines, Qantas, Saudi Arabian Airlines, Singapore Airlines Ethiopian Airlines
16.07.2009 - 06:59
haberturk
[]
En kaliteli havayolları
Ekonomi
https://www.haberturk.com/ekonomi/makro-ekonomi/haber/159099-en-kaliteli-havayollari
Çaykur Rizespor Basın Sözcüsü Hasan Yavuz Bakır: "Teknik direktör İsmail Kartal ile prensip anlaşmasına vardık"
cumhuriyet.com.tr
Çaykur Rizespor Basın Sözcüsü Hasan Yavuz Bakır: "Teknik direktör İsmail Kartal ile prensip anlaşmasına vardık" Detaylar birazdan...
30 Mayıs 2019 Perşembe, 14:52
cumhuriyet
null
Çaykur Rize'nin yeni teknik direktörü belli oldu
Spor
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/1418162/Caykur_Rize_nin_yeni_teknik_direktoru_belli_oldu.html
İstanbul Kartal Belediyesi'nde temizlik görevlisi olarak çalışan kişi, beton mikserinin çarpması sonucu yaşamını yitirdi.
null
'un Kartal ilçesi Yakacık Caddesi'nde seyreden Veysel Parlar'ın kullandığı beton mikseri, Kartal Belediyesi'nde temizlik görevlisi olan ve yol kenarında temizlik yapan 43 yaşındaki Uğur Celeb'e çarptı. Olay yerine gelen sağlık ekibi, üç çocuk babası Celeb'in yaşamını yitirdiğini belirledi. Kaza yerine gelen Celeb'in ailesi ve yakınları sinir krizi geçirdi. Beton mikserinin şoförü Parlar, gözaltına alındı.
29.09.2016 - 11:19
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'İstanbul']
Kartal'da trafik kazası: 1 ölü
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/kartalda-trafik-kazasi-1-olu,Fgmil7lvCUaXVCu6qosi7g
Fenerbahçe'de bir sezon forma giydikten sonra Valencia'ya transfer olan Luis Nani, Bade'yi Monaco'ya gönderen Lazio'ya gidiyor.
cumhuriyet.com.tr
İtalya Serie A ekibi Lazio, Valencia’nin kanat oyuncusu Luis Nani’yi kiralık olarak kadrosuna katıyor. Fenerbahçe’de 1 sezon forma giydikten sonra geçen sezon Valencia’ya transfer olan Portekizli futbolcu için İtalyan ekibi 10 milyon Euro satın alma opsiyonu da koydu. 31 Ağustos gecesi saat 23:59’da sona erecek olan transfer döneminini bitimine yakın resmi açıklamanın gelmesi bekleniyor. Valencia’ya 8.5 milyon Euro bedelle giden Luis Nani, geçen sezon 26 maçta 5 gol atıp 8 de asist yaptı.
31 Ağustos 2017 Perşembe, 09:56
cumhuriyet
null
Luis Nani'nin yeni durağı belli oldu
Spor
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/spor/814623/Luis_Nani_nin_yeni_duragi_belli_oldu.html
“Osmanlı’dan Görüntüler”den Orson Welles’in seyirciyle ilk kez 2013 yılında buluşan “Too Much Johnson” (Çok Johnson) adlı filmine 100 yıllık filmler seyirciyle buluşuyor
null
İstanbul Modern Sinema, Kino İstanbul tarafından İstanbul Şehir Üniversitesi işbirliğiyle bu yıl ilk kez düzenlenen İstanbul Sessiz Sinema Günleri’ne ev sahipliği yapıyor. Filli Boya’nın sponsorluğunda gerçekleşen “Sessiz Sedasız Geldiler” temalı programda, sinemanın erken döneminden çeşitli örnekler yer alıyor. 12 Ekim’e kadar sürecek etkinlikte dünyanın çeşitli arşivlerinden Osmanlı dönemi görüntülerinin bir araya getirildiği “Osmanlı’dan Görüntüler” kapsamında bir seçki; Orson Welles’in uzun süre kayıp olduğu sanılan ve seyirciyle ilk kez 2013 yılında buluşan “Too Much Johnson” (Çok Johnson) adlı 1938 tarihli filmi; 1914’te, 1. Dünya Savaşı’nın başlamasına ramak kala çekilmiş pasifist Belçika filmi “Maudite Soit la Guerre” (Savaş Cehennemdir) ve diğer ülkelerden yüz yıllık örneklere yer veriliyor. Etkinlik kapsamında Charlie Chaplin’in sinemaya ilk adım attığı döneme denk gelen Keystone Stüdyoları’ndaki yılları, tam yüz yıl öncesinden bugüne ulaşıyor. Ayrıca sinema tarihinin başyapıtlarından 1920 yapımı “Dr. Caligari’nin Kabinesi” bu yıl dünya prömiyeri gerçekleştirilen renklendirilmiş restorasyonuyla gösterilecek. Filmlere canlı müziğin eşlik edeceği etkinlikte birçok farklı türde çalışan müzisyen ve gruplar da yer alıyor. Müzisyenler arasında birçok filme müziğiyle eşlik etmiş ünlü İtalyan müzisyen Daniele Furlati; tiyatro, yerleştirme ve video yapımlarına müzik-ses tasarımı ve uygulamalarıyla tanınan besteci Çiğdem Borucu; İstanbul’da yaşayan Kolektif İstanbul’un saksofon ustası Richard Laniepce; “theremin” ustası Cihan Gülbudak; sokak müziği yapan Uninvited Jazz Band; filme özel bestesiyle Ozan Tekin ve farklı müziklerden deneysel bir kolaj oluşturan Carroll Catcher gibi isimler yer alıyor. Charlie Chaplin’in ilk filmleri de programda Orson Welles’in filmi “Çok Johnson” Eski İstanbul’u gösteren filmlerden bir kare
10.10.2014 - 10:44
haberturk
['istanbul modern sinema', 'sessiz sinema', '1. dünya savaşı', 'film', 'too much johnson', 'orson welles', 'osmanlı’dan görüntüler', 'charlie chaplin']
İstanbul’da ‘sessiz sinema'
Sanat
https://www.haberturk.com/kultur-sanat/haber/998264-istanbulda-sessiz-sinema
Belçika'da, Heysel Stadı'nda 1985'te İngiltere'nin Liverpool ve İtalya'nın Juventus takımları arasında oynanan Şampiyon Kulüpler Kupası final maçında çıkan olaylarda ölenlerin anısına tören düzenlendi.
null
Tarihe ''Heysel Faciası'' olarak geçen facianın 25. yıldönümünde, stadda hayatını kaybeden 39 taraftar Brüksel'de anıldı. 29 Mayıs 1985'teki maçtan önce Liverpool taraftarlarının İtalyanlar'a saldırması ve çıkan arbede sonucu bir duvar İtalyan taraftarların üzerine çökmüş, duvarın çökmesi ve taraftarların tel örgülere sıkışması sonucu, büyük bölümü İtalyan, 39 taraftar ölmüş, 600 kişi yaralanmıştı. Bunun üzerine tüm İngiliz kulüpleri, Avrupa kupalarından süresiz men edilmiş, daha sonra Liverpool dışındaki İngiliz takımları, Avrupa kupalarına alınmıştı. Liverpool'a da ayrıca 3 yıl ceza verilmiş, bu ceza daha sonra 1 yıla indirilmişti. Maçı, Fransız Michel Platini'nin golüyle Juventus 1-0 kazanmıştı.
29.05.2010 - 15:31
null
[]
''Heysel Faciası''nın 25. yıldönümü
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/heysel-faciasinin-25-yildonumu,khMKXdH0yUuRaGYcF5UGUw
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, 15 Temmuz darbe girişiminin birinci yılında Meclis’te düzenlenecek törene katılmayacaklarını belirterek, "Davetsiz olduğumuz hiçbir yere gitmediğimiz gibi böyle bir yere de gitmeyi düşünmeyiz" dedi.
null
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM'de gazetecilere yaptığı açıklamada, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişiminin birinci yılında, "15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü" anma etkinlikleri çerçevesinde TBMM'deki programlar için CHP'ye davet gelmediğini bildirdi. Gerçekleştirilecek anma programı için tüm partilerden görüş alınmasının nazik bir yaklaşım olacağını ancak bunun yapılmadığını belirten Özel, "Meclisi babalarının malı gibi kullanıyorlar. Burası dedelerinden babalarına miras kalmış bostan tarlası değil. Oraya sahne kurulurken bütün siyasi partilerin fikirlerini almaları gerekirdi ve bütün parti gruplarını davet etmeleri gerekirdi. Davetsiz olduğumuz hiçbir yere gitmediğimiz gibi böyle bir yere de gitmeyi düşünmeyiz" ifadesini kullandı. Özgür Özel, iki tane 15 Temmuz'un var olduğunu iddia ederek, bunlardan ilkinin halkın darbecilere karşı direndiği 15 Temmuz olduğunu bildirdi. Burada herkesin var olduğuna işaret eden Özel, "Halkın darbecilere karşı direniş gösterdiği 15 Temmuz'da hepimiz varız. Bunlar MHP ile bir romantizm yaşayacaklarsa o tarih 20 Temmuz'dur. 20 Temmuz sivil darbesinde AKP ve MHP var. Eğer bir romantizm yaşayacaklarsa 20 Temmuz'dur onun seneyi devriyesi" dedi. Özel, Genel Kurul’un 15 Temmuz özel birleşiminde parti gruplarından istenen konuşma metninin gerekçesinin masumane olduğunu ancak niyetin halisane olmadığını öne sürdü. Bu durumu kabul etmediklerini belirten Özel, "Bir anamuhalefet partisinin liderinin konuşma metni isteniyorsa gerekçesi ne kadar masumane olursa olsun biz bunu halisane bir tutum olarak görmeyiz. Metin yollama gibi bir durum da söz konusu değil" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AB'ye yönelik söylemlerini de eleştiren Özel, bu tutumun örneklerini daha önce de defalarca gördüklerini belirtti. Özel, şu değerlendirmelerde bulundu: "Bizimki rest çeker, kağıtları atar, masayı devirir sonra kendi kendine hızla toplar. Biz bunları defalarca gördük. Manevra kabiliyeti yüksektir. Bırak rest çekmeyi, masayı devirdiğinde 'Pardon yanlış anladınız, yanlışlıkla dizim çarpmıştı' diyip özür dilediğini defalarca gördük. Kıymeti harbiyesi olmayan psikolojik ataklar bunlar." Özgür Özel, 15 Temmuz darbe girişimine yönelik hazırlanan afişler için de Irak'ta ABD askerleri için yapılan bir şeyden kopya çekildiğini iddia etti. Söz konusu afişlerin Türk askerini acz içinde gösterdiğini belirten Özel, şunları kaydetti: "Darbeci generale benzeyen bir yüz falan olsaydı neyse ama rütbesiz erleri acz içinde gösteren, karşısında onları aşağılayan bir takım figürler... Bunlar doğru figürler değil. Bu ülkede bu millet darbecilere karşıdır ama her zaman askerine, mehmetçiğine sahip çıkar. Unutmasınlar ki tabutlarının başında ağladığımız o şehitlerimizin hepsi annelerinin ellerine kına yakıp davul ve zurnayla askere yolladığı mehmetçikler. Onları acz içinde gösteren, kamu vicdanından, halkın kalbinden geri teper. Bu doğru bir şey değil."
12.07.2017 - 16:57
Anadolu Ajansı
[]
Özel: Davetsiz olduğumuz yere gitmeyiz
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/ozel-davetsiz-oldugumuz-yere-gitmeyiz,gfJmrZ4IwEKXY6Hmgsa9FQ
Irak Çevre Bakanı Nermin Osman, Türkiye ve İran'ın suyu Irak'a karşı siyasi baskı aracı olarak kullandığını söyledi.
null
Irak Çevre Bakanı Nermin Osman, Türkiye'nin Fırat-Dicle, İran ise Sirvan nehirlerinden Irak'a akan suyu azaltıklarını belirterek "eğer her iki ülke gerekli su akışını sağlamazsa, Irak'ta çevre felaketi yaşanır" dedi. Irak Çevre Bakanı, Türkiye'nin yeni barajlar kurarak Irak'a su akışını durdurmayı amaçladığını da iddia etti. Osman, Türkiye'nin depolayacağı suyu Irak'a karşı siyasi hedeflerini gerçekleştirmek için kullanacağını iddia etti. Irak Çevre Bakanı "Türkiye'nin suyu petrol karşılığında baskı aracı olarak kullanacağını düşünüyoruz" dedi. Irak'a daha önce saniyede 230 metreküp su gönderen Türkiye, daha sonra bu miktarı 360 metreküpe çıkartmıştı. Bağdat, su miktarının 700 metreküpe yükseltilmesini istiyor.
23.08.2009 - 15:15
NTV Haber
[]
'Suyu siyasi baskı aracı olarak kullanıyorlar'
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/suyu-siyasi-baski-araci-olarak-kullaniyorlar,Or5atzqBTE6eW6HkRL_Khg
Avusturya'nın çiçeği burnunda Başbakanı Kurz, bir Alman gazetesine verdiği söyleşide, "Türkiye'nin AB'de yeri yok" ifadelerini kullandı.
null
Avusturya'nın yeni Başbakanı Sebastian Kurz, Türkiye karşıtı söylemlerini sürdürüyor. Kurz, Türkiye'nin Avrupa Birliği'nde yeri olmadığını söyledi. Kurz, Almanya'da yayımlanan Bild am Sonntag gazetesine konuştu. Türkiye ile Avrupa Birliği arasında yürütülen müzakerelerin kesilmesi gerektiğini söyledi. "Türkiye'de insan haklarının, temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiğini” belirten Kurz, AB'nin buna “hiçbir şey olmamış gibi seyirci kalmasını kabul edemeyeceğini” belirtti. Kurz, "Bana göre, özellikle son yıllarda izlediği siyaset nedeniyle Türkiye'nin AB'de yeri yok” ifadelerini de kullandı. Avrupa'nın en genç başbakanı olan 31 yaşındaki Kurz, dışişleri bakanı olduğu dönemde de Türkiye'nin AB ile müzakerelerine son verilmesi çağrısında bulunmuştu.
25.12.2017 - 11:00
NTV Haber
[]
Avusturya Başbakanı Kurz: Türkiye'nin AB'de yeri yok
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/avusturya-basbakani-kurz-turkiyenin-abde-yeri-yok,mGBe9OwrfECHix4ulKpYYQ
Dünya müzik piyasalarında fırtınalar estiren Arash, Brianna, Kati Line, Chris Thrace ve Vera Brejneva, 14-19 Aralık tarihleri arasında düzenlenecek Dosso Dossi Fahion Show için Türkiye’ye geliyor.
null
Moda etkinlikleri ve konserleri ile Gündem oluşturan Dosso Dossi Fashion Show, yeni etkinliği için startı verdi. Çoğunluğunu Ruslar’ın oluşturacağı 30 ülkeden yaklaşık 5 bin kişinin katılımı ile gerçekleştirilecek şov kapsamında, dünya müzik piyasalarında fırtınalar estiren Arash, Brianna, Kate Line, Chris Thrace ve Vera Brejneva birer konser verecek. Mardan Palace Hotel’de 14-19 Aralık tarihleri arasında düzenlenecek konserlerin, kış döneminde Antalya’nın tanıtılması açısından önemli bir hareket oluşturması bekleniyor. Bölgedeki 5 oteli kapatarak turizme katkı sağlayacak olan Dosso Dossi Fashion Show, çeşitli sürpriz gösteriler ve Türkiye’nin en büyük maskeli balosuna da ev sahipliği yapacak.
06.12.2016 - 13:02
İHA
['Sanat', 'Kadıköy Moda', 'Müzik']
Türkiye’nin en büyük maskeli balosu yapılacak
Sanat
https://www.ntv.com.tr/sanat/turkiyenin-en-buyuk-maskeli-balosu-yapilacak,zzyAN02Gvk-Zyf8cV52Bug
Her yerde ABD Başkan adayı Donald Trump’ı görmekten sıkılanlar için bir tarayıcı eklentisi geliştirildi.
null
Her yerde ABD Başkan adayı Donald Trump’ı görmekten sıkılanlar için bir tarayıcı eklentisi geliştirildi. 2015 yılı boyunca Donald Trump sivri dili ve ani çıkışlarıyla birçok kez haberlere konu oldu ve konu olmaya da devam ediyor. Bu durum bazılarının canını sıkmış olacak ki kendisini -en azından internette- görmemek için Google’ın web tarayıcısı Chrome için bir eklenti geliştirdi. Trump Filtresi ismindeki eklentinin sloganı “Donald Trump’ı internetten sil”.  Filtre eklentisi sayesinde içinde Donald Trump geçen sonuçlar kullanıcının önüne gelmiyor. Filtrenin yumuşak, agresif ve kindar şeklinde 3 seviyesi bulunuyor. Eklentiyi geliştiren isim Rob Spectre. Spectre eklentiyi geliştirme amacını, insanların Donald Trump dışındaki adayları da tanıması gerekliliği olarak açıklıyor.
31.12.2015 - 12:14
ntv.com.tr
['Teknoloji']
İnternette Trump görmek istemeyenlere iyi haber
Teknoloji
https://www.ntv.com.tr/teknoloji/internette-trump-gormek-istemeyenlere-iyi-haber,KLkfMjbmU0-2VcH_I_g39w
AB Konseyi Başkanı Tusk, Avrupa Birliği ülkelerinin İngiltere'ye karşı sempatisinin devam ettiğini kaydederek Brexit kararından vazgeçilmesi durumunda bu ülkeye kapılarının açık olduğu mesajını verdi
null
Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkan Avrupa'da İngiltere'ye duyulan sempatinin devam ettiğini belirterek kararından vazgeçilmesi durumunda bu ülkeye kapılarının açık olduğu mesajını verdi. Strazburg'da devam eden Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulunda, geçen ay düzenlenen AB Zirvesi'nin sonuçları ve İngiltere'nin AB üyeliğinden ayrılması (Brexit) ile ilgili gelişmelerin ele alındığı oturum düzenlendi. Genel Kurula bilgi veren Tusk, "Birleşik Krallık hükümeti ayrılma yönündeki tutumunu devam ettirirse Brexit, gelecek yıl mart ayında, tüm olumsuz sonuçlarıyla bir gerçeklik haline gelecek." ifadelerini kullanarak bunun engellenmesinin yolunun ise İngiliz halkının referandumda verdiği kararda değişikliğe gitmesi olduğunu belirtti. İngiltere'nin Brexit müzakerecisi David Davis'in "Bir demokrasi eğer verdiği kararı değiştiremiyorsa demokrasi olmaktan çıkmıştır" sözlerini hatırlatan Tusk'un, "Avrupa kıtasında kalbimiz sizlere daima açık" demesi, son günlerde ülkede ikinci bir referandumun düzenlenmesiyle ilgili tartışmaları akla getirdi. AB ve İngiltere, Brexit müzakerelerinde birinci aşamayı oluşturan vatandaşlık hakları, İrlanda ve mali anlaşma konularına ilişkin temel hususlarda anlaşma sağladı. Müzakerelerin ikinci aşamasında AB ve İngiltere'nin gelecekte ticaret, güvenlik, terörle mücadele, çevre, eğitim, araştırma ve ikili ilişkileri şekillendirecek konulara ilişkin uzlaşması gerekiyor. Brexit sonrası ilişkileri belirleyecek ikinci aşama için müzakereler, bu ay başlayacak. Ancak ticari ilişkilere dair müzakerelerin mart ayından önce başlaması beklenmiyor. Müzakerelerin amacı, Brexit sonrası yaklaşık 2 yıl sürecek geçiş döneminin şartları üzerinde anlaşma sağlamak olacak.
16.01.2018 - 15:41
Anadolu Ajansı
['İngiltere', 'Avrupa Birliği', 'Avrupa Konseyi', 'Brexit']
Tusk'tan İngiltere'ye "açık kapı" mesajı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/tusktan-ingiltereye-acik-kapi-mesaji,COWKznzvckeTeYL76zbEpw
Burdur'da, 2014 yılında dünyaya getirdiği kız çocuğunu çuval içinde mezarlığa bırakarak, ölümüne neden olduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan Fatma Eratalay Kahveci (26) ile annesi Sebahat Eratalay (44) ve erkek kardeşi Halil Eratalay (22),ömür boyu hapis cezasına mahkum edildi
DHA
'da, 7 Temmuz 2014 tarihinde, rahatsızlanınca Gölhisar Devlet Hastanesi'ne giden Fatma Eratalay'a, yapılan muayene sonucu hamile olabileceği söylendi. Ultrason çektirmeyi kabul etmeyerek, hamile olmadığını savunan genç kadın, hastaneden ayrıldı. Fatma Eratalay, ertesi sabah yoğun kanama nedeniyle yine Gölhisar Devlet Hastanesi'ne gitti. Muayenede, kadının en az 7- 8 aylık kız bebek dünyaya getirdiği, kanamanın da bundan kaynaklandığı tespit edildi. DHA'da yer alan habere göre polise bilgi verilirken, sorguya alınan Fatma Eratalay, kız çocuğunu evinde doğurduğunu, daha sonra çuval içinde kardeşine vererek, atmasını istediğini itiraf etti. Bu bilgilerin ardından harekete geçen polis, Konak Mezarlığı'nda bebeğin cesedini buldu. Antalya Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopside, canlı olarak doğduğu belirlenen kız bebeğin, çuvalda havasızlıktan boğulduğu saptandı. Fatma Eratalay Kahveci, emniyetteki sorgusunun ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklanıp, Burdur E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Fatma Eratalay ile tutuksuz yargılanan erkek kardeşi Halil ve annesi Sebahat Eratalay hakkında ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. Burdur Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki yargılama sonucu Fatma Eratalay Kahveci ömür boyu, annesi Sebahat Eratalay 12 yıl 6 ay hapse mahkum edilirken, Halil Eratalay ise beraat etti. Sebahat Eratalay, karar sonrası tutuklanarak, cezaevine gönderildi. Yargıtay'ın kararı bozmasının ardından tutuklu sanıklar Fatma Eratalay Kahveci, Sebahat Eratalay ve tutuksuz sanık Halil Eratalay yeniden yargılandı. Davanın karar duruşmasında son sözleri sorulan sanıklar, suçsuz olduklarını belirterek, beraatlerini talep etti. Mahkeme heyeti, yargılama sonucu Fatma Eratalay Kahveci ve annesi Sebahat Eratalay'ı 'alt soya karşı ve kendisini ruh ve beden bakımından savunamayacak çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan, tutuksuz sanık Halil Eratalay'ı da 'kendisini ruh ve beden bakımından savunamayacak çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapse mahkum etti. Sanıkların cezası, mahkemedeki 'iyi hal'leri göz önünde bulundurularak, ömür boyu hapse çevrildi. Tutuksuz sanık Halil Eratalay da tutuklanarak, Burdur E Tipi Kapalı Cezaevi'ne konuldu.
23.11.2018 - 14:52
haberturk
['haberler', 'son dakika', 'burdur', 'burdur haberleri', 'bebeği öldüren aileye hapis', 'bebeği ölüme terk eden aileye hapis', 'bebeğini öldüren anneye ömür boyu', 'çocuğunu öldüren anneye ömür boyu hapis']
Bebeğini ölüme terk eden anne ile anneanne ve dayıya ömür boyu!
Gündem
https://www.haberturk.com/bebegini-olume-terk-eden-anne-ile-anneanne-ve-dayiya-omur-boyu-2232145
Figen Yılmaz’ın “Dünyayla Söyleşen Şair Ataol Behramoğlu-Yaşamı ve Şiiri”; Behramoğlu’nun şair, devrimci, denemeci, çevirmen, yayıncı, gazeteci-yazar ve akademisyen kimliklerine, tüm bu alanlardaki verimine, mücadelesine ve tüm bu alanlarla özdeş şiirinin dönüm noktalarına ilişkin analitik bir çözümleme.
Cumhuriyet Kitap Eki
“ “ “ “ “ “ “
4 Ekim 2019 Cuma, 12:05
cumhuriyet
null
‘Yaşam için militan, şiir için sadelik ve politika!’
Sanat
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/kitap/1612205/_Yasam_icin_militan__siir_icin_sadelik_ve_politika__.html
Bu yıl yaşanan ekonomik gelişmeler nedeniyle sezon sonu indirimlere erken başlayan giyim firmaları, gelen yüksek talebe sevinirken, sonbahar ve kışlık ürünlerini reyonlarına koymaya başladı.
null
Dünyayı etkileyen ekonomik gelişmeler nedeniyle Türkiye'de de tüketiciler, giyim alışverişlerinde daha tasarruflu hareket eder oldu. Bazı ihtiyaçlarını erteleyen, sahip olduklarıyla yetinen vatandaşların talebi düşünce giyim firmaları bu yıl indirimlere erken başladı. Yaz sezonu indirimlerine normalde ağustos ayı sonlarında giren firmalar, Temmuz sonundan bu yana büyük indirimler yapıyor. Erkek giyim firmalarından Kiğılı, yaptığı indirimlerin ardından 98 ile 198 lira arasında sattığı pantolonları 29-69 lira, 89-119 lira arasındaki gömlekleri ise 19-44 lira aralığına kadar düşürdü. Takım elbiselerin fiyatları ise 199 liradan başlıyor 399 liraya kadar çıkabiliyor. Pierre Cardin ise sezonluk ürünlerinde yüzde 50'ye varan indirimler uyguluyor. Firmada gömlekler 42,5 lira, pantolonlar ise 104 liradan başlıyor. Firma kredi kartına 6 aya kadar taksit yapabiliyor. Dufy, nakit ve kredi kartına tek çekim alışverişlerde yüzde 50, 9 aya varan kredi kartı taksitlerine ise yüzde 40 indirim uyguluyor. İndirimlerle kısa kollu gömlekler 54,5 lira, pantolonlar ise 74,5 liraya kadar düştü. Bisse ise gömleklerde yüzde 30, pantolon ve tişörtlerde yüzde 40 indirim uyguluyor. Sezon sonu kampanyası kapsamında gömlekler 60, pantolonlar ise 65 liradan başlayan fiyatlardan satılıyor. Spor giyim firmalarından Mavi Jeans, yaz ürünlerinde yüzde 70'i geçen indirimler yapıyor. Kampanya ile 30 liradan satılan tişörtler 14,95 liraya, 99,95 liradan alıcı bulan erkek kot pantolonları ise 59,95 liraya indi. Bayan kot pantolonları ise 49,95 liradan başlıyor. Firma, kredi kartına 3 ay taksit sunuyor. Tiffany, yazlık ürünlerine yüzde 50 indirim uygularken, ayakkabı mağazası Flo ise yüzde 50'ye ulaşan indirim yapıyor. Firma, bankalarla yaptığı anlaşmalar kapsamında kredi kartına 9 aya kadar taksit yapabiliyor. Bigblue ise ürünlerinde farklı oranlarda indirime gidiyor. 130 liralık kot pantolonları etiketin yarısına satan firma, 90 liralık bayan kot pantolonları 20 liraya kadar indirdi. Firma, bayan kot pantolonlardan 2 adedini ise 30 liraya veriyor. Tişörtlerde de indirime giden firma fiyatlarını 10 ve 15 lira olarak belirledi. Bigblue, sonbahar ve kışlık ürünlerini de reyonlarına koymaya başlarken, yeni sezon kot pantolonlar, yüzde 20 indirimle 97,5 liradan satılıyor. Mağazaların Bursa'daki şubelerinin yetkilileri, sezon sonu indirimleri sayesinde canlanan satışlardan oldukça memnun olduklarını belirterek, ''Birçok tüketici, sezon sonunu bekliyor. Önümüzdeki yaz giyeceklerini Ağustos sonunda alıp, ucuza getirmiş oluyor. Tüketiciler de bilinçlendi. Alacağı ürünün fiyatını sürekli takip ediyor. Büyük indirim yapıldığında da kaçırmıyor'' dedi.
17.08.2009 - 15:39
Anadolu Ajansı
[]
Giyimde sezon sonu indirimler hız kazandı
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/giyimde-sezon-sonu-indirimler-hiz-kazandi,YSKUUQIH_UqzkL6e-31x9Q
Hükümet, sosyal yardım alanlarla ilgili yeni düzenlemeye gidiyor. Devletten yardım alanlara iş arama zorunluluğu getiriliyor. İŞKUR, bu kapsamdaki kişileri, işe yerleştirmede özel grup olarak değerlendirecek.
null
Türkiye'de 10 milyona yakın insan, sosyal yardımla yaşıyor. Değişik kurumların yaptığı sosyal yardımlar, yardım alanları çalışma hayatından uzaklaştırdığı gerekçesiyle zaman zaman eleştiriliyor. Sosyal yardım alanların çalışabilir durumda olanlarını işgücüne katmak için özel önlemler geliştirmeyi 2010 programına alan hükümet ise bu konuda ilk adımı attı. Ekonomi Koordinasyon Kurulu, sosyal yardım alan nüfus içinde sağlıklı ve çalışabilir durumda olanların işkur'a kaydolarak iş aramasını kararlaştırdı. İlk etapta 18-45 yaş aralığındakiler için sosyal yardım alabilme imkanı, İŞKUR'a kaydolma şartına bağlandı. İŞKUR, kayıtları dönemsel olarak yenileyecek. Sosyal yardım alan vatandaşlar, işe yerleştirmede özel olarak değerlendirilecek. Bu vatandaşlara meslek edindirme kurslarıyla eğitim de olanağı da sunulacak. Sosyal yardım almak için iş arama koşulu getiren yeni kararın uygulanmasında birçok kurum devrede olacak. İŞKUR verileri, sosyal yardımlaşma, vakıflar ve Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu genel müdürlükleriyle entegre hale getirilecek. Sosyal yardım ödemesi yapılacak kişinin iş arayıp aramadığı sistemden kontrol edilecek. Kurumlar, sistemin işleyişi için altyapı çalışmalarını nisan sonuna kadar tamamlayacak. Ekonomi Koordinasyon Kurulu, uygulamayla ilgili gelişmeleri 15 günde bir sunulan raporlarla izleyecek.
22.04.2010 - 11:15
null
[]
İş aramayana yardım yok
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/is-aramayana-yardim-yok,cL1w4x5YU0C1R0HYHtYDIA
Sağlık Bakanı Akdağ, Suriye'deki kimyasal saldırıyı "insanlık dışı bir vahşet" olarak nitelendirdi ve ""Dünyanın bütün güçlü ülkelerinin artık bu gidişe bir 'dur' demesi gerekiyor" dedi.
null
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Suriye'deki kimyasal saldırıda ölen 2 kişi ile 30 hastanın Türkiye'ye getirildiği belirterek, "Bir kimyasal saldırı olduğuna dair bizde bulgular mevcut. Bu bulguları dokümante ederek Dünya Sağlık Örgütüne de gönderiyoruz. İnsanlığın bu meseleye duyarsız kalmaması lazım" dedi. Bakan Akdağ, Suriye'de Beşşar Esad rejiminin, İdlib ilinin Han Şeyhun beldesine düzenlediği kimyasal saldırıyla ilgili gazetecilere yaptığı açıklamada, dün itibarıyla 2 ölü, 30 hastanın Türkiye'ye getirildiğini bildirdi. Saldırıda ölen 2 kişinin de Türkiye'ye getirildiğini belirten Akdağ, "Ayrıca dün itibarıyla müdahale ettiğimiz hasta sayısı yaklaşık 30 kişiydi. Tabii bunlar bize ulaşabilenler. Bize ulaşamayan çok büyük bir sayı var. Yüzlerce insan... Ölenler, ağır biçimde hasar görenler. Bir kimyasal saldırı olduğuna dair bizde bulgular mevcut. Bu bulguları dokümante ederek Dünya Sağlık Örgütü'ne de gönderiyoruz. İnsanlığın bu meseleye duyarsız kalmaması lazım" diye konuştu. Bakan Akdağ, Suriye'de yaşananlara sessiz kalınmaması gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: "Dünyanın bütün güçlü ülkelerinin artık bu gidişe bir 'dur' demesi gerekiyor. Zalim bir rejimin, zalimce çoluk çocuk demeden, genç yaşlı demeden, hamile hasta demeden insanların üstüne bombalar yağdırması, hele hele kimyasal bombalarla saldırması insanlık dışı bir vahşet. Bu vahşete sebep olanları şiddetle lanetliyorum. Mübarek aylardayız, Cenabıhak, onların cezasını versin." Suriye konusunda Türkiye'nin elinden geleni yaptığını ve yapmaya devam edeceğini belirten Akdağ, "Güvenlik temin edildiği ölçüde, bizden talep edildiğinde sınır ötesine sağlık personeli gönderiyoruz. Yine ihtiyaç olursa yine gönderebiliriz. Güvenlik meselesi tabii ki burada önemli. Bu kimyasal saldırılardan sonra ciddi bir temizleme yapmak gerekiyor. Hastanelerimizin bu özellikleri var. Bu temizlikleri yapabilecek karakterlere sahibiz. Müdahale eden arkadaşlarımızı koruyacak korumalı elbiselerimiz de mevcut. İhtiyaç duyanları daha içerideki hastanelere gönderiyoruz" ifadesini kullandı. Akdağ, Türkiye'de tedavi altına alınan hastaların Gaziantep, Hatay'da tedavi altına alındığını sözlerine ekledi.
05.04.2017 - 12:01
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'Türkiye', 'Genel']
Sağlık Bakanı Akdağ: Güçlü ülkeler artık dur demeli
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/saglik-bakani-akdag-guclu-ulkeler-artik-dur-demeli,j7RrZpXSVUaUm5bbN2C-Zg
Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin her yerinde milletin Saadet Partisi etrafında toplandığını öne sürdü.
null
Kurtulmuş, partisinin Adıyaman'da düzenlediği mitingde yaptığı konuşmada, Saadet Partisi'nin büyük kongresinden bu yana adım adım Türkiye'yi dolaştıklarını belirtti. Kurtulmuş, ''Türkiye'nin her yerinde milletimiz yeniden Saadet Partisi etrafında toplanıyor. Çünkü Saadet Partisi bu memleketin harcı, çimentosu, bu memleketin, özgür ve müreffeh insanların yurdu olabilmesi için kararlı olan bir siyaseti ortaya koyuyor'' dedi. Meydanlara çıkan liderlerin seçim kampanyalarında birbirlerine karşı sürekli söz dalaşı içinde olduğunu, birinin ak dediğine diğerinin kara dediğini iddia eden Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Birisi diğerine nasıl taş atarım ona bakıyor. Birisi diğerine nasıl böbürlenirim ona bakıyor. Ama bir tek parti meydanlarda çıkıyor, görüşlerini söylüyor. Siyasi olarak yapıcı bir üslup kullanıyor, yol gösterici bir üslup kullanıyor. Ve doğruya doğru, eğriye eğri diyerek milletin sevgisini sempatisini desteğini sağlıyor. O parti Saadet Partisi'dir.'' Parti olarak diğer siyasi partilerin yaptığı olumlu işlere destek verdiklerini kaydeden Kurtulmuş, ''Saadet Partisi, Adalet ve Kalkınma Partisi doğru bir şey yaptığında iktidarda doğru diyor. Cumhuriyet Halk Partisi'nin çarşaf ve Kur'an kursu açılımı doğru diyor. Kimsenin ayağına taş atmıyor, kimsenin ayağına çelme takmıyor. Doğru bildiğine doğru diyor, yanlışın karşısında yıldırım gibi şimşek gibi siyasetini sürdürüyor'' diye konuştu. Türkiye'nin son dönemde en önemli sorununun ekonomik problemler olduğunu ifade eden Numan Kurtulmuş, ''Özellikle 2000 yılının başından bu yana devam eden politikalar, maalesef milletimizin yoksulluk işsizlik ve ürettiklerinin beş para etmez hale gelmesini sağlamıştır. İşte Adıyaman bunlara en güzel örneklerden. Maalesef en kötü örneklerden birisidir'' ifadesini kullandı. İktidar olduklarında IMF programını ellerinin tersiyle çöp tenekesine atacaklarını ifade eden Kurtulmuş, tütün kotası uygulamasıyla Adıyamanlı tütün üreticilerinin mağdur edildiğini, bu mağduriyeti kendilerinin sona erdirebileceğini savundu.
15.03.2009 - 19:24
Anadolu Ajansı
[]
Kurtulmuş: Saadet Partisi öne çıkıyor
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/kurtulmus-saadet-partisi-one-cikiyor,TGndXJ_sL0e3EjiYCXyQkQ
Sivas Müftüsü Yusuf Şahin, kurbanlık hayvan konusunda dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.
null
Şahin, ithal hayvanların kurban edilip edilemeyeceği konusunda, ''Hayvanın Müslümanı, kafiri yoktur. Hayvan sorumsuzdur. İster Afrika çöllerinde, ister Avrupa içlerinde, ister Kafkaslar'da, ister cennet vatanımız Anadolu'da yetişmiş olsun. Kurban edilmesinde hiçbir mani yoktur'' dedi.  Vatandaşların, keseceği hayvanın da can taşıdığını unutmaması gerektiğini söyleyen Şahin, şöyle konuştu:  ''Hayvanı aldıktan sonra, bayram günlerine kadar onu barındırırken yemesine, içmesine dikkat etmeliyiz. Hayvanı kesim yerine götürürken mutlaka incitmeden, hayvanı severek götürmeliyiz. Nasıl ki biz insan olarak herhangi bir ağır sözü, ağır lafı kaldıramıyorsak bilin ki hayvanda da aynı hassasiyet, aynı duygu vardır. Hayvana bağırdığın zaman emin olun hayvan anlıyor. Hele hele hayvana vurduğun zaman dikkat edin gözlerinden yaşlar damla damla iner. Ben buna çok şahit oldum.   Gebe ve sütü sağılan hayvanın kesilmemesini isteyen Şahin, ''Son günlerde hep duyuyoruz ülkede hayvan az. Üremenin, çoğalmanın ana şartı dişi hayvanın olması gerekir. Bu nedenle gerek küçükbaş olsun, gerekse büyükbaş olsun dişi hayvan kesilmemesini tavsiye ederiz. Mümkün mertebe erkek hayvanın kesilmesini öneririz'' diye konuştu.  Sığır cinsinden hayvanların mutlaka iki yılını doldurmuş olması, satıcıların hayvanının doğum tarihini bilmesi gerektiğini ifade eden Şahin, ''Alıcı da bu konuda hassas davranmalı, eğer hayvanın yaşında bir şüphesi varsa mutlaka bir veteriner hekimle istişare etmeli'' dedi.   İki yaşını dolduran sığırların ön dişlerinden iki tanesinin diğer normal dişlerinden daha büyük hale geldiğini, iki diş arasının açıldığını söyleyen Şahin, şöyle konuştu:  ''Bu hayvan iki yılını doldurmak üzere. Dişleri sökülmüş, düşmüşse, yerinden diş geliyorsa o da problem değil. Fakat hiçbir hayvan satıcısı kardeşimi suçlamak istemiyorum. Bazı kardeşlerimiz bu ibadetin önemini veya iki yaşını doldurmamış hayvanın kurban edilmiş sayılamayacağını düşünmediğinden hayvanın dişlerini kerpetenle söktürüyorlar.''     İthal hayvanların kurban edilmesiyle ilgili soru üzerine de Şahin, ''Hayvanın Müslümanı, kafiri yoktur. Hayvan sorumsuzdur. İster Afrika çöllerinde yetişmiş olsun, ister Avrupa içlerinde, ister Kafkaslarda, ister cennet vatanımız Anadolu'da yetişmiş olsun. Hiçbir mani yoktur'' dedi.  Ancak insanların sağlığına zarar vereceği için hayvanların sağlıklı olmasına dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden Şahin, ''Dolayısıyla ithal hayvanlarda hastalık olmamasına dikkat etmeliyiz. Buna da tabii ki kendi sahasındaki ilgili birimlerin kontrolü gerekir'' ifadesini kullandı.
03.11.2010 - 18:22
null
[]
İthal hayvan kurban edilir mi?
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/ithal-hayvan-kurban-edilir-mi,LNNPyIVJokWBjJbTe2WyFA
Arjantin temsilcisi Huracan kafilesini taşıyan otobüs, frenlerinde yaşanan sorun sebebiyle Venezuela'da devrilirken, futbolcular kazayı hafif sıyrıklarla atlattı.
null
Arjantin 1. Futbol Ligi ekiplerinden Huracan kafilesini taşıyan otobüs, Venezuela'da trafik kazası geçirdi.  Kulüpten yapılan açıklamada,  ön eleme maçında 'nın takımıyla yapılan karşılaşmanın ardından takım kafilesini havalimanına taşıyan otobüsün, frenlerinde yaşanan sorun sebebiyle devrildiği belirtildi. Kaza sonrası futbolculardan Patricio Toranzo ve Diego Mendoza ile teknik ekipten Pablo Santella'nın, kontrol amaçlı hastaneye kaldırıldığı, diğer oyuncuların ise kazayı hafif sıyrıklarla atlattığı ifade edildi. Kupada deplasmanda Caracas'a 2-1 yenilen Huracan, ilk maçı 1-0 kazandığı için gruplara yükselmeyi garantiledi.
11.02.2016 - 13:33
Anadolu Ajansı
['Futbol', 'Spor']
Arjantin'in Huracan takımını taşıyan otobüs Venezuela'da devrildi
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/arjantinin-huracan-takimini-tasiyan-otobus-venezuelada-devrildi,XH7tna1k60a6Tz88eJ91_w
Afganistan'ın başkenti Kabil'de Taliban'ın uluslararası havaalanına saldırı planladığını haber alan güvenlik güçleri, operasyon düzenledi. Çatışmada 7 Taliban militanı öldürüldü.
null
ABD'nin Kabil Büyükelçiliği ve Uluslararası Güvenlik Destek Gücü'nün (ISAF) merkez karargahının da bulunduğu bölgedeki Kabil Uluslararası Havaalanı'na yönelik intihar saldırısını, Afganistan güvenlik güçleri önledi. Afgan güvenlik güçleri, intihar saldırısı yapmak isteyen Taliban üyesi 7 kişinin, havaalanına 200 metre mesafedeki 2 eve yerleştiğini tespit etti. Bunun üzerine gece başlatılan operasyonda, evlerde bulunan 2 kadın ile 2 çocuk kurtarıldı. Güvenlik güçleri ile intihar saldırısı düzenlemek isteyen 7 kişi arasında yaşanan çatışmaların ardından 2 saldırgan intihar etti. Çatışmaya devam eden 5 saldırgan ise Afganistan güvenlik güçleri tarafından öldürüldü. Yaklaşık 4 saat süren operasyonda, güvenlik güçlerinden herhangi bir kayıp bulunmadığı belirtildi. Kabil Polis Şefi General Eyüp Salengi, Taliban militanlarının havaalanına çok yaklaştığını ancak saldırıyı gerçekleştiremeden öldürüldüklerini söyledi. Operasyonda bomba yüklü aracın ele geçirildiğini belirten Salengi, havaalanına yönelik düzenlenecek saldırıda kullanılmak istenen bomba yüklü aracın patlatılması halinde büyük hasarın meydana gelebileceğini ifade etti. Salengi, yaklaşık 4 saat süren operasyonda, Taliban üyelerinin etkisiz hale getirildiğini, güvenlik güçlerinden herhangi bir kayıp bulunmadığını açıkladı. Operasyonun ardından Kabil Uluslararası Havaalanı'nda uçuşlara yeniden başlandı.
10.06.2013 - 13:34
null
[]
Kabil'de Taliban'a operasyon: 7 ölü
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/kabilde-talibana-operasyon-7-olu,wDkVMvG5GECpTNLB0c93sA
Kılıçdaroğlu, ‘Seçim siyasi bir faaliyet değil’ diyen Meclis Başkanı ve AKP'nin İstanbul adayı Yıldırım'ı eleştirdi. Kılıçdaroğlu, İdris Naim Şahin iddialarına ilişkin ise, " Biz kendi aramızda MYK’da oturup da İdris Naim Şahin’i konuşmadık, tartışmadık. Dar alanda birisi arkadaşlarımıza önermiş olabilir. Kalkıp da kendi tabanımızı küstürme gibi bir lüksümüz yok. Büyük ölçüde bizim dışımızda gelişen bir olay. Aslolan bizim MYK ve PM’mizin alacağı karardır" dedi.
Mahmut Lıcalı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ın “Seçim siyasi bir faaliyet değil” açıklamasını değerlendirmeyi Zaytung’a bıraktığını belirterek, “Seçim siyasi faaliyet değil de nedir Allah aşkına?” diye konuştu. Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) bu konuda iktidara gayri resmi bir görüş bildirdiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, CHP’nin YSK’ye başvurup başvurmaması konusunda “YSK’ye güvenmiyoruz ki; nesine başvuracağız” görüşünü dile getirdi. Kılıçdaroğlu, Ordu Büyükşehir adayı olarak eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in isminin gündeme gelmesi konusunda ise “İdris Bey gelip aday olduğu zaman tabanımızdan gelecek tepki belli. Kalkıp da kendi tabanımızı küstürme gibi bir lüksümüz yok. Büyük ölçüde bizim dışımızda gelişen bir olay. Aslolan bizim MYK ve PM’mizin alacağı karardır” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, genel merkezde bir grup gazeteciyle bir araya geldi. Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları özetle şöyle: (Yıldırım’ın ‘Seçim siyasi bir faaliyet değil’ açıklaması üzerine) Ben bu değerlendirmeyi Zaytung’a bırakmak isterim. Siyasi faaliyet değil de nedir Allah aşkına? (Yıldırım’ın itirazların YSK’ye yapılması açıklaması üzerine) YSK, yandaş seçim kurulu oldu. YSK’den mutlaka gayri resmi görüş ve güvence alınmıştır. ‘Size başvurduklarında ne yaparsınız?’ diye sorulmuş ‘Meraklanmayın’ denilmiştir. YSK hukuka uygun hiçbir karar almıyor. Alamaz da. Çünkü YSK’nin iradesi yok; irade sarayda. YSK’nin bu pozisyonunu bildikleri için üyelerinin sürelerini uzattılar. YSK en son cezaevleriyle ilgili bir karar aldı. Bugüne kadar alınanların tam aksine bir karar aldı. Neden? Söz konusu YSK kararı görüşüldüğünde, üyelerin önünde Adalet Bakanlığı’nın yaptığı çalışmanın sonuçları vardı; hangi cezaevinde hangi partiye ne kadar oy çıkmış diye. (Yıldırım konusunda YSK’ye başvuru yapılması konusunda) YSK’ye güvenmiyoruz ki, nesine başvuracağız. Hukuku, evrensel hukuku tanımayan bir kuruma ne diyeceksiniz? (Yıldırım’ın Meclis Başkanlığı’ndan istifa edip etmeyeceği sorusu üzerine) Binali Bey kazanacağına inanmıyor. İnanan insan istifa eder, ‘Ben geleceğim ve burayı kazanacağım’ der. Kazanmak da istemiyor aslında. Garip bir pozisyon var. Binali Bey neden böyle bir şeyin içine girdi? Zorunlu. Talimat geldi, Binali Bey de giriyor. Binali Bey istifa etti, etmedi hiçbir önemi yok. Biz sonucu görüyoruz: Binali Bey tekrar Ankara’ya gelecek. (İmamoğlu’nun Erdoğan’ı ziyaretine yapılan eleştirilerin anımsatılması üzerine) Ekrem Bey şöyle bir açıklama yaptı: ‘Ben İstanbul’a hizmet etmiş eski belediye başkanlarına gideceğim.’ Erdoğan da belediye başkanlığı yaptı ona da gitti. Ayrım yapmamak gerekiyor. Her partiden belediye başkanlığı yapanlar vardı, onların görüşlerini almaya gitti. Erdoğan’a da bu çerçevede gidildi. Gidilebilir yani... Görüşmede İstanbul ile ilgili gözlemlerini, düşüncelerini aktarıyor. O yüksek binaların doğru olmadığını... O da zaten doğru olmadığını söylüyor... “Ekonomik krizin 31 Mart sonrası derinleşip derinleşmeyeceği sorumuz üzerine Kılıçdaroğlu şunları söyledi: “‘Seçimlerden sonra IMF kapısını çalacak mısınız?’ diye sordum. Her lafıma bir şey yetiştirmeye çalışıyor, bu soruya cevap yok. Gidecek mi gitmeyecek mi? Uluslararası alanda, kapalı kapılar ardında ‘Seçimlere kadar bekleyin seçimlerden sonra IMF’ye gideceğiz’ diyorlar. Çık de ki ‘IMF’ye gitmeyeceğim.’ Diyemiyor. Ekonomik açıdan sıkıntı var, mutfağa yansımış durumda. Ekonomik kriz daha derinleşecek. 2019 daha ağır geçecek. Şimdi kesenin ağzını iyice açtılar. Alınan bütün önlemler faiz ve kredi ekseninde yürüyor. Oysa bir ülkeyi güçlü kılan üretim politikasıdır. Bakıldığı zaman tamamı günü nasıl kurtarırım planı. En uzun vade 1 Nisan. 1 Nisan’a kadar ben bu oyunu nasıl oynarım. Damat da kayınpeder de bunun üzerine yoğunlaşmış vaziyette. Yani 1 Nisan’a kadar ekonomik kriz mutfakları daha derinden vurmadan nasıl götürebiliriz? -Parti olarak YSK’ye güvenmediklerini belirten CHP lideri, kurumun Yıldırım konusunda iktidara gayri resmi bir görüş bildirdiğine işaret ederek başvuruda bulunmayı düşünmediklerini bildirdi. -Binali Yıldırım’ın Saray’dan talimat geldiği için zorunlu olarak aday olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “İstifa etti, etmedi hiçbir önemi yok. Biz sonucu görüyoruz: Tekrar Ankara’ya gelecek” dedi. -Ordu için adı geçen eski Bakan İdris Naim Şahin konusunda CHP lideri son noktayı koydu: “Bizim dünyaya bakışımız belli. Tabanımızı da küstürmeyecek şekilde aday belirlememiz lazım.” -(Ordu için ismi gündeme gelen ve tartışma yaratan İdris Naim Şahin’ın adaylığı konusunun sorulması üzerine) İdris Naim Şahin Bey, Ordu’dan aday olmak ister mi bilmiyoruz. Sonuçta o da uzun yıllar bakanlık yapmış birisi. Bizim dünyaya bakışımız belli. O çerçevede bizim Ordu’dan oy almak için kendi tabanımızı da küstürmeyecek şekilde aday belirlememiz lazım. Tabanımızın da oy verdiği, CHP’lilerin dışında gerçekten de demokrasiyi savunan, Ordu’ya geldiği zaman Ordu’yu yöneteceğini düşünen bir adayı bulmamız lazım. Dolayısıyla biz kendi aramızda MYK’da oturup da İdris Naim Şahin’i konuşmadık, tartışmadık. Dar alanda birisi arkadaşlarımıza önermiş olabilir. Kalkıp da kendi tabanımızı küstürme gibi bir lüksümüz yok. Büyük ölçüde bizim dışımızda gelişen bir olay. Aslolan bizim MYK ve PM’mizin alacağı karardır. -(Erdoğan ve Bahçeli’nin sürekli CHP hakkında sert açıklama yaptıklarının anımsatılması üzerine) “Onlar bizi kısır bir tartışmanın içine çekmek istiyor. Sokaktaki vatandaşın dertleri bir tarafa gitsin diye düşünüyorlar. Biz o tuzağa düşmeyeceğiz. Yerel yönetimlerde ittifak yok zaten, biz işbirliği çalışması yapıyoruz. Erdoğan’ın dili şişecek. Sürekli saldıracak hakaret edecek ama cevap vermeyeceğim. Ben vatandaşın derdini anlatacağım. Artık kavgadan bıktık. Eğer bana bir şey söylemek istiyorsa dünya kadar televizyon kanalı var, oturur konuşuruz iki medeni insan olarak. Erdoğan ve Bahçeli bu çemberin içindeler, biz dışındayız.” “YSK aynı apartmanda oturunları, mukayese olmasın diye farklı sandıklara gönderdi. Aynı apartmandakileri bizim internet sitemizde birbirlerini görme imkânını da sağladık. Taşımayı da kontrol ediyoruz. Diyelim ki ortalama 7-8’in üstünde nüfus olan yerleri uyarıyoruz. ‘Şu adreste 10 kişi oturuyor gidin bakın gerçekten 10 kişi var mı?’ Yaşı 100 üstünde olan seçmenleri inceliyoruz. Bütün bunları çıkarıp örgüte bildiriyoruz. Biz YSK’den çok daha mükemmel çalışıyoruz. Yine de eleştirilmekten kurtulamıyoruz.” “Belediye meclis üyelerinde niteliğe ağırlık veriyoruz. Belediye meclis üyeleri içinde mimar, mühendis, mali müşavir, doktor, çevre mühendisi olmalı. Bu tür insanlar görev alırsa karar alma süreçleri daha kaliteli ve sorgulayıcı olacaktır. Cinsiyet ve gençlik kotalarımız da var.” : (Seçimlerin boykot edilmesine yönelik tartışmalar üzerine) Boykot tartışmalarını yapan daha çok AK Parti’nin trolleri. Sandığa gidilmemesi yönünde böyle bir sol jargon kullanarak çalışmalar yapıyorlar. Ben sandığa gidileceğine inanıyorum. Sorumluluk duyan herkes sandığa gidecektir. Ayrıca adaylarımız da çok iyi. Seçmenimiz o adayları seçmek için sandığa gideceklerdir. Her ne kadar öbür tarafta bir Cumhur İttifakı falan kurulduysa da biz ‘sandıkta ittifak’ dedik ve gerçekten de çok değişik siyasal partilere mensup vatandaş, bizim adaylarımıza oy verecek. Biz bunu sahada da görüyoruz. İYİ Parti ile görüşmeler sürüyor, Saadet Partisi’yle dirsek temasımız devam ediyor, artık sonuna geldik. En kısa zamanda adayları açıklayacağız. Alanlara inme zamanı. Ağırlıklı olarak İstanbul ve İzmir olmak üzere iki il kaldı. Ayın 16’sında bir Parti Meclisi toplantımız var. Yetiştirebildiğimiz kadarıyla 16’sında, yetiştiremediğimiz yerler olursa da onu da en geç bir hafta sonra bitireceğiz. (İzmir adayının nasıl belirleneceği konusunda) Çalışmalar ve görüşmeler sürüyor. Şimdilik İzmir ve İstanbul özel olarak masaya konulmuş kentler değil. Ankara’da Bursa’da devam eden görüşmeler var. Memnuniyet araştırmaları da yapıldı. : (İstanbul ve İzmir ilçelerinde değişiklik olup olmayacağı konusunda) İstanbul ve İzmir’i daha masaya yatırmış değiliz. Üzerinde durduğumuz noktalar var. Kadın belediye başkanı sayımız fazla olmalı. Kadınlar siyasette aktör olarak ortaya çıkmalı. Başarılı belediye başkanlarımız kalacak. İstanbul’daki memnuniyet araştırması değerlendirilecek. İzmir ve İstanbul’u önümüzdeki hafta masaya yatıracağız. CHP’li vekillerin tazminat davaları için fon oluşturmasını anımsattığımızda CHP lideri, “Erdoğan yargıda bir çete oluşturdu. Oluşturduğu çete, sarayın talimatlarını yargı kararına dönüştüren çete. Hukukta olmayan§ ağır para cezaları ile bizi susturmaya çalışıyorlar. Biz susmadık, susmayacağız da. Bireysel sorunlarımız nedeniyle konuşmuyoruz, vatandaşın sorunlarını dile getiriyoruz. Bundan rahatsızlar. Eğer yüksek tazminat davalarını hukuka aykırı bir şekilde bize veriyorlarsa buna karşı güç birliği yapmak gerek. Arkadaşlar o güç birliğini yapmış. Daha önce vatandaşlardan çok teklif geldi ‘Fon açın yardım edelim’ diye. Ama ‘Hayır’ dedim. Sonunda milletvekili arkadaşlar kurdu. Bu fonun kapsamı tazminata mahkûm edilen bütün milletvekili arkadaşları kapsayacak. Milletvekili arkadaşlarımız daha rahat konuşacak” dedi.
13 Ocak 2019 Pazar, 02:28
cumhuriyet
null
Boykot söylemi ak trollerin işi
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/1199682/Boykot_soylemi_ak_trollerin_isi.html
Araçları 4-11 yaş arasında olup vergilerini bilmeden fazla ödeyen yüzlerce kişi mağdur oldu. İşte yapmaları gerekenler ve henüz ödemeyenlerin izlemesi gereken yol...
null
Tüketiciler Birliği, Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu'nda yapılan değişiklikle 1 Ocak 2005'ten itibaren geçerli olmak üzere, indirimli motorlu taşıtlar vergisi uygulamasının başlatıldığını açıkladı. Uygulamaya göre Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu’nun 5. Maddesindeki (I) sayılı tarifede yer alan otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzeri taşıtlar bakımından ödenecek olan vergi, aracın o yıla ait kasko sigortası değerinin yüzde 5’ini aşıyorsa, aynı yaştaki taşıta isabet eden bir alt tarifeden ödeniyor. Uygulama için, Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketler Birliği tarafından her yıl ocak ayı itibariyle çıkartılan, “Motorlu kara taşıtları kasko değer listesi” esas alınıyor. Kanunun tüketici tarafından bilinmediğini açıklayan Tüketiciler Birliği Ankara Şube Başkanı Hakan Tokbaş, vergi tahsilini gerçekleştiren Maliye Bakanlığı ve ilgili birimlerin de tüketicinin indirim hakkını gizlemekle kanun hükmünü zımnen yürürlükten kaldırdığını söyledi. Tokbaş, konuyla ilgili şunları söyledi: "Tüketicinin bilgilenme hakkına sahip olması, kurumların tüketicileri bilgilendirme yükümlülüğünün olması demektir. Bu yükümlülüğe aykırı hareket edilmesi, bu olayda olduğu gibi tüketicilerin, var olan haklarından yararlanamayarak mağdur olmalarına sebep olmaktadır. Maliye Bakanlığı, tüketicinin bilgilenme hakkını vergi daireleri ve ilgili birimleri ile yerine getirmiş olsa idi binlerce tüketici fazladan vergi ödemek zorunda kalmayacaktı. Tüketiciler Birliği’nin, Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) ve Türkiye İstatistik Kurumu'ndan (TUİK) aldığı veri ve istatistiklere göre yaptığı inceleme sonucu son 5 yılda 80 bin tüketicimizin toplamda yaklaşık 120 milyon TL fazladan MTV ödediği ortaya çıkmıştır. İncelemelerimize göre, uygulamadan en fazla yararlanacak olan araçlar 1801 cm3 motor hacmi üstünde ve 4-11 yaş aralığındaki araçlardır. Bunların içerisinde de özellikle 1801-2000 cm3 motor hacmine sahip, 6,9 ve 10 yaşındaki araçların çoğunun uygulamadan yararlandığı görülmektedir. Ödeyeceği verginin, kasko sigorta değerinin yüzde 5’ini aştığını fark eden araç sahibinin “Motorlu Taşıtlar Vergisi Tutarına Esas Olan Kasko Sigortası Değer Bildirim Formu”nu yetkili sigorta acentesine düzenlettirerek, vergi yönünden bağlı bulundukları vergi dairesine, söz konusu formu düzeltme dilekçesine eklemek suretiyle müracaat etmesi gerekmektedir. Uygulama doğrultusunda geriye dönük 5 yıllık taşıt vergisi iadesi istenebilecektir." Tüketiciler Birliği'nin web sitesinde yer alan bilgilere göre, tüketicilerin bu uygulamadan yararlanmak ve fazla ödediği motorlu taşıtlar vergisini geri almak için yapması gerekenler şunlar: Öncelikle, aracınızın 2009 yılı kasko değeri hakkında bilgi edinin. Aracınızın 2005-2008 yılları arasındaki kasko değerini de tek tek tespit ederek not edin. Aracınız için 2005-2009 yılları arasındaki ödediğiniz taşıt vergisini belirleyin. Şimdi, son olarak bütün yıllara ait taşıtlar vergisi ile kasko sigortası değerini tek tek karşılaştırın. Eğer bir yıla ait ödediğiniz vergi, aracınızın kasko sigortası değerinin yüzde 5'ini geçiyorsa, bir alt kademeden ödemeniz gereken vergiyi o yıl için fazla ödediniz demektir. Misal olarak, 1900 cm3 motor hacmine sahip 4 yaşında (2006 model) bir arabanız olsun. Aracınızın 2009 vergisi 1340 TL dir. Eğer aracınızın kasko değeri 26.800 TL den daha az ise aracınızın kasko değerinin yüzde 5 i ödediğiniz vergi miktarından daha az demektir. Bu durumda indirimli vergi uygulamasına hak kazanmış bulunmaktasınız. Yani, 1340 TL yerine bir alt kademede bulunan 865 TL tutarındaki vergiyi ödemelisiniz. Bu aşamalardan sonra, 2005 ile 2009 yılları arasında fazla ödediğiniz bir taşıt vergisi tespit ederseniz, en yakın yetkili sigorta acentesine başvurarak aracınız için kasko değer bildirim formu düzenlenmesini talep ediniz. Son olarak, yetkili acente şirketinden aldığınız formla birlikte bağlı bulunduğunuz vergi dairesine düzeltme dilekçeniz ile birlikte başvurunuzu yapabilirsiniz.
31.07.2009 - 14:03
null
[]
Taşıt vergisini fazla ödediyseniz...
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/tasit-vergisini-fazla-odediyseniz,yepnyl5m0k2mqA3x0fEHyQ
Suriye uyruklu bir kişi, Atatürk Havalimanı'nda çantasındaki dinleme cihazlarıyla yakalandı.
null
Suriye vatandaşı 30 yaşındaki Mahmut M, bu sabah Gaziantep'e gitmek üzere Atatürk Havalimanı İç Hatlar Terminali'ne geldi. Mahmut M'nin X-Ray cihazına koyduğu çantasında çok sayıda dinleme cihazı ve kabloları tespit edildi. Dinleme cihazlarına el koyan polis, Mahmut M'yi de gözaltına alarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürdü.
08.01.2010 - 13:41
Anadolu Ajansı
[]
Havalimanında dinleme cihazıyla yakalandı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/havalimaninda-dinleme-cihaziyla-yakalandi,lUc5mTqrXEuPVFjOIY57dA
Barcelona Teknik Direktörü Pep Guardiola, Thierry Henry'e hem uyarıda bulundu hem de destek mesajı verdi. Guardiola'ya göre, Henry'nin toparlanmaya ihtiyacı var ve Fransız futbolcu bunu başarabilir.
null
Thierry Henry hem Barcelona'da hem de Fransa Milli Takımı’nda zor günler geçiriyor. 32 yaşındaki futbolcu, Barcelona'da forma şansı bulmakta zorlanıyor. Kaptanı olduğu milli takımının maçlarında ise taraftarlardan tepki alıyor. Yıldız golcü, Fransa'nın çarşamba günü konuğu İspanya'ya 2-0 yenildiği maçta oyundan alınırken taraftarların ıslıklarına maruz kaldı. Barcelona'daki çalıştırıcısı Pep Guardiola da Henry'i son günlerdeki performansı nedeniyle uyardı. “Henry oynamıyorsa, belki de başkaları ondan daha hevesli olduğu içindir” diyen Guardiola, “Uzun yıllar boyunca en üst düzeyde kalmasını sağlayan hevesini yeniden kazanmalı” ifadelerini kullandı. Barcelona Teknik Direktörü Giordiola, Henry'e destek mesajı da gönderdi. Genç çalıştırıcı, “Her ne kadar düşündüğünden daha iyi durumda olsa da Henry gelişmesi gerektiğini biliyor. Önümüzdeki 2 ay içinde elinden gelenin en iyisini yapacağından şüphem yok. Daha önce en üst noktaya ulaşmanın ve her türlü zafere ulaşmanın bedelini ödüyor. Kendisi bu durumdan memnun değil. Ben ise ona yardım etmek için buradayım” dedi. 8 yıla yayılan Arsenal döneminin ardından 2007'de Barcelona'ya transfer olan Henry, geçen sezon La Liga ekibine 26 golle katkıda bulunmuştu. Bu sezon ise 24 lig maçından sadece 13'üne çıktı ve 3 gol atabildi.
06.03.2010 - 16:27
Ntvspor
[]
Henry'e uyarı ve destek
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/henrye-uyari-ve-destek,SEe7gibvr0KxQNY-zNB6yA
Son dakika haberi: seçim sonuçları, Türkiye 24 Haziran Genel Seçim ve Cumhurbaşkanı seçim sonuçları dahilinde açıklanıyor. Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimlerine ilişkin anlık sonuçları ’de başta Türkiye geneli olarak görebilir, ili için itibarı ile son verileri haberimizde bulabilirsiniz. ili ve ilçe ilçe Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Seçim sonuçları anlık olarak secim.ntv.com.tr adresinden takip edilebilir.
null
Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri için yurt içinde 56 milyon 342 bin 263, yurt dışında 3 milyon 49 bin 65 kişi olmak üzere, toplam 59 milyon 391 bin 328 seçmenin oy kullanması bekleniyor. 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Seçimleri için Türkiye genelinde toplam 437566 oy kullanıldı. AK Parti ve MHP'nin kurduğu "Cumhur İttifakı" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı destekliyor. CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti ise ‘Millet İttifakı’ adını verdikleri ittifakı kurdu. Millet İttifakı’nda her parti kendi adayını destekleyecek. Cumhurbaşkanı seçimi için adaylar: Recep Tayyip Erdoğan, Muharrem İnce, Meral Akşener, Selahaddin Demirtaş, Temel Karamollaoğlu, Doğu Perinçek. 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimi'ne ise AK Parti, CHP, HDP, İYİ Parti, MHP, Saadet Partisi, Hüda Par ile Vatan Partisi katılacak. BBP seçime AK Parti listelerinden, DP ise İYİ Parti listelerinden katılacak. Cumhurbaşkanı seçiminde 6 aday yarışıyor. Cumhurbaşkanı seçim sonuçlarına göre Türkiye’de cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmiş ve yeni bir dönem başlamış olacak. ili için Cumhurbaşkanı seçim sonuçları itibarı ile şu şekilde (son durum): ili için Milletvekili seçim sonuçları itibarı ile şu şekilde (son durum): Peki 24 Haziran Milletvekili Genel seçimlerinde ittifaklar açısından nasıl bir tablo oluşuyor? İşte anlık sonuçlar : Türkiye’de ilk kez uygulanan sistemle Cumhurbaşkanı seçiminin ikinci tura kalması halinde ikinci tur oylama 8 Temmuz’da gerçekleşecek. Yurt dışında ise 30 Haziran-4 Temmuz tarihlerinde ve azami 5 gün süre ile oy verilecek. Yurt dışındaki seçmenlerin oy kullanacağı ülkelerden Almanya'da 13, ABD'de 7, Fransa'da 6, Rusya, Çin ve Yunanistan'da 4'er, Avustralya, Avusturya, Azerbaycan, Bulgaristan, İsviçre, İran ve Kazakistan'da ise 3'er temsilcilikte oy verilebilecek. RİZE GEÇMİŞ DÖNEM CUMHURBAŞKANI VE GENEL SEÇİM SONUÇLARI
24.06.2018 - 16:57
null
['RİZE seçim sonuçları', '2018 Seçim Sonuçları']
RİZE seçim sonuçları 2018: RİZE ili Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Seçim sonuçlarında son durum
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/rize-secim-sonuclari-2018-rize-ili-cumhurbaskani-ve-milletvekili-secim-sonuclari,V9LTr9P6RU-btfXLhd26Tg
Aşırı gücünü ve performansını ifade edecek şekilde tasarlanmış.
null
Zenvo yaratıcılarının, Hermann & Brandt Design Consultancy’deki tasarımcılara verdiği tasarım talimatı, diğer süper otomobillerin hiçbirine benzemeyen bir süper otomobil tasarlamalarıydı. Tasarım süper otomobil tarzıyla yarış otomobili öğelerini birleştiren bir saldırganlığa sahip olmalıydı. Zenvo ST1'in tasarımının akıcı olması için, tekerlek bombeleri, tavan ve yan panellerdeki hatlar özel olarak tasarlanmış. Bu keskin hatlar kaslı yüzeyle birbirine bağlanıyor ve böylece dramatik yansımalar ortaya çıkıyor. Tasarım genel yüzeyle karşıtlık oluşturan, yarış otomobillerinden ilham almış bir alt karbon difüzer barındırıyor. Zenvo ST1’in ön tarafı altıgen marka Zenvo ızgarasının çevresinde tasarlanmış ve ızgaranın yanlarına frenler ve motor soğutma için kullanılan büyük ön hava girişleri yerleştirilmiş. Bu hava girişleri, hava sürtünme direncini en aza indirmek ve aynı zamanda otomobilin yandan görünümünü daha kompakt bir hale getirmek için arkaya doğru eğimlendirilmiş. Ön taraftaki tema arkada da tekrarlanıyor; burası da yüksek hızda denge için gerek duyulan büyük difüzerlerin etrafında tasarlanmış. Önde olduğu gibi merkezdeki hacmin yanlarında sıcak motor havasını çıkaran, aynı zamanda egzozu ve arka farları içinde barındıran büyük hava çıkışları bulunuyor. Aşırı yüksek hızlara çıkabilen her otomobilde zorunlu olan arka spoiler kısmen arka kanada entegre edilmiş. Spoiler arka kısmın eğimli şekliyle uyum sağlayan benzersiz bir aerodinamik tasarıma sahip. Aracın teknik özelliklerlerine gelince, 7 litre aşırı beslemeli V8 motorun maksimum gücü 6900 devir/dakikada 1104 bg, maksimum torku ise 4500 devir/dakikada 1430 Nm. Azami hız 375 km/s (elektronik kontrollü), 0-100 km/s hızlanma 3 saniye. Aracın boyutları; uzunluk 4.66 m, genişlik 2.04 m, yükseklik 1.19 m. Ağırlığı 1376 kg olan aracın yakıt tankı 69 litre olarak tasarlanmış.
01.10.2009 - 00:33
null
[]
Zenvo ST1
Otomobil
https://www.ntv.com.tr/otomobil/zenvo-st1,I0ga74u4pUiY_YTj81erbQ
Amerikalı bilim adamları, güvenli varsayılan seviyelerde bile hava kirliliğinin diyabet riskini arttırdığını tespit etti.
null
'de yer alan ile 'nin yaptığı araştırma, ni azaltarak dünya çapında hastalarının sayısını düşürme olasılığını doğurdu. Araştırma çerçevesinde havada parçacıklı madde, mikroskobik toz parçacıkları, duman ve benzeri kirleticilerin ölçümleri ile ortalama 8,5 yıl sağlık durumları takip edilen 1,7 milyon emeklinin verileri karşılaştırmalı incelendi. Washington Üniversitesinden öğretim üyesi Ziyad el Ali, ABD Çevre Koruma Dairesi (EPA) ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından güvenli varsayılan seviyelerde bile hava kirliliği ile diyabet arasında önemli bir bağlantı gözlemlediklerini söyledi. Hava kirliliğinin, insülin üretimini azalttığı ve vücudun kandaki glikozu enerjiye dönüştürmesini engelleyerek inflamasyonu tetiklediği düşünülüyor. Çalışma sırasında hava kirliliğinin 2016'da dünya çapında 3,2 milyon yeni diyabet vakasına, yani o sene görülen tüm yeni diyabet vakalarının yüzde 14'üne sebep olduğu da hesap edildi. Dünyada 420 milyondan fazla kişinin diyabet hastası olduğu ifade ediliyor. Araştırmanın ayrıntıları "Lancet Planetary Health" dergisinde yayımlandı.
01.07.2018 - 22:44
Anadolu Ajansı
['Sağlık', 'ABD', 'Diyabet', 'Şeker', 'Diyabetik']
Hava kirliliğiyle diyabet arasında bağlantı olduğu tespit edildi
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/hava-kirliligiyle-diyabet-arasinda-baglanti-oldugu-tespit-edildi,n5ZtzAQ5HUO-ccnMeUDxKw
Trabzonspor'da ayrılık kervanına bir isim kada eklendi. Bordo-mavilerde, Carl Medjani, sözleşmesini tek taraflı olarakfeshetti.
null
Trabzonspor'da, Jose Bosingwa, Kevin Constant ve Bourceanu'nun ardından Carl Medjani de yolları ayırdı. Hem defans hem de ortasahada görev alabilen Cezayirli oyuncu tek taraflı olarak sözleşmesini feshetti. Trabzonspor, fesh haberini Kamuoyu Aydınlatma Platformu ile paylaşırken, FIFA'ya gidileceğini ve yasal yollara başvurulacağını duyurdu. Bordo-mavili ekibin internet sitesinde ise ayrılık süreciyle ilgili detaylar paylaşıldı. "Kulübümüz futbolcusu Carl Medjani haksız fesih yapmasına rağmen bir haftadır kulübümüz ile mevcut sözleşmesinin yüzde 100 zamla artırılarak uzatma talebinde bulunmuştur" denilen açıklamada, "Bu talep kulüp menfaatlerine aykırı görüldüğünden kabul edilmemiştir. Kulübümüz haksız fesih nedeniyle uğradığı ve uğrayacağı zararları tazmin etmek için FIFA’ya başvurarak, tüm yasal haklarını kullanacaktır" ifadeleri kullanıldı. Trabzonspor'da, bu sezon Jose Bosingwa da tek taraflı olarak sözleşmesini feshetmişti. Constant ve Bourceanu'nun sözleşmeleri ise karşılıklı olarak feshedilmişti.
24.11.2015 - 17:45
Ntvspor
['Spor', 'Futbol', 'Trabzonspor']
Carl Medjani sözleşmesini feshetti
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/carl-medjani-sozlesmesini-feshetti,KZemMYnP4E2lLGsBAPk1oQ
İzmir'de aldığı acil sağlık eğitiminin ardından birçok afet ve şiddet olayında insanların yardımına koşan Hemşire Hamiyet Işıksolak, görev yaptığı Ulusal Medikal Kurtarma Ekibinde yurt içi ve dışından sağlıkçılara eğitim veriyor.
null
Sağlık Bakanlığına bağlı görev yapan eğitmen , 8 yıldır hem Türkiye'den hem de yurt dışından sağlık personeline eğitim veriyor. İzmir Sağlık Müdürlüğü Afetlerde Sağlık Hizmetleri Şubesinde görev yapan 44 yaşındaki hemşire Hamiyet Işıksolak'ın 1999 yılında Ankara'da geçirdiği trafik kazasında omurgası kırıldı. Uzun süre tedavi gören Işıksolak, 17 Ağustos 1999'da meydana gelen Marmara Depremi'nde yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle evinden çıkamadı. O günlerde zor durumda bulunan insanların yardımına koşmak için almaya karar veren Işıksolak, iyileştikten sonra kurslara gitmeye başladı. 2007 yılında İzmir 112 Ambulans Servisi'nde göreve başlayan hemşire Işıksolak, bir yıl sonra UMKE ile tanıştı. Zorlu eğitimlerin ardından UMKE'de görev yapmaya hak kazanan Işıksolak, Van ve Simav depremleri, Edremit'teki sel baskını, Soma maden faciası ve Libya'daki iç karışıklık döneminde yaralıların tahliyelerinde görev aldı. nda gösterdiği başarılar sayesinde 2 yıl sonra UMKE'de eğitmen olmaya hak kazanan Işıksolak, hem UMKE'de görev yapacak eğitmenleri, hem de yurt dışından gelen yabancı sağlık ekiplerini eğitmeye başladı. Hamiyet Işıksolak, UMKE'ye katıldığı günü hala unutamadığını, ilk görevlerde biraz zorlansa da afet bölgelerinde zor durumda kalan insanlara yardım ettikçe görevine sıkı sıkıya bağlandığını söyledi. Genelde sert bir eğitmen olduğum söyleniyor. Disiplinsizliğe ve kurallara uymayanlara kızarım. Kişilik yapısı bu, biraz da UMKE'de görev yaptığımız için bizim hata yapma lüksümüz yok. Biz iyi olmak zorundayız. Çok toleransım ve affım yok. Beni en mutlu eden şey bir insanın hayatına küçük de olsa yardımımızın olması, bu inanılmaz mutlu ediyor beni. Ekip arkadaşlarıma sarılıyorum. Bu benim başarım değil ekip işidir." UMKE'de görevli 36 yaşındaki da Işıksolak'ı her açıdan kendisine örnek aldığını söyledi. Beraber birçok göreve gittiklerinin altını çizen Aydın, "Işıksolak, sosyal ortamda çok iyi bir arkadaş ama iş konusunda hata kabul etmez. Onunla göreve gidince kendimi daha rahat hissediyorum. Bizden daha tecrübeli olduğu için bize güven veriyor" dedi.
25.04.2018 - 16:47
Anadolu Ajansı
['Genel Sağlık', 'İzmir', 'Hemşire', 'afet', 'UMKE']
UMKE hemşiresi Hamiyet “Rambo sağlıkçıları” eğitiyor
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/umke-hemsiresi-hamiyet-rambo-saglikcilari-egitiyor,79TUYwvRZUKhctuim1V9JQ
Milli Savunma Bakanlığı, askerlik erteleme süreleri ile ilgili, “Üniversiteler tarafından kimlikleri bildirilen yükümlülerin askerlikleri 2 senelik öğrenim süresi için 4 yıl, 4 senelik öğrenim süresi için 7 yıl, 6 senelik öğrenim süresi için 9 yıl olarak okula ilk kayıt yaptırdıkları yıldan itibaren ertelenebilmektedir” açıklamasını yaptı.
İHA
Milli Savunma Bakanlığı, askerlikte erteleme süreleri hakkında açıklama yaptı. Basında çıkan haberlerin yanlış yorumlamadan kaynaklandığı ve uygulamada bir değişikliğin olmadığı kaydedilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Öğrenci ertelemeleri 1111 sayılı Kanun'un 35'inci maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre üniversiteler tarafından kimlikleri bildirilen yükümlülerin askerlikleri 2 senelik öğrenim süresi için 4 yıl, 4 senelik öğrenim süresi için 7 yıl, 6 senelik öğrenim süresi için 9 yıl olarak okula ilk kayıt yaptırdıkları yıldan itibaren ertelenebilmektedir. Erteleme süreleri, lisans/ön lisan eğitimde 29 yaşını aşmamakta, lisansüstü eğitimlerde ise 35 yaşına çıkabilmektedir. Öğrencilerin mezuniyeti veya okulu terk etmelerinde ise, bu ertelemeleri iptal edilerek yükümlülerin yoklama için gerekli işlemleri başlatılmaktadır. Bununla birlikte öğrenciler öğrenimlerini terk ettikleri veya mezun oldukları tarihten itibaren 1 veya 2 sene süreyle sevk tehirleri haklarını kullanabilmektedirler. Örneğin 2012'de 4 senelik bir fakülteye kaydolan öğrencinin askerliği 2019 yılı sonuna kadar ertelenmektedir. Öğrenci 2016 yılında mezun olduğu takdirde mevcut erteleme süresi iptal edilerek yoklama için gerekli işlemler başlatılmaktadır.”
21 Aralık 2016 Çarşamba, 12:14
cumhuriyet
null
Bakanlık'tan 'askerlik tecil' işlemleriyle ilgili flaş açıklama
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/648636/Bakanlik_tan__askerlik_tecil__islemleriyle_ilgili_flas_aciklama.html
Konya’da bir hastanın tomografisini gören doktorlar gözlerine inanamadı, çünkü tüm karın boşluğu adeta kalınbarsaklarla dolmuştu, karın içinde barsaklardan başka bir şey görünmüyordu. Bağırsağın görünümü ise araba lastiğini andırıyordu.
null
Konya Ataşehir’’de yaşayan 74 yaşındaki Abdil Yüksel, üç ay boyunca şiddetli kabızlık yaşadı. Bu süre içinde Yüksel’in kalınbarsağının ağırlığı 12 kiloya, boyu ise 60 santime ulaştı. Hastanın tomografisi, doktorları bile şaşkına çevirdi. Tüm karın boşluğunu dolduran bağırsağın görünümü araba adeta lastiğini andırıyordu. Acıbadem Eskişehir Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü uzmanları Dr. İhsan Oruk ve Dr. Şener Balas, hastanın hikâyesini dinlediklerinde üç aydır büyük abdestini yapamadığını öğrenince şaşkınlıkları bir kat daha arttı. Dr. İhsan Oruk ve Dr. Şener Balas, daha önce de buna benzer vakalar gördüklerini ancak bu hastanın durumunun çok özel ve aynı zamanda çok ciddi olduğunu belirtti. Çünkü barsakta tuvalete çıkmamaktan dolayı biriken ve taşlaşan dışkı, normal insanlarda en fazla 15 cm uzunluğunda olan kalınbarsağın boyunun 60 cm’ye uzamasına yol açmıştı. Üstelik barsak uzamakla kalmamış, 50 cm genişliğe ulaşmıştı. Hasta acilen ameliyata alındı ve yaklaşık 1,5 saat süren bir operasyonla barsağın uzayan, taşlaşmış dışkıyla dolduğu için 12 kilogramlık kütleye ulaşan bölümü tamamen çıkarıldı. Dr. İhsan Oruk, operasyonla ilgili şu bilgiyi verdi: “Kalınbarsağın anüse yakın olan ve ‘sigmoid kolon’ adı verilen S harfi şeklindeki bölüm tamamen çıkarıldı, barsağın çapının aşırı genişlemesi yüzünden kalınbarsağın ucu karından bir delik açılarak, karnın dışına dışkıyı toplamaya yarayan bir torba (kolostomi) takıldı. Bir süre sonra içi boşalan kalınbarsağın çapının normal insanların kalınbarsak çapına erişecek, o zaman da kolostomi çıkarılabilecek.” Dr. Oruk, hastanın yaşadığı sorun nedeniyle kalınbarsağında delinme olmadığını belirterek, “Hastamız yıllar önce de aynı sorun nedeniyle bir operasyon geçirmiş. Bu aynı problem nedeniyle geçirdiği ikinci operasyondur. Henüz patoloji sonucu çıkmadığı için hastanın tıbbi rahatsızlığının adını koyamıyoruz. Bu teşhisi ancak patoloji sonuçları çıktıktan sonra koyabileceğiz. Bizim tahminimize göre çocuklarda ve bazı yetişkinlerde görülen bir barsak anomalisi durumudur. Bu anomali doğuştan olabileceği gibi, sonradan da gelişebilir. Bu rahatsızlıkta barsak üzerindeki gangligon adını verdiğimiz sinir hücreleri ölüyor. Barsak bu durumda görevini yapamaz hale geliyor, barsak dışkıyla doluyor, içerisinin dolduğunu hastaya hissettirecek hücreler öldüğünden hızla dışkı birikiyor. Hasta bu doluluk hissini duyamadığı için tuvalet ihtiyacı duymuyor ve tuvalete çıkamıyor” diye konuştu. Ameliyattan sonra hastanın çektiği sıkıntıların büyük bir bölümünün azaldığını belirten Dr. İhsan Oruk, hastanın patoloji sonucunun çıkmasıyla birlikte bundan sonraki yaşamına ilişkin neler yapılabileceğine karar vereceklerini açıkladı.
23.12.2010 - 18:01
null
[]
‘Dev barsak’ doktorları bile şaşırttı!
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/dev-barsak-doktorlari-bile-sasirtti,zd8aoq258Ei0Qq3L1mVHSQ
Dışişleri Bakanlığı'ndan ABD'nin yaptırım kararına ilişkin yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, "Yaptırım kararını şiddetle protesto ediyoruz. Hiçbir amaca hizmet etmeyecek söz konusu saldırgan tutumun karşılığı (ABD'ye) gecikmeksizin aynıyla verilecektir. ABD yönetimini bu yanlış karardan geri dönmeye çağırıyoruz" denildi.
null
haberi! Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, ABD Hazine Bakanlığının Türkiye ilgili olarak açıkladığı yaptırım kararının şiddetle protesto edildiği bildirildi. "İki sayın bakanımızı hedef alan söz konusu karar ne devlet ciddiyetiyle bağdaşmakta ne de hukuk ve adalet kavramlarıyla izah edilebilmektedir." ifadesine yer verilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Hukuk sistemimize saygısızca müdahale niteliği taşıyan bu kararın ABD ile ilişkilerimizin özüne aykırı olduğuna ve iki ülke arasındaki sorunların çözümü yönünde sürdürülen yapıcı çabalara büyük zarar vereceğine kuşku yoktur. ABD yönetimini bu yanlış karardan geri dönmeye çağırıyoruz. Hiçbir amaca hizmet etmeyecek söz konusu saldırgan tutumun karşılığı gecikmeksizin aynıyla verilecektir."
01.08.2018 - 23:08
null
['Gündem', 'son dakika', 'son dakika haberleri', 'haber']
Ankara'dan ABD'ye yaptırım tepkisi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/ankaradan-abdye-yaptirimtepkisi,VK_B_RAnZ0q5JmDuZwBifQ
Batı ülkelerinde her 37 saniyede bir kişi toplardamar pıhtılaşması olarak bilinen, “venöz tromboemboli” hastalığı yüzünden hayatını kaybediyor. Hastalığa bağlı olarak her yıl 3 milyondan fazla kişi yaşama veda ediyor. Dünya üzerindeki her dört ölümden birinin nedeni olan venöz tromboemboli hastalığından korunmada da ise hareket etmek, özellikle de düzenli yürüyüş yapmak önemli rol oynuyor.
null
, derin yerleşimli toplardamarlarda kanın pıhtılaşması ile damarların tıkanması anlamına geliyor. genellikle diz altında baldır kaslarındaki toplardamardan başlıyor ve yukarıya, uyluk ve kasık toplardamarlarından akciğer damarlarına ulaşabiliyor.   Kanser hastaları, sigara kullananlar ve hamilelerde kanın pıhtılaşma eğiliminin arttığını  ve en büyük risk faktörünün hareketsizlik olduğunu dile getiren Okan Üniversitesi Hastanesi Kardiyovasküler Cerrahi Uzmanı , ayrıca; uzun süre yatan hastalar, beyaz yakalı çalışanlar, ofis çalışanları, trafikte uzun süre kalan ve uzun uçak yolculuğu yapan kişilerin de derin ven trombozu riski altında olduğunu söyledi, “Bir diğer risk grubu ise otomatik vites araba kullananlardır. Düz vitesli araba kullananlar daha şanslı oluyor, çünkü düz vitesli araba kullanırken, bacakları ileri geri hareket ettirmek açısından çok faydalıdır” dedi.  En önemli belirtisi; aniden başlayan ve çoğu zaman baldır bölgesinde oluşan ağrı ve gerginlik hissi olan hastalığın diğer belirtileri ve tedavisi hakkında Dr. Salihi’nin söyledikleri şöyle: “Ayrıca derin ven trombozunda oluşan pıhtının büyüklüğü ve seviyesine bağlı olarak, baldırın şişmesidir. Baldırda renk ve sıcaklık değişiklikleri de görülebilir. Toplardamar pıhtılaşması, hayatı tehdit eden, tedavi edilmediğinde başta akciğerler olmak üzere kalp ve tüm organların çalışmasını etkileyen ciddi ancak önlenebilir bir hastalıktır. Ailede venöz tromboemboli hikayesi olan kişiler, kontrol için doktora başvurulmalıdır. Zira bu hastalığın genetik etkisi vardır. Uzun süre hareketsiz kalınmamalıdır, özellikle baldır kaslarını çalıştıracak hareketler yapılmalıdır. Ara sıra kalkıp yürümek ve günde 30-60 dakikalık canlı bir yürüyüş yapmak önemli önlemlerden bazılarıdır. Burada amaç kanın birikmesini durdurmak ve bacaklardaki kan dolaşımını hareketli tutmaktır. Oturuyorken bile bazı baldır egzersizleri yapılabilir. Uzun süreli uçak, tren, araba veya otobüs seyahatleri yapıldığında ara sıra koridorda ileri geri küçük yürüyüşler yapılmalıdır. Özellikle risk grubunda olan kişiler basınçlı varis çorabı giymelidir. Sıcak havalarda özellikle susuz kalınmamalıdır, alkol, kafein ve uyku ilaçlarından kaçınılmalıdır. Kilolu olanların kilo vermeleri gerekmektedir. Risk altında olan kişiler araba alırken düz vitesli tercih etmeleri gerekmektedir.” Fotoğraflar: Getty Images Turkey
03.10.2018 - 10:22
ntv.com.tr
['Genel Sağlık', 'Kalp', 'İstanbul', 'Hareketsizlik', 'damar', 'damar yumağı', 'hareketli yaşam', 'egzersiz']
Hareket et, venöz tromboemboli hastalığından kurtul! (3-4 Ekim Dünya Yürüyüş Günü)
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/hareket-et-venoz-tromboemboli-hastaligindan-kurtul-3-4-ekim-dunya-yuruyus-gunu,FJrkETvgjk68QtJ96J9VTg
2018 FIFA Dünya Kupası'na Avrupa elemelerindeki play-off turunda veda eden İtalya Milli Takımı'nın teknik direktörü Gian Piero Ventura, finallere katılamadıkları için İtalyan halkından özür diledi.
null
Play-off turunda, ilk maçta 1-0 yenildiği İsveç ile Milano'daki rövanşta 0-0 berabere kalarak elenen 'da milli takım çalıştırıcısı , geleceğine ilişkin açıklamalarda bulundu.  Maçın ardından basın toplantısı düzenleyen 69 yaşındaki teknik adam, sosyal medyada yer alan iddiaların aksine istifasını açıklamadı. Sportif açıdan çok ağır bir sonuç aldıklarını dile getiren Ventura, "Böyle bir zamanda sadece sonuç nedeniyle İtalyanlardan özür dilerim" dedi. Ventura, San Siro'ya kendilerini desteklemeye gelen taraftarlara teşekkür etti. Sonuçtan üzgün olduğunu ifade eden Ventura, "Dünya Kupası'na gitmek isteyen o hırslı iradeyi ortaya koyduğumuzu düşünüyorum. Bu takımın bir parçası olmaktan gurur duyuyorum" diye konuştu. İstifa edip etmeyeceği sorulan Gian Piero Ventura, "Hayır, bu konuda henüz Başkan'la görüşmüş değilim. Geleceğimi, federasyon ile değerlendireceğiz ve durumla yüzleşeceğiz" yanıtını verdi. Öte yandan, ülkede pek çok kesimin faturayı kestiği isim olan Ventura'nın yerine gelebilecek isimler de medyada tartışılmaya başlandı. Ülkenin önde gelen spor gazetelerinden La Gazzetta dello Sport'un internet sitesindeki ankette, Ventura'nın yerine milli takım teknik direktörlüğüne Juventus Teknik Direktörü Massimiliano Allegri, İtalyan teknik adam Carlo Ancellotti, Chelsea Teknik Direktörü Antonio Conte ve Rusya'nın Zenit St. Petersburg takımını çalıştıran Roberto Mancini aday gösterildi. Ankete katılanlardan yüzde 67 ile en çok oyu alan isim ise şu an bir takım çalıştırmayan ve boşta olan Carlo Ancellotti oldu.
14.11.2017 - 04:50
Anadolu Ajansı
['Spor', 'Futbol', 'İtalya']
İtalya Milli Takımı Teknik Direktörü özür diledi
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/italya-milli-takimi-teknik-direktoru-ozur-diledi,uWPLz7jWTES6NYPs6kbP9w
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün affettiği Güler Zere’nin tedavisi Adana’da özel bir hastanede devam ediyor.
null
Elbistan E Tipi Cezaevinde yatarken hastalığı nedeniyle Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi mahkum koğuşuna kaldırılan Gülay Zere şimdi Adana Özel Ortadoğu Hastanesi’nde yatıyor. Zere'nin refakatçisi Seval Aracı, Onkoloji Bölümü de bulunan hastanede Zere'nin sağlık durumunun dünden daha iyi olduğunu söyledi. Kızını elinde kır çiçeğiyle ziyaret eden anne Güllü Zere ise ''Yüzüm ilk kez güldü. Cumhurbaşkanı Gül'e çok teşekkür ediyorum. Çok şükür kızım şimdi iyi. Kızımın hastanenin mahkum koğuşundaki halini hiç görmek istemiyordum. Şimdi çok sevinçliyim. İyileşeceğine inanıyorum'' diye konuştu. Baba Haydar Zere de tutuklu bulunduğu sırada kızının tedavisinin kötüye gittiğini, beslenemediği için serum takıldığını belirtti. Güler Zere'nin bu sabah ise kahvaltısını yaptığını, havuç ve nar suyu içtiğini anlatan baba Zere, ''Kızımın bırakılması için çaba gösterenlere ve af yetkisini kullanan Cumhurbaşkanı Gül'e teşekkür ediyorum. Güler'in iyileşeceğine inanıyorum. Kızımız gibi çok sayıda mahkum var. Dileğimiz onların da kurtulması'' dedi. Zere'nin bu akşam tarifeli uçakla İstanbul'a gideceği, İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi Onkoloji Kliniğine yatırılacağı açıklandı.
07.11.2009 - 19:15
Anadolu Ajansı
[]
Zere’nin tedavisine hemen başlandı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/zerenin-tedavisine-hemen-baslandi,6-zvoIGzt0ON73Zfs85Pjg
Rusya Devlet Başkanı Viladamir Putin'in basın sözcüsü açıkladı
null
Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Basın Sözcüsü Dmitri Peskov, Putin’in Ermeni soykırımı yıldönümü için düzenlenecek etkinliklere katılmak için Ermenistan’a yapacağı ziyaretin “Türk Akımı” boru hattının inşaatını ve Moskova ile Ankara’nın ilişkilerini etkilemeyeceğini kaydetti. Konuyla ilgili soru üzerine Peskov “ Cumhuriyeti ile temelinde güçlü ekonomik işbirliğinin yattığı çok sıkı partnerlik ilişkilerimiz var. Birçok küresel sorunda tavrımız aynı yöndedir” ifadesini kullandı. Peskov, Ermenistan ve Rusya’yı sayısız birçok faktörün bağladığını belirterek, “Bu etkinlikler hiçbir şekilde hiçbir şeye zarar veremez” dedi.
21.04.2015 - 12:30
haberturk
['rusya', 'erivan', 'açıklama', 'türkiye', 'putin', 'dmitri peskov', 'ermeni']
‘Putin’in Erivan ziyareti Türkiye ile ilişkilere zarar vermez’
Dünya
https://www.haberturk.com/dunya/haber/1068501-putinin-erivan-ziyareti-turkiye-ile-iliskilere-zarar-vermez
ABD Adalet Bakanı Jeff Sessions, izne ayrılan Federal Soruşturma Bürosu (FBI) Başkan yardımcısı Andrew McCabe'iyi emekliliğine iki gün kala kovdu.
null
ABD Adalet Bakanı Jeff Sessions, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, McCabe'in kurumla tüm ilişiğini hemen kesme kararı aldığını söyledi.  Adalet Bakanı Sessions, McCabe'in "basına yasal olmayan açıklamalarda bulunması ve birden fazla kez bilgi sızdırması" nedeniyle görevden alındığını belirtti. Sessions, Başdenetçisi Michael Horowitz tarafından yürütülen iç soruşturmanın sonucuna göre McCabe'in kurumdan ilişiğini kestiklerini duyurdu. Rusya soruşturması kapsamında ABD Başkanı Trump'ın sık sık eleştirdiği McCabe görevden alınmasının ardından yaptığı açıklamada kovulmasını itibarına yapılan bir saldırı olarak nitelendirdi. FBI Başkan yardımcısı Andrew McCabe, "Başkan Trump'ın FBI Başkanı James Comey'i kovmasının ardından gerçekleşen olaylara şahit olduğum için kovulduğuma inanıyorum" dedi. Özellikle Rusya soruşturması bağlamında 2016 yılında etkin görevler yürüten ve Demokratların başkan adayı Hillary Clinton hakkındaki soruşturmaya bakan McCabe,  tarafından birçok kez eleştirilmişti. 18 Mart'ta normal emeklilik süresi gelen ve görevi bırakması beklenen McCabe, kalan tüm izinlerini kullanmak suretiyle 29 Ocak'tan itibaren aktif görevinden ayrıldığını açıklamıştı. Rusya soruşturması kapsamında FBI'da daha önce yaşanan en büyük deprem, 9 Mayıs 2017'de eski FBI Direktörü 'nin Trump tarafından kovulması olmuştu. ABD Adalet Bakanlığı, Rusya soruşturmasına Özel Yetkili Savcı olarak 17 Mayıs 2017 tarihinde Robert Mueller'i atamıştı.
17.03.2018 - 05:44
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Donald Trump', 'ABD']
İzne ayrılan FBI Başkan yardımcısı kovuldu
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/izne-ayrilan-fbi-baskan-yardimcisi-kovuldu,k3SYk5IVYU2QBs47afxA5g
Diyarbakır, Mardin, Van, Siirt, Batman ve Muş'un bazı ilçelerinde ikinci bir emre kadar sokağa çıkma yasağı ilan edildi
null
Mardin Valiliği'nden yapılan açıklamada, "05.10.2014 tarihinden itibaren Kızıltepe ve Nusaybin ilçelerimiz başta olmak üzere ortaya çıkan şiddet eylemleri nedeniyle bozulan asayiş ve güven ortamının tekrar tesis edilmesi için, 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 11/C maddesi gereğince ilimiz Kızıltepe, Nusaybin, Derik, Mazıdağı, Dargeçit ve Savur ilçelerinde 07.10.2014 günü saat 17:00 itibari ile ikinci bir emre kadar sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir" denildi. Diyarbakır Valiliği, şehirde iki gündür devam eden olaylar nedeniyle sokağa çıkma yasağı ilan etti.  Diyarbakır Valiliğinden yapılan açıklamada, bu akşam saat 22.00'dan sabah saat 07.00'ye kadar sokağa çıkma yasağının uygulanacağı belirtildi.  Açıklamada şöyle denildi: "5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 11/C maddesi gereğince ilimiz merkez Bağlar, Kayapınar, Sur, Yenişehir ilçeleri ile dış ilçeler Bismil, Silvan ve Lice ilçelerinde ortaya çıkan şiddet eylemleri nedeniyle bozulan asayiş ve güven ortamının tekrar tesis edilmesi için 07.10.2014 günü saat: 22.00'den, 08.10.2014 günü sabah saat:07.00'ye kadar sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir. Sokağa çıkma yasağı kararı süre bitiminde duruma göre tekrar değerlendirilecektir."   Öte yandan  Van'da, Kobani'ye yönelik saldırılar nedeniyle çıkan olaylar üzerine Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde eğitime bir gün ara verildi. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nin resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, yarın eğitim öğretime ara verildiği belirtildi. Açıklamada, "İlimizde meydana gelen olaylar nedeniyle 08 Ekim 2014 Çarşamba günü eğitim ve öğretime bir gün ara verilmiştir" denildi.  Muş'un Varto ilçesinde, IŞİD'e tepki bahanesiyle düzenlenen izinsiz gösteriler sırasında, belediye binası önünde duran bir aracın içinden kimliği belirsiz kişi veya kişilerce İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne uzun namlulu silahlarla taciz ateşi açıldı.  Öte yandan, HDP'nin "sokağa çıkma çağrısını" bahane ederek Varto ilçesinde düzenlenen gösterilerde kafasına gaz kapsülü isabet etmesi sonucu hayatını kaybeden Hakan Buksur'un cenazesinin ilçeye gelmesinin ardından gerginlik arttı. Gösterilerde, 7 okul molotofkokteyli atılarak yakıldı. AK Parti İlçe Başkanlığı, PTT binası, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'nün yakıldığı ve birçok iş yerinin zarar gördüğü eylemlerde polis, su ve biber gazıyla müdahalede bulunuyor. Olayların devam ettiği ilçede 2 günlük sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
07.10.2014 - 17:33
haberturk
['mardin', 'işid', 'protesto', 'sokağa çıkma yasağı', 'batman', 'diyarbakır', 'van', 'siirt']
6 ilde sokağa çıkma yasağı ilan edildi
Gündem
https://www.haberturk.com/gundem/haber/997369-6-ilde-sokaga-cikma-yasagi-ilan-edildi
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in, 30 Ağustos'ta Büyükşehir Belediye Meclisi'ni olağanüstü toplayacağı İzmir Buluşması'nın yeri ve saati belli oldu. Tarihi toplantı Efemçukuru Devedüzü mevkiinde saat 15.00’te gerçekleşecek.
İZMİR
İzmir’de yaşanan orman yangını kamuoyunda büyük üzüntü yaratırken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, yok olan ormanların yeniden yeşertilmesi için dikkat çeken bir çağrı yaptı. Yanan yüzlerce hektar alan için ağaçlandırma kampanyaları başlatılırken Soyer kampanyanın Büyükşehir koordinesinde yürütüleceğini duyurdu. Öte yandan Başkan Soyer, belediye meclisini olağanüstü toplayacağını da açıkladı. Toplantıya İzmirlilerin de katılacağı duyurulurken, toplantının 30 Ağustos'ta Efemçukuru Devedüzü mevkiinde saat 15.00’te gerçekleştirileceği açıklandı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer tarafından yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi; "Sevgili Hemşerilerim,Hepinizi doğamıza sahip çıkmak için 30 Ağustos'ta yanan İzmir ormanlarında gerçekleştireceğimiz İzmir Buluşması'na davet ediyorum. Buluşmamız, Efemçukuru Devedüzü mevkiinde Saat 15.00’te gerçekleşecek. İzmir Büyükşehir Meclisi'ni de yanan ormanlarımızda 30 Ağustos'ta olağanüstü toplanmak için davet edeceğim. Meclisimiz, ormanlarımızı yaşatmak için gerekli tüm kararlarını o gün halkımızın huzurunda alacak. Dileğim, hepinizin 30 Ağustos'ta aramıza katılması ve ormanlarımıza yerinde sahip çıkması. Ormanlarımızın yaralarını yangın yerinde saracağız. Gel, gör, koru! Buluşma yerine ulaşım 30 Ağustos 2019 saat 15.00’te, Efemçukuru Devedüzü mevkiinde gerçekleştireceğimiz İzmir Buluşması ve takiben İzmir Büyükşehir Meclisi toplantısına kendi imkanlarıyla gelecek İzmirliler buluşma alanına Limontepe – Tirazlı veya Menderes – Efemçukuru güzergahlarından ulaşabilirler. Bunun yanı sıra 30 Ağustos günü buluşma alanına otobüs seferleri düzenlenecektir. Kalkış noktaları ve saatlere dair detaylı bilgiler önümüzde günlerde açıklanacak."
24 Ağustos 2019 Cumartesi, 10:51
cumhuriyet
null
Başkan Soyer beklenen açıklamayı yaptı
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/cumhuriyet_ege/1547150/Baskan_Soyer_beklenen_aciklamayi_yapti.html
Aşırı dinci Vasat terör örgütüne yönelik Gaziantep merkezli olmak üzere 10 ilde eş zamanlı operasyon düzenledi. Baskınlarda örgüt lideriyle birlikte 100'ü aşkın kişi gözaltına alındı.
null
Vasat terör örgütüne karşı, Gaziantep merkez olmak üzere; Adana, Adıyaman, Kahramanmaraş, Şanlıurfa ve Osmaniye illerinde bu sabah erken saatlerde eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonlarda 70'den fazla kişi gözatına alındı. Örgüt lideri Şahmerdan Sarı ve iki oğlu da gözaltına alınanlar arasında bulunuyor. Öte yandan, Terör örgütü Hizbullah'ın ''İlim'' grubuna karşı genel merkezi Elazığ'da bulunan Yeni İlim Hizmet Yardımlaşma ve Araştırma Derneği'ne (İHYA-DER) operasyon düzenledi. Elazığ kent merkezinin yanı sıra Palu ve Kovancılar ilçeleri ile Malatya'da da bazı ev, dernek ve kitabevi olmak üzere çok sayıda adrese baskın yaptı. Operasyonda yaklaşık 20 kişiyi gözaltına alındı. Konya'da ise Anadolu Federe İslam Devleti örgütü'ne yönelik operasyonda, 13 kişi gözaltına alındı Terör örgütü Vasat üyeleri, Şanlıurfa'nın Birecik ilçesinde 1 Nisan 2000 tarihinde bir komiseri şehit etmişlerdi. Örgütün bazı üyelerinin Saha Mahallesi'ndeki bir hücre evinde barındığı ihbarını alan polis ekipleri, belirlenen adrese gece geç saatlerde operasyon düzenlemişti. Bu sırada çıkan çatışmada dönemin Birecik Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Büro Amiri Komiser Ali Osman Sarıçalı şehit olmuştu. Murat Yürekli ve Bahri Bozok adlı iki örgüt üyesi yaralı olarak ele geçirilmişti. Olaydan sonra kaçan 3 örgüt üyesi de kısa sürede yakalanmıştı.
27.04.2009 - 12:50
null
[]
10 ilde Vasat operasyonu
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/10-ilde-vasat-operasyonu,JZflDPg9OEu4tVJOMGmWFw
Dünya genelinde 150 ülkede yüz binlerce bilgisayarı etkileyen fidye yazılımı "WannaCry", Çin'de babasından para koparmaya çalışan gence ilham kaynağı oldu.
null
in doğusundaki Ciangsu eyaletine bağlı Çangcou kentinde bir çocuk, babasından para alabilmek için bilgisayarlardaki dosyaları kilitleyip açmak için fidye isteyen virüsü taktiğini denedi. Evine geldiğinde elektrik ve internet bağlantılarının kesildiğini fark eden baba, elektrik sayacının üzerine iliştirilmiş, “Sayacınız, bir virüsün saldırısına uğradı ve elektriğiniz kesildi. Yardımım olmadan elektriğiniz geri gelmeyecek.” yazılı bir not buldu. Yetkililerden yardım isteyen baba, görevlilerin elektrik şalteri üzerinde karekodu taraması ve çocuğunun mobil ödeme hesabına ulaşması sonucu durumu anladı. Son zamanlarda 150 ülkede yüz binlerce bilgisayarı etkileyen WannaCry virüsü, bilgisayardaki verileri kilitliyor ve kullanıcıdan belgeleri yeniden kullanılabilmesi için her defasında 300 dolar fidye istiyor. , genellikle e-posta, kaynağı belirsiz programlar, forum siteleri, korsan oyunlar aracılığıyla bilgisayarlara bulaştırılıyor. Çin’de özellikle üniversiteleri hedef alan virüs, 4 bin 300 eğitim kurumuna ait bilgisayarları etkiledi.
18.05.2017 - 14:44
Anadolu Ajansı
['Çin', 'siberalem', 'Yazılım']
Babasından para koparmak için "WannaCry"ı taklit etti
Teknoloji
https://www.ntv.com.tr/teknoloji/babasindan-para-koparmak-icin-wannacryi-taklit-etti,6kv3nChYo0uCtAYdq8cJ-Q
KPSS sınav giriş belgeleri eşirime açıldı.
null
ÖSYM, 22 ve 29 Mayıs 2016 tarihlerinde yapılacak Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) lisans düzeyine başvuran adayların, sınav giriş belgelerini erişime açtı. ÖSYM'nin internet sitesinde yer alan duyuruya göre, adayların sınava girecekleri bina ve salonlara atanma işlemleri tamamlandı. Adaylar, KPSS lisans düzeyi sınav giriş belgelerini, T.C. kimlik numaraları ve aday şifreleri ile ÖSYM'nin https://ais.osym.gov.tr internet adresinden edinebilecek.
12.05.2016 - 16:20
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'Türkiye', 'Eğitim', 'Genel']
KPSS giriş belgeleri erişime açıldı
Eğitim
https://www.ntv.com.tr/egitim/kpss-giris-belgeleri-erisime-acildi,2dezFbPlnEqfe9tWSfO79Q
Orta Amerika ülkesi Guatemala'da dün meydana gelen 6,9 büyüklüğündeki depremde hayatını kaybedenlerin sayısı 5'e yükseldi. Depremde 7 kişi de yaralandı.
null
Ulusal Acil Durum Ajansı'ndan yapılan açıklamaya göre, merkez üssü San Pablo kentinin 5 kilometre kuzeydoğusu olan ve ülke genelinde hissedilen depremde 5 kişi yaşamını yitirdi, en az 7 kişi yaralandı. Açıklamada, ölenlerden 2'sinin enkaz altında, 3 kadının da kalp krizi sonucu hayatını kaybettiği belirtildi. Depremin bazı binalarda orta çaplı hasara ve bazı anayollarda toprak kaymasına yol açtığı kaydedildi. ABD Jeolojik Araştırma Merkezi, (USGS), dün merkez üssü San Pablo kentinin 5 kilometre kuzeydoğusu olan depremin 94 kilometre derinlikte kaydedildiğini açıklamıştı. Guatemala Devlet Başkanı Jimmy Morales de depremde 2 kişinin hayatını kaybettiğini, en az 5 kişinin yaralandığını söylemişti.
15.06.2017 - 11:18
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Amerika']
Guatemala'daki depremde 5 kişi öldü
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/guatemaladaki-depremde-5-kisi-oldu,2JUkHyoqbkSezlST_MsoNA
"25 Aralık soruşturması" nda usulsüzlükler yaparak şüphelilere kumpas kurdukları iddia edilen aralarında Fethullah Gülen ve eski Emniyet Müdürü Yakup Saygılı'nın da bulunduğu 69 sanığın yargılandığı davanın 3. duruşması başladı.
DHA
Mahkeme Başkanı Ahmet Civelek, bir önceki duruşmada sanık avukatlarının yaptığı reddi hakim taleplerinin İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildiğini ve kararın kesinleştiğini açıkladı. Söz alan tutuklu sanıklar Yakup Saygılı ve Kazım Aksoy'un avukatı Muammer Aydın, reddi hakim taleplerine ilişkin kararın kendilerine henüz tebliğ edilmediğini belirtti. Avukat Aydın, "Reddi hakim kararı kesinleşmemiştir. 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı tarafımıza bildirilmesi halinde itiraz edeceğiz " diye konuştu. Saat 10.00'da başlaması gereken duruşmanın 14.00'de başlamasını da eleştiren Avukat Aydın, dava dosyası eklerinin de kendilerine verilmesini talep etti. Söz alan diğer avukatların da taleplerini reddeden mahkeme heyeti, 1453 sayfalık iddianamenin okunmasına karar verdi. İddianamede geçen ".....İhanet şebekesinin....." ifadesine bazı sanıklar "Bize hakaret ediliyor, suç işleniyor" diyerek tepki gösterdi. Mahkeme Başkanı Civelek de "İtirazlarınız varsa not edin. Savunmanız sırasında belirtirsiniz" diyerek sanıkları uyardı. İddianamenin okunduğu sırada salonunda gülüşmeler yaşanırken, Mahkeme Başkanı Civelek "İsterseniz iddianamenin 2. bölümden okunmasına devam edilsin" dedi. Sanıklar ve avukatlar iddianamenin başından itibaren okunmasını istedi. İddianame okunmaya devam ederken sanıkların tekrar "Suç işleniyor burada" demesi üzerine Mahkeme Başkanı Civelek, "Dinleyecek misiniz? Ben dinliyorum siz de dinleyeceksiniz" dedi. Duruşma iddianamenin okunmasıyla devam ediyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede örgüt lideri olmakla suçlanan şüpheliler Fethullah Gülen ve yardımcısı olduğu belirtilen Sinan Dursun'un, "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. Gülen ve Dursun'un, "FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünü kurmak ve yönetmek" ve "Gizli kalması gereken bilgileri, siyasal casusluk maksadıyla elde etmek" suçlarından 37 yıl 6'şar aydan 52 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası talep ediliyor. İddianame örgüt yöneticisi olmakla suçlanan diğer şüpheliler Eski Emniyet Müdür Yardımcısı Hamza Tosun, eski İstanbul Mali Şube Müdürü Yakub Saygılı, eski Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Kazım Aksoy ve eski Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Yasin Topçu'nun ise ağırlaştırılmış müebbet ve 162,5 yıldan 338'er yıla kadar ayrı ayrı hapisle cezalandırılmaları isteniyor. Öte yandan toplam 67 şüphelinin hepsine "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçlamasının yöneltildiği, bu nedenle de ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarının istendiği iddianamede 2 şüpheli polis memuru için "Örgüte üye olmak" suçundan 5 yıldan 10'ar yıla kadar hapsi talep ediliyor.
4 Nisan 2016 Pazartesi, 17:29
cumhuriyet
null
25 Aralık soruşturmasının üçüncü duruşması başladı
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/509936/25_Aralik_sorusturmasinin_ucuncu_durusmasi_basladi.html
Milli Eğitim Bakanlığı'nca, "öğrenci andı davası" ile ilgili temyiz sürecinin uzatılmaya başlandığı ve il müdürlüklerine bu konuda genelge gönderildiği iddialarının gerçeği yansıtmadığı belirtildi.
null
Milli Eğitim Bakanlığı'ndan (MEB), yapılan yazılı açıklamada, bir gazetede yer alan "andımız için skandal talimat" başlıklı haberde yer alan iddiaların gerçek dışı olduğu belirtildi. Bakanlığın, "öğrenci andı davası" ile ilgili "temyiz sürecini uzatmaya başladığı" ve il müdürlüklerine "öğrenci andı" konusunda genelge gönderdiği iddialarının gerçeği yansıtmadığına işaret edilen açıklamada, şunlara yer verildi: "Bakanlığımız, Danıştaya ilgili 'ek beyanı' sunmuş olup, il müdürlüklerine ise iddia edildiği gibi bir genelge göndermemiştir. Ayrıca, Bakanlığımızın yargı sürecini uzatma veya kısaltmaya dönük bir dahli söz konusu olamaz. Bu süreci belirleyen tamamen bağımsız yargıdır."
06.12.2018 - 17:04
Anadolu Ajansı
['Eğitim', 'meb', 'öğrenci']
MEB'den 'öğrenci andı' açıklaması
Eğitim
https://www.ntv.com.tr/egitim/mebden-ogrenci-andi-aciklamasi,uAgTvaJWVkWz7bEyAmj2kg
32 farklı ülkeden 100’ün üzerinde dansçı, 5 milyon üzerinde izleyici… 'The Mayumana Show' 23-24 Aralık’ta Cemal Reşit Rey’de.
null
Adı Beceri ve Ustalık anlamına gelen İsrailli müzik ve dans grubu Mayumana “The Mayumana Show” ile 23 ve 24 Aralık’ta Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda sahne alacak. Mayumana akrobasi, müzik, dans, hip hop ve geleneksel sahne sanatlarını bir araya getiren müzik ve dans grubu. Her üyesi hem dansçı, hem perküsyonist, hem vokalist hem de iyi birer jimnastikçi olan grubun en önemli özelliği kova, fırça, palet, çöp tenekesi gibi etraflarında buldukları nesnelerden müzik üretiyor olabilmeleri. Topluluğun amacı ise kendilerindeki enerjiyi izleyenlere aktarmak. 5 milyonun üzerinde kişi izledi Dansta ve müzikte kendilerine özgü bir tarz yaratan Mayumana 32 farklı ülkeden dansçıların bir araya geldiği çok uluslu bir yapı. Bu çok ulusluluğun etkisini müziklerine de yansıtan Mayumana’nın danslarında da samba, flamenko ve balenin esintilerini de görmek mümkün. Mayumana bugüne kadar gerçekleştirdiği etkinliklerle 5 milyonun üzerinde izleyiciye ulaştı. Mayumana çok kültürlü bir tiyatro topluluğu olarak 1996 yılında Tel Aviv’de kuruldu. Topluluk; ritm ve görsel efektlere dayalı becerileri bir araya getiren bir gösteri ile dünyanın pek çok ülkesinde, 70 den fazla büyük şehirde sahne aldı. Mayumana’nın gösterilerini ilk 5 ayda 100.000’in üzerinde izleyici takip etti. Topluluk yetenek ve yaratıcılık alanında marka haline geldi. Gösterilerine 9 kişi ile başlayan Mayumana’nın üye sayısı şimdilerde, teknik ekip dahil olmak üzere 100’ün üzerindedir. Mayumana bugüne kadar gerçekleştirdiği etkinliklerle 5 milyonun üzerinde izleyiciye ulaştı. Topluluğun üye sayısı teknik ekip dahil olmak üzere 100’ü aştı. Mayumana gösterisinin yaratıcıları Berman, Nuphar ve Ofer; beraberlerinde artistik danışmanlar Giuliano Peparini, David Ottone ve Ido Kagan ile yeni gösteri için çalıştı. Grup 6 ay boyunca birlikte yeni sanatsal elementler, senkronizasyon, canlı müzik, ritim ve uyum konularında yoğun bir çalışma temposuna girerek yeni gösteriyi şekillendirdi. İlk 5 ayda gösteriyi 100.000 ‘in üzerinde izleyici takip etti.
22.12.2010 - 17:58
null
[]
Bu enerji seyircileri bekliyor
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/bu-enerji-seyircileri-bekliyor,shvJ4e5S_EiKhFEXK_hyeA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerle iftarda bir araya geldi. "Gerektiğinde canınızı verin ama vatanı böldürtmeyin devleti yıktırmayın" diye seslenen Erdoğan, gençlere siyaset alanını da boş bırakmamalarını tavsiye etti. Cumhurbaşkanı, AK Parti listelerinde seçilecek yerlerde 20-21 yaşlarında adaylar olduğunu söyledi.
null
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe’de başarılı sporcular, bilim alanında uluslararası düzeyde başarı elde etmiş gençler, üniversite öğrencileri ve 81 ilden gelen gençlere iftar daveti verdi.  Konuşmasına, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nı kutlayarak başlayan Erdoğan, eğitim öğretim yılının sonlarına yaklaşılan bu günlerde tüm öğrencilere sınavlarında başarılar diledi. Samsun'da tam 99 yıl önce başlayan istiklal mücadelesini zaferle sonuçlandıran Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere ordunun tüm mensuplarını tazimle yad eden Erdoğan, düzenli ordunun kuruluşunu beklemeden ülkenin dört bir yanında kurdukları teşkilatlar vasıtasıyla düşmana karşı mücadeleyi başlatan tüm kahramanları da hürmetle andı. "Anadolu'yu, kendimize yurt edinişimizden bugüne kadar, milletimizin birliği, ülkemizin bütünlüğü, bayrağımızın dalgalanması, ezanlarımızın susmaması, devletimizin ebed müddet yaşaması için canlarını ortaya koyan tüm şehitlere Allah'tan rahmet diliyorum." ifadesini kullanan Erdoğan, gazilere de sağlık diledi. Erdoğan, "İstiklalimizin bu sembol gününün, istikbalimizin teminatı olan siz değerli gençlerimize armağan edilmiş olması rastgele bir tercih değildir." diyerek, şöyle devam etti: "Milletlerin özgürlük davaları ancak nesilden nesile aktarılabilirse anlamlıdır. Malazgirt Zaferi'nden bugüne kadar bu coğrafyada verdiğimiz mücadelelerin tamamı da sonraki nesillere daha güçlü, güvenli, müreffeh bir ülke bırakmak içindir. Sultan Alparslan Malazgirt'te zafer kazandığında 40'lı yaşlarının başındaydı. Osman Gazi bir cihan devletine dönüşecek beyliğini kurduğunda 20'li yaşlarındaydı. Sultan Mehmet İstanbul'u feth ettiğinde 21 yaşındaydı. Mustafa Kemal 19 Mayıs'ta Samsun'a ayak bastığında 30'larının sonundaydı. Görüldüğü gibi tarihimizde iz bırakan büyük isimlerin önemli bir bölümü genç veya genç sayılabilecek yaşlarda bu büyük başarıları elde etmişlerdir." Şair Arif Nihat Asya'nın "Fetih Marşı" isimli şiirinin, "Delikanlım, işaret aldığın gün atandan. Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan. Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan'dan. Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın, Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın." dizelerini okuyan Erdoğan, salondaki gençlere, "Sizler de işaret aldığınız gün atanızdan yürüyeceksiniz ve millet yürüyecek arkanızdan. 15 Temmuz'da işte böyle yaptık." dedi. Milletle beraber gençlerle, kadınlarla her kökenden insanlarla yürüdüklerini belirten Erdoğan, "Tanklara, toplara, F-16'lara, helikopterlere, silahların namlularına karşı cesaretle yürüdük ve zafere ulaştık. Siz yürüdünüz, evet, size düşman olanlar 16 saatte pes etti, mesele bu. Demek ki silahlar, F-16'lar, helikopterler, şunlar bunlar değil....İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür, imansız olan paslı yürek, sinede yüktür." ifadelerini kullandı.  Erdoğan, 15 Temmuz'u "imanlı olan yüreklerin, imansız olanlara karşı bir zafer gecesi" şeklinde tanımlayarak, bunun hiçbir zaman unutulmayacağını vurguladı. İstiklal Marşı'ndan "Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın. Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk'ın" dizelerini okuyan Erdoğan, "Mesele bu. İşte o imanlı yürekler, siper ettiler göğüslerini, yılmadılar, usanmadılar ve zaferi elde ettiler. Türkiye olarak işte o geceden beri geleceğimize daha da güvenle bakıyoruz. Şu gördüğünüz külliyenin etrafından biz 26 şehit verdik, 39 gazimiz var. Burası bombalandı ama onlar istediklerine ulaşamadılar. Zira biz bir şeye inanıyoruz, hesapların üzerinde bir hesap vardır, o da Allah'ın hesabıdır. Onlar bunun farkında değildi. Onlar zannettiler ki bu uçaklar, bu silahlar bizde olduğu sürece biz galibiz. Yok." diye konuştu. Gençlere Endülüs'e gitmelerini ve El Hamra Sarayı'nı gezmelerini tavsiye eden Erdoğan, "O kubbenin etrafında bir müjde yazar, o da şudur: 'Allah'tan başka galip yoktur'. Tek galip olan Allah'tır. Bunlar yaşanarak elde edildi, görüldü. Bunlar safsata değil, bunları biz de yaşadık, yaşıyoruz." dedi.  "Gençlerimizden beklentimiz, hangi alanda çalışırsanız çalışın en iyisi olmaları, gayret göstermeleridir." diyen Erdoğan, salondaki başarılı gençleri kutladı. Katar'da düzenlenen münazaraya Kocaeli'den katılan genç kızları örnek gösteren Erdoğan, "Arap ülkeleriyle bir yarışma. Bu yarışmayı Arapça yapıyorlar. Bizimkiler evelallah hepsini eledi, yendi ve şampiyon olarak oradan geri döndüler." diye konuştu. Azmin önünde hiçbir şeyin dayanamayacağını vurgulayan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Ama diğer alanlar gibi siyaseti de boş bırakmayın. Şimdi bakın, ben şu anda telaştayım, sizinle konuşmayı bitirip izin alacağım, zira listelerimizi hazırlıyoruz, pazartesi akşamı saat 17.00'ye kadar listelerimizi Yüksek Seçim Kuruluna teslim etmemiz lazım. Tabii kılı kırk yaralım diyoruz. Bu listelerimizin içerisinde 18, 19, 20 yaşında gençlerimiz de olsun istiyoruz.  Belki şimdi listelerin başında, ilk çeyreğinde çok fazla olmayabilir ama bu bir adımdır ve şu anda bu hazırlıkları yapıp, bu gençlerimizi bir sonraki seçimlere hazırlamak, martta yapılacak yerel seçimlere hazırlamak, bu yerel seçimlerle beraber artık 18, 19, 20, 21, 22... Kazanacak yerlerde olan şu anda 20, 21, 22 yaşında gençlerimiz de var. Onların da maşallahı var, zeki, pırlanta, yabancı dillleri... Mesela dün bir tanesi önümü kesti, daha lisede okuyor, 'Ben de müracaat ettim başkanım' dedi. 'Hayırlı olsun kızım' dedim ama bu özgüven bile çok önemli. Bak kapılar bir açıldı neler oluyor." Erdoğan, göreve geldiklerinde seçilme yaşının 30 olduğunu anımsatarak, "Bir zamanlar bir siyasetçi, 'Ben Taksim Meydanı'na 4 ayaklı koysam onu bile seçtiririm.' diyordu. Bakın o günden, bugünlere geldik. Niye? Çünkü irade yoktu. İrade bir kişinin elindeydi. İster bir siyasi partinin gençlik kollarında ister siyasete yön verebilecek çalışmalar yürüten bir sivil toplum veya düşünce kuruluşunda aktif olarak kendi geleceğiniz ve milletimiz için sorumluluk üstlenin ve inisiyatif alın." diye konuştu. Büyük hedefleri, hayalleri ve idealleri bulunmayanların geleceğinin de olamayacağına dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti: "Hayallerle hakikatler arasında sadece azim, gayret, çalışma, emek ve alın teri vardır. İnanırsanız ve çalışırsanız mutlaka başarırsınız. Biz geçtiğimiz 16 yılda demokrasiden ekonomiye her alanda ülkemizi, gençliğimizdeki hayallerimizin, hedeflerimizin peşinden giderek kat be kat büyütmeyi başardık. Şimdi 2023 hedeflerimize ulaşarak, bugüne kadar elde ettiğimiz başarıları taçlandırmak istiyoruz. Sizlere de miras olarak 2053 ve 2071 vizyonlarımızı bırakıyoruz. 2053'ü biz görmeyeceğiz, 2071'i biz görmeyeceğiz ama ben inanıyorum ki siz göreceksiniz, inşa ve ihya edeceksiniz." Erdoğan, salonda bir belediyenin ülke çapında düzenlediği "Hayalimdeki 2053 Türkiyesi" kompozisyon yarışmasında dereceye giren ortaokul ve lise öğrencilerinin de olduğuna değindi. Yazılan kompozisyonlara göz gezdirdiğini anlatan Erdoğan, "Neredeyse tamamının 2053 Türkiyesi için çok büyük umutları, heyecanları, beklentileri olduğunu gördüm. Demek ki bu topraklarda bin yıldır hiç bozulmayan maya, yeni nesillerde de aynı şekilde tutmuş durumda. Biz gençlerimize çok daha güçlü, büyük, zengin bir Türkiye bırakmak için çalışmayı sürdüreceğiz." Yeni yönetim sisteminin istikrarın güvencesi olmanın yanında kararları daha hızlı alıp, uygulamalarını sağlayacağını vurgulayan Erdoğan, "Gençlerimize olan güvenimizi yönetim mekanizmalarında onların önlerini açarak gösterdik." dedi.  Seçilme yaşını önce 25, daha sonra 18 yaşa indirdiklerini hatırlatan Erdoğan, "İstanbul'u fetheden Fatihlerin akranlarına temsil mekanizmalarında yer alabilme fırsatını getirdik. Türkiye'nin en önemli gücü genç ve nitelikli nüfusudur." diye konuştu. Gençlerin, nüfus artış hızında son dönemde yaşanan düşmeyi, kendileri ve daha sonraki nesillerin geleceği için yeniden yükselteceklerine inandığını dile getiren Erdoğan, "En az 3 çocuk" tavsiyesi verme nedeninin, genç kuşak ve yeni nesile ihtiyaç olmasından kaynaklandığını söyledi.   "Nesli ne kadar gençleştirirsek biz Batı'yı geçeriz." diyen Erdoğan, Hazreti Muhammed'in "Ebedi alemde diğer topluluklara karşı ümmetimin çokluğuyla övüneceğim." hadisini hatırlattı.  Ekonomi de başarının sırlarının emek, sermaye ve istihdam olarak öğretildiğini belirten Erdoğan, ekonomide başarının sırrının sadece "insan" olduğuna inandığını belirtti. İnsan varsa emek, istihdam, yatırım ve üretim olduğunu, insan yoksa bunların hiçbirinin olmadığını vurgulayan Erdoğan, "Şu anda Batı yaşlanıyor. Batı yaşlanırken maalesef bizde de yaşlılık alametleri belirmeye başladı. Bundan dolayı genç, dinamik nüfusa ihtiyacımız var." ifadelerini kullandı.  Erdoğan, eğitim, sağlık, istihdama kadar her alanda gençlere sağlam bir altyapı bırakma konusunda önemli mesafe katettiklerine dikkati çekerek, gelecek dönemde 2023 hedeflerine ulaşarak, gençlere ve millete verdikleri sözü tutmuş olacaklarını aktardı. Gençlerin, kendilerinin bıraktığı yerden devralacakları Türkiye'yi çok daha ilerilere taşıyacağını kaydeden Erdoğan, gençlerin kendilerini zihni ve bedeni olarak ne kadar iyi ve sağlıklı yetiştirirlerse devralacakları emanetin hakkını da o derece iyi vereceklerini söyledi.  Gençlere güvendiğini dile getiren Erdoğan, "Çünkü siz herhangi bir toplumun değil, bu milletin evlatlarısınız." dedi.    Erdoğan, kendilerinden önceki neslin çok zor şartlar altında hayat sürdüğünü belirterek, şöyle devam etti: "Bizim çocukluk ve gençlik yıllarımız da kolay geçmedi. Hem ekonomik zorluklar hem de ardı ardına yaşanan darbeler sebebiyle oldukça sıkıntılar yaşadık. Buna rağmen en azından babalarımızdan daha iyi şartlara sahip olduğumuz bir gerçekti. Bizlerin artık orta yaşı geçmeye başlayan çocukları maddi olarak belki biraz daha rahat ama demokrasi ve özgürlükler bakımından yine sıkıntılı bir dönemde büyüdüler. Sizler bir anlamda geçtiğimiz 16 yıldır kesintisiz süren siyasi istikrar döneminin çocuklarısınız."  Gençlerin son yıllarda terör eylemlerinden 15 Temmuz darbe girişimine kadar pek çok tarihi olaya şahitlik ettiğini dile getiren Erdoğan şunları kaydetti: "19 Mayıs'a göre hesaplarsak sadece geçtiğimiz 99 yılın muhasebesi bile bize şu gerçeği gösteriyor; bayrağımızın gönderde özgürce dalgalanabilmesi, ezanlarımızın semalarımızdan eksik olmaması, vatanımıza namahrem eli değmemesi için millet olarak birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi güçlü tutmak zorundayız. Biz, işte bunun için tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet diyoruz. Gençlerimize bırakacağımız en büyük mirasın da işte bunlar olduğuna inanıyoruz. Sizlerden bu ilkeleri namusunuz bilerek, sahip çıkmanızı istiyorum. Gerektiğinde canınızı verin ama milletinize halel getirmeyin. Bayrağınızı indirtmeyin, vatanınızı böldürtmeyin, devletinizi yıktırtmayın. Çünkü bunlar gittiğinde artık esaret prangalarıyla hapsedilmiş olan canınızın da bir önemi kalmayacaktır."  Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kudüs'te yaşananlara dikkati çekerek, güçlü olanın 'Ben haklıyım.' dediğini, ancak bunun doğru olmadığının, haklı olanın güçlü olduğunun altını çizdi. Suriye, Irak, Filistin ve Yemen'de yaşananlara da işaret eden Erdoğan, "Biz Türkiye'yi de bu duruma düşürmek isteyenlere şimdiye kadar müsaade etmedik. Ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimizde sizlerin de bu tehditlere, bu tehlikelere karşı uyanık olmanız gerekiyor. İstiklalinize ve istikbalimize yönelen tehditler öyle sinsice geliyor ki bazen kendi içimizdeki insanların dahi bu değirmene su taşıdığına şahit olabiliyoruz." şeklinde konuştu.   Terör örgütlerinin ağına takılan nice gençlerin kendi ülkesi ve kendi milletine karşı bir mücadeleye giriştiğine şahit olduklarını belirten Erdoğan, "İşte bunun için biz şuurlu bir gençlik yetişsin istiyoruz. 2053 hedeflerimizi, 2071 hedeflerimizi sizlere emanet etmemizin sebebi budur. Hamdolsun bugün burada karşımda bu şuura, bu azme bu kararlılığa sahip bir gençlik görüyorum." değerlendirmesinde bulundu.   Erdoğan, cumhurbaşkanı seçimi için paylaştıkları manifestoda yer alan gençlere yönelik çağrılarını yineleyerek, şunları kaydetti:  "Gençler, siz şahlanışımız ve yükselişimizsiniz. Erdem, irade ve cesaretle Türkiye'yi siz şahlandıracaksınız. Size emretmeyeceğiz, size dikte ettirmeyeceğiz, sizi kalıplara sokmak için çalışmayacağız. Sadece sizinle birlikte çalışacağız, sizinle birlikte yol yürüyeceğiz. Size daha fazla alan açacağız. Doğruyu sizinle beraber tartışıp, hayata geçireceğiz. Yanlışları sizinle birlikte tespit edip, düzelteceğiz. Ülkemiz sizinle küresel güç olacak. İstihdamımız sizinle büyüyecek. Vizyonumuz sizinle genişleyecek. Adalet sizinle yükselecek. Eğitim öğretim sistemimizi sizin beklentilerinizi karşılayacak şekilde geliştireceğiz. Hiçbir terör örgütünün, şer odağının özellikle ağına düşmenize izin vermeyeceğiz. Eğitim öğretim hayatınızın ardından edindiğiniz bilgi, beceri ve birikimlerinizi iş hayatına aktarmanızı sağlamak için gereken adımları birlikte atacağız."
19.05.2018 - 23:53
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'Türkiye', 'Recep Tayyip Erdoğan']
"AK Parti listelerinde seçilecek yerlerde 20-21 yaşlarında adaylar var"
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/ak-parti-listelerinde-secilecek-yerlerde-20-21-yaslarinda-adaylar-var,K-nBuGbKekSpoRqgEhoKgQ
Malezya'da başbakanlık seçimi için oy kullanma işlemi sona erdi. Muhalefet ittifakı adayı Mahatir, "Necip seçimlerde bir oyun yapmazsa kazanabiliriz” dedi.
null
Malezya Seçim Komisyonundan yapılan açıklamada, oylamanın yerel saat ile 17.00’de sona erdiği ve sayım işleminin başladığı belirtildi. Sonuçların 22.00’ye kadar açıklanması bekleniyor. İktidarda bulunan Birleşik Malay Ulusal Partisinin (UMNO) lideri Necip Rezak'ın karşısında Halkın Umudu (Harapan Rakyat) adıyla seçime giren muhalefet partilerinin aday gösterdiği, daha önce 22 yıl başbakanlık yapmış 92 yaşındaki Mahatir Muhammed bulunuyor. Mahatir, 220 sandalyeli federal mecliste 120 sandalye kazanarak Necip liderliğindeki iktidarı yerinden etmek istiyor. Abdül Hadi Avang da mecliste 13 milletvekiliyle temsil edilen Malezya İslam Partisinin (PAS) adayı olarak seçime katıldı. Mahatir, oy verdikten sonra gazetecilere yaptığı açıklamada kendilerine sandık merkezlerinden birçok olumsuz rapor geldiğini belirterek “Birçok seçmen bazı sandık merkezlerinde oy pusulası temin edemedi. Bu seçmenin suçu değil, sistemin suçu”. ifadelerini kullandı. Mahatir, "Kazanmak konusunda kendimize güveniyoruz. Necip, seçimlerde bir oyun yapmazsa kazanabiliriz.” iddiasında bulundu. Ülkenin ikinci Başbakanı Tun Abdul Rezak'ın oğlu olan ve 1957'den bu yana iktidarda bulunan UMNO liderliğini yapan Necip'in tekrar başbakan seçilip seçilmeyeceği kamuoyunu en çok meşgul eden konular arasında geliyor. Son 3 yılda aralarında Başbakan Necip'in de bulunduğu önemli isimler hakkında ortaya atılan Malezya Kalkınma Fonuyla ile ilgili yolsuzluk iddialarının seçmenlerin tercihini etkileyip etkilemeyeceği merak ediliyor. Bağımsızlığın ilan edildiği 1957'den bu yana ülkeyi yöneten UMNO, tarihinin en kötü sonucunu elde etse de 2013 yılında yapılan genel seçimleri kazanmıştı. Necip'in başkanlığındaki UMNO’nun 2013 seçimlerinde 135 olan sandalye sayısı 133'e düşmüştü. Liderliğini Enver İbrahim'in üstlendiği muhalefetteki Halkın İttifakı Bloku ise 89 sandalye kazanmıştı.
09.05.2018 - 10:33
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'haber', 'seçim ']
Malezya’da oy kullanma işlemi sona erdi
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/malezyada-oy-kullanma-islemi-sona-erdi,ilF46EX23Ua9KU9w0y7Ycg
"FETÖ/PDY'ye finansal destek sağladıkları" gerekçesiyle yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanma talebiyle geçtiğimiz hafta mahkemeye sevk edilen 42 kişinin serbest kalmasına savcılığın yaptığı itiraz reddedildi.
DHA
Aralarında Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Dumakaya, Yönetim Kurulu üyeleri Semih Serhat Dumankaya ve Ayla Dumankaya Pirinççi'nin de bulunduğu 42 kişi hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasını talep eden savcılığın talebini ilk olarak serbest bırakma kararını veren Anadolu 10. Sulh Ceza Hakimliği değerlendirdi. 10. Sulh Ceza Hakimliğinin kararında direnmesi üzerine üst mahkeme olan 1. Sulh Ceza Hakimliği savcılığın talebini karara bağladı. Hakimlik, 42 şüpheli hakkında tutuklanmaya yönelik yakalama kararı çıkarılması talebini 'suç vasfının değişme ihtimali' bulunduğu gerekçesiyle reddetti. Öte yandan, soruşturma kapsamında tutuklanmalarına karar verilen 11 şüpheliden banka çalışanı Zehra B'nin avukatlarınca yapılan itirazı da değerlendiren Anadolu 1. Sulh Ceza Hakimliği, 'suç vasfının değişme ihtimali' bulunduğunu belirterek tahliyesine karar verdi. Soruşturmayı yürüten savcılık, Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Dumakaya, Yönetim Kurulu üyeleri Semih Serhat Dumankaya ve Ayla Dumankaya Pirinççi'nin de aralarında bulunduğu 42 şüphelinin "terör örgütü FETÖ/PDY'ye üye olmak", "terör örgütüne finansman sağlamak", "terör örgütünün propagandasını yapmak" ve "suçtan kaynaklı mal varlığı değerlerini aklamak" suçlarından tutuklanmaları talebiyle sevk edildikleri Anadolu 10. Sulh Ceza Hakimliği tarafından serbest bırakılmasına itiraz etmişti. Soruşturma kapsamında tutuklamaya sevk edilen toplamda 53 kişiden aralarında Dumankaya şirketinin murahhas üyesi Halit Dumankaya'nın da olduğu 11 kişi tutuklanırken, 42 kişi ise adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest bırakılmıştı.
28 Nisan 2016 Perşembe, 17:13
cumhuriyet
null
'Paralel Yapı' soruşturmasında savcılığın itirazına ret
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/523998/_Paralel_Yapi__sorusturmasinda_savciligin_itirazina_ret.html
ABD'de gelen ihbar üzerine Amerikan senota binasının bazı katları ve Beyaz Saray'ın basın odası boşaltıldı.
null
Beyaz Saray’daki brifing odası, günlük basın brifingi devam ettiği sırada güvenlik gerekçesiyle boşaltıldı. Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest’ın günlük basın toplantısına devam ederken, konuşmasını bölen Gizli Servis yetkilileri odayı hemen boşaltmalarını istedi. Bunun üzerine gazeteciler Beyaz Saray’da başka bir bölüme alınırken, K-9 köpekleriyle brifing odasında inceleme yapıldı. Tehdidin ardından Beyaz Saray’ın kuzey bölümü de tamamen tahliye edildi. Amerikan medyasında Beyaz Saray’a gelen bir telefon tehdidi sonrasında böyle bir önleme başvurulduğu belirtiliyor. Ancak tehdidin içeriğine yönelik henüz bir bilgi bulunmuyor. Günün erken saatlerinde de Senato’nun çalışma ofislerinden Dirksen’de şüpheli paket bulunduğuna dair telefon ihbarının ardından binanın birçok katı boşaltılmıştı.
10.06.2015 - 01:38
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Amerika']
Beyaz Saray'da şüpheli paket paniği
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/beyaz-sarayda-supheli-paket-panigi,DOiQEn002kahpemsNG7isg
Türk Silahlı Kuvvetleri Kuzey Irak'ta bulunan Hakurk'taki PKK'ya ait dört hedefin hava harekatıyla imha edildiğini açıkladı.
null
Türk Hava Kuvvetlerine ait savaş uçaklarınca dün akşam saatlerinde Irak'ın kuzeyindeki Hakurk bölgesine düzenlenen hava harekatında, bölücü terör örgütünce kullanılan iki mağara, bir depo ve bir barınma alanı imha edildi.
05.06.2017 - 13:05
NTV Haber
['Türkiye', 'Irak', 'PKK']
TSK Kuzey Irak'ta 4 PKK hedefini vurdu
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/tsk-kuzey-irakta-4-pkk-hedefini-vurdu,4Qzoj73EFEyWKl9sD2h9AQ
Yunanistan, en önemli gelir kaynaklarından biri olan deniz ticareti ile dünyanın en büyük ticari gemi filosuna sahip olma imtiyazını devam ettiriyor. Bu başarıda Yunan armatörler Aristotle Onassis ile Stavros Niarchos arasındaki rekabetin payının büyük olduğunu düşünenler az değil. Stelyo Berberakis yazdı.
null
Yunanistan, en önemli gelir kaynaklarından biri olan deniz ticareti ile dünyanın en büyük ticari gemi filosuna sahip olma imtiyazını devam ettiriyor. Bu gelenek ise 1930'larda Yunan denizciliğinde iki ismin parlamasına uzanıyor. Hayat öyküleri ve maceraları, romanlara, hikayelere, filim senaryolarına, tiyatro sahnelerine ve hatta efsanelere konu olan denizciliğin iki öncüsü, ömürleri boyunca birbirlerine karşı duydukları "nefret ve hayranlık" sayesinde artan servetleri ölümlerinden sonra da büyümeye devam etti. Öyle ki kurmuş oldukları vakıflar bile hala rekabet halinde. Elbette bu vakıflar birbirlerini "yok etmek" için değil; hayır işlerinde birbirleriyle yarışıyor. Biri 1906 İzmir doğumlu Aristotle Onassis; diğeri 1909 Atina doğumlu Stavros Niarchos. Onassis, 1922 Türk-Yunan savaşından sonra Yunanistan'a göç etmek zorunda kalan ve tütüncülükle uğraşan varlıklı bir ailenin zeki çocuğuydu. İzmir'deki mal varlığını geride bırakmak zorunda kalan aile, iflas etmiş olan Yunanistan'da yoksulluk çekiyordu. Niarchos ise, Amerika'da okuduktan sonra Yunanistan'a dönen varlıklı bir ailenin, Atina Hukuk fakültesinden de mezun olan zeki çocuğuydu. Onassis,Yunanistan'da çektiği geçim sıkıntısından kurtulmak için cebindeki 60 dolar ve "vatansız" anlamına gelen seyahat belgesiyle Arjantin'e gitti ve orada bir telefon şirketinde çalışmaya başladı. Kısa sürede Arjantin'deki tütün tüccarlarını "şark tütünü satın almaya" ikna etti ve Midilli Adası'ndaki babasının Arjantin'e gönderdiği tonlarca tütün balyaları ile bir anda tütün tüccarı oldu. "Kadınlara mahsus renkli filtreli sigara" gibi "fikirleri" ile Arjantin'de ün salmaya başlamıştı bile. Niarchos ise babasının ve amcalarının gemi donatım şirketinde hukuk danışmanı olarak çalışmaya başladı. Kısa zamanda, amcalarını "deniz ticaret gemileri satın almaya" ikna etti ve kendisi de elindeki 120 bin doları son kuruşuna kadar kuru yük gemilerine yatırarak "armatör" sıfatını kazandı. Stavros Niarchos, 2. Dünya Savaşı sırasında yüzbaşı rütbesiyle deniz kuvvetlerinde görev yaparken müttefik kuvvetlerin Normandiya çıkartmasında yer aldı. Bu çıkarma sırasında müttefiklerin hizmetine verdiği 8 gemisinden sadece biri kurtulacak ve sigorta şirketlerinden aldığı 2 milyon dolar tazminat ile yeni gemiler satın alacaktı. Niarchos, bu dönemde ABD'nin satışa çıkardığı 23 eskimiş gemiyi 20 milyon dolar karşılığında satın alarak deniz ticaret filosunu büyüttü. Arjantin vatandaşlığını alan Aristotles Onassis ise 1938'de "tanker siparişi veren ilk Yunan kökenli armatör" olacaktı. Onassis de bu dönemde tütüncülüğü bir yana bırakarak deniz ticaretine atılmış, irili ufaklı gemiler satın almaya başlamıştı. Birbirlerinden habersiz büyümeye ve kısa sürede zenginlikleriyle ün salmaya başlayan Onassis ile Niarchos'un ilk "çatışması", armatör Livanos ailesine mensup iki genç kıza talip olmalarıyla başladı. Bu ilk "çatışmanın" sonunda Onassis, aslında Niarchos'un da talip olduğu Tina Livanou ile evlendi. Nerachos ise Tina'nın kız kardeşi Eygenia ile. İstemedikleri halde "bacanak" olan bu iki isim, birbirlerine karşı "hırslı ve amansız" bir rekabet savaşı ilan edeceklerdi. Onassis batıdaki İyon denizinde bulunan küçük Scorpion adasını satın alırken; Niarchos aynı denizlerde bulunan Spetsopoula adasını satın aldı. Niarchos "dünyanın en büyük yatı" olan Kleoli'yi satın aldığında; Onassis "dünyanın en lüks yatı" olan Christina'ya sahip olacaktı. Onassis aynı anda yürüttüğü balina avcılığı sayesinde deniz ticaret filosuna yeni gemiler katarken; Niarchos, dünyanın en büyük tankerini ABD tersanelerinde inşa edecek ve bu tankere, Yunan kraliyet ailesine mensup olup sonradan İspanya kraliçesi olan Prenses Sofia'nın adını verecekti. İkili arasındaki rekabet ilginç satın almalara da yoç açtı. Örneğin, Onassis'in 1950'de Fransız rivierasında satın aldığı efsanevi Chateau de la Croe (aşkı için İngiltere tahtını bırakan Winsdor Dükü Edward'ın yaşadığı şato) sonradan 1957'de Niarchos tarafından satın alındı. Onassis 1953'te Monte Carlo Bankası'nı satın alarak bu küçük ülkenin neredeyse "ortağı" haline geldi. 1956'da ise Yunan Hava Yolları Olympic'i kurdu. Niarchos, Onassis'in bu hamlesinden sonra, 1957'de Yunanistan'ın, hala faaliyette bulunan, en büyük tersanesini ve rafinerisini kuracaktı. 1960'lı yılların dünya jet sosyetesinde ün salmış isimlerini, sinema yıldızlarını, güzellik kraliçelerini, kral, kraliçe, prens ve prensesleri kah yatlarında; kah özel adalarında verdikleri bol şampanyalı, havyarlı ve görkemli partilerinde ağırlayan iki armatör adeta doymak bilmiyordu. Birbirleriyle "güzel ve ünlü kadınlar" konusunda da yarışan Niarchos ve Onassis'in dünya evine girdikleri kadınların da hayatlarında büyük rolü oldu. Onassis'in Tina Livanou ile evli olduğu sırada ünlü soprano Maria Callas ile yaşadığı aşk magazin basınında geniş şekilde yer almıştı. Niarchos'un Onassis'e "kaptırdığı" eşi Tina Livanou'nun kız kardeşi Evgenia Livanou'yu "kendi elleriyle boğarak öldürdüğü" iddiası da bir dönem ikili arasında gündem oldu. Onassis, rakibi Niarchos'a "son darbeyi indirmek" ve "bağlantıyı" ortaya çıkarmak amacıyla özel dedektiflere milyonlar harcadı. Ancak cinayetin önündeki sis perdesi aralanamadı. Niarchos ise bu "katil damgasından" kurtulmakla kalmadı, Onassis'in Callas ile olan evlilik dışı ilişkisi nedeniyle ayrıldığı eski eşi ve ilk göz ağrısı Tina Livanou ile evlendi. Bu birleşmenin Onassis'i derinden yaraladığı biliniyor. İkilinin evlilikler üzerine isimlerinden söz ettirmesi bunlarla da sınırlı kalmadı. Niarchos, adeta "bir adım önde olmak" amacıyla 1965'te Amerika'nın oto sanayi imparatoru Henry Ford'un torunu Charlotte Ford ile evlendi. Onassis ise 1968 yılında "ABD'nin azizesi" olarak tanınan suikaste kurban giden ABD Başkanı J.F. Kennedy'nin dul eşi Jacquelyn Bouvier Kennedy (Jackie) ile evlendi. Bu birleşme yalnız Amerika'da değil tüm dünyada "deprem" etkisi yaratacaktı. Dünya basınında, "Altın Yunanlar" anlamına gelen "Golden Greeks" olarak anılan bu iki armatörün en önemli farklarından biri Yunan halkının onlara bakışı üzerineydi. Onassis, halk arasında "eğlencesi eksik olmayan kazanova karışımı bir halk çocuğu" olarak sevilirken; Niarchos'a ise "aristokrat ruhlu" olması itibariyle "burnu büyük" ve halktan uzak biri olarak bakıldı. İkili arasındaki farkı sanat ile olan ilişkilerinin de anlattığı söylenir. Örneğin aristokrat ve romantik ruhlu Niarchos, hayatı boyunca Van Gogh, Picasso Εugene Henri Paul Gauguin gibi ünlü ressamların tablolarını koleksiyonlarına katarken; "kibar serseri" ruhlu Onassis'in sevgilisi Maria Callas'ı izlediği operalarda esnediği, sabahlara kadar tabak kırarak eğlendiği gece kulüplerinden çıktığında duvar diplerinde "küçük ihtiyacını" giderdiği söylenegelir. İngitere'nin efsane lideri Winston Churchill, Onassis'in "Christina" lüks yatında ağırladığı ünlülerden biriydi. Onassis sabahlara kadar sohbet ettiği Churchill'i, "müstehcen" fıkraları ve maceralarıyla eğlendiriyordu. Churchill'in espritüel bir dille Onassis'i "Tam bir şarklı.. Ancak samimi ve eğlenceli" şeklinde tanımladığı da söylenir. Aynı dönemde Niarchos ise Yunan ve İngiltere kraliyet aileleriyle yakın ilişikiler içindeydi. Nearchos ile Onassis'i ayıran en önemli fark da buydu zaten. Niarchos, dünya aristokrasisi ile davetlere katılırken; Onassis hiçbir zaman o "kulübe" alınmadı. Nitekim 1950 sonlarından 1960'ların sonlarına kadar yaşanan bu maceranın sonunu Onassis'in yaşadığı büyük trajedi getirecekti. Kurduğu imparatorluğun varisi olarak gördüğü oğlu Aleksandros Onassis'in, 1973'te kendi kullandığı uçağın düşmesiyle hayatını kaybetmesi, Aristotles Onassis'i "manen" öldürecekti. Onassis, "sabotaj" düşüncesiyle milyonlar harcayacak uçak kazasının nedenlerini öğrenmeye çalıştı ancak sonuç alamadan 1975'te kas erimesi hastalığı ile yaşadığı "hızlı" hayata veda etti. Onassis özel adası Scorpion'daki oğlunun mezarının yanında gömüldü. Aynı adaya "mutsuz milyoner" olarak tanımlanan ve meçhul bir biçimde banyosunda ölü bulunan kızı Christina da 1988'de gömülecekti. Torunu Athena Onassis ise annesi gibi "dünyanın en zengin ancak en mutsuz kızı" lakabıyla İsviçre'de yaşamını sürdürüyor. Onassis'in büyük serveti, gemileri ve dünyanın her yerindeki sayısız taşınmazları torunu Athena ve "Onassis Vakfı" tarafından yönetiliyor. Niarchos ise içine kapanık ve "mutsuz bir haleti ruhiye" içinde 1996 da 87 yaşında vafet etti ve o da kendi özel adası Spetsopoula'ya gömüldü. Geride bıraktığı milyarlarca servetini her iki oğlu ve "Niarchos Vakfı" yönetiyor. Aynı adı taşıyan torunu Stavros Nearchos Jr ise dünya ünlüleri arasında playboy hayatıyla magazin dergilerinin dedikodu köşelerini süslüyor. Niarchos, "Sahip olduğunuz gemilerin değerini biliyormusunuz?" sorusuna, "Bilmiyorum. Tek bildiğim şey, bankalara ve personele karşı olan yükümlülüklerimi yerine getiriyor olmamdır. Bu da yeter zaten." diyordu. Cebinde hiç para taşımayan Onassis ise "Nasıl zengin oldunuz?"sorularına karşı: "Gemilerimi satın almak için cebimden tek kuruş harcamadım. Tüm gemilerimi banka kredileriyle aldım ve geri ödemesini de gemilerin bıraktığı karla yaptım." diyordu. Niarchos ile Onassis birbirleriyle ne denli rakip olmuşsa kendi kurdukları vakıflar da o denli bir rekabet halinde hayır işleri yapıyor. Onassis Vakfı Balkanların en büyük kalp hastanesini ve Atina'nın en modern kültür mekezini kurduğu bir sırada, Niarchos Vakfı, Balkanların en büyük Opera, Kültür ve Sanat binasını hizmete açtı. Her iki vakıf burslar vererek de birbiriyle yarışırken; Atina yakınlarında çıkan büyük yangından sonra Onassis vakfı 10 milyon euro bağışta bulunmasının ertesinde Niarchos Vakfı 25 milyon euro bağışta bulundu. Rekabet devam ediyor.
06.08.2018 - 08:10
haberturk
[]
Servetleri ve evlilikleri ile 'hiç bitmeyen' Onassis - Niarhos rekabeti
BBC
https://www.haberturk.com/servetleri-ve-evlilikleri-ile-hic-bitmeyen-onassis-niarhos-rekabeti-2090683
CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, CHP Genel Başkanlığı için adaylığını, 22 Ocak Pazartesi günü düzenleyeceği toplantıyla duyuracağını söyledi.
null
Partisinin önceki kurultayında da aday olan ancak ’nun gerisinde kalan , şubat ayında yapılacak kurultayda genel başkanlığa yeniden aday olacağını açıkladı. CHP'li İnce, adaylığını basın toplantısıyla ilan edeceğini belirterek, "22 Ocak Pazartesi günü, saat 12.00’de, Ankara’da adaylığımı açıklayacağım. Toplantının yeri henüz belli değil. Toplantı yerini de duyuracağız” dedi.
18.01.2018 - 13:00
DHA
['Siyaset', 'Türkiye', 'chp', 'Kemal Kılıçdaroğlu', 'Cumhuriyet Halk Partisi', 'Muharrem İnce']
Muharrem İnce, CHP Genel Başkanlığı'na aday olacak
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/muharrem-ince-chp-genel-baskanligina-aday-olacak,u-ibYbVhO0m_WiYOEGEv2g
FETÖ soruşturmasında gözaltına alınan eski AK Parti milletvekili İdris Şahin savcılık sorgusunun ardından serbest bırakıldı.
null
Çankırı'da Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında adliyeye sevk edilen 18 zanlıdan aralarında eski AK Parti Çankırı Milletvekili İdris Şahin'in de aralarında bulunduğu 4 kişi savcılık sorgularının ardından serbest bırakıldı.  Alınan bilgiye göre, soruşturma kapsamında Çankırı Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube ekiplerince gözaltına alınan 18 şüpheli emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.  Zanlılardan eski AK Parti Çankırı Milletvekili İdris Şahin ile Ahmet A, Kasım A. ve Murat D. savcılık sorgularının ardından serbest bırakılırken, diğer 14 şüpheli mahkemeye sevk edildi.
05.09.2016 - 23:16
DHA
['Gündem', 'Türkiye', 'Genel']
Eski AK Partili milletvekili İdris Şahin serbest kaldı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/eski-ak-partili-milletvekili-idris-sahin-serbest-kaldi,0G3XJx7oUkuoR7gsZMbi2Q
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'ın, Türkan Saylan ile ilgili yaptığı açıklamalara tepki gösterdi. "Onun eleştirdiği konu yargısal bir konudur" diyen Şahin, yargıyı yıpratacak, tarafsızlığına gölge düşürücek açıklamalardan kaçınılması gerektiğini söyledi.
null
İzmir'deki "Yargı Teşkilatı" toplantısına katılan Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın son Ergenekon operasyonuna ilişkin açaklamalarıyla ilgili olarak şunları söyledi: ''Ben Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ilgili bir değerlendirme yapsam, herhalde o da bunu şık bulmaz. O halde birbirimizin görüşlerine saygı duymalıyız. Ancak eleştirdiği konu yargısal bir konudur, yargı faaliyetleriyle ilgili bir konudur. Bilindiği gibi bağımsız yargı organlarımız, anayasa, yasa ve hukuka uygun olarak vicdanlarıyla hareket ederler. Yanlış olabilir mi? Gerek soruşturma, gerek koğuşturma evrelerinde birtakım hatalar yapılabilir mi? Yapılabilir. Ancak bunun düzeltilmesinin yolu da yine yargı içinde olacaktır. O bakımdan bağımsız ve tarafsız yargının faaliyetleri konusunda fikir beyan ederken hepimiz çok dikkatli ve özenli davranmalıyız. Yargıyı yıpratacak veya kamuoyu nezdinde onun tarafsızlığına gölge düşürecek beyanlardan mümkün olduğunca kaçınmak durumundayız.'' Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Ergenekon soruşturmasının 12’nci dalgasındaki arama ve gözaltılar hakkında "Çok tatsız, çok saptırıcı birşey oldu" degerlendirmesi yapmıştı. Bakan Şahin, ''yargının siyasallaştığı'' yönündeki eleştirilerin hatırlatılması üzerine ''Şu anda Türkiye'de faaliyette bulunan, açık olan 385 ceza infaz kurumunda dünkü tarih itibariyle 40 bin 129 tutuklu var. Bu tutuklulardan hiç birinin tutuklama kararını siyasetçiler vermemiştir. Bunlar tamamen yargı organlarımızın vermiş olduğu kararlar sonucu tutuklu hale gelmişlerdir. Herhangi bir tutukluyu ziyarete gittikten sonra, 'Efendim yargı siyasallaşmıştır' demek, 'Bu tutuklunun tutuklanmasının nedeni siyasi iktidardır, siyasilerdir' demektir. Yargı bir kişinin tutuklanıp tutuklanmayacağına karar verir. 40 bin 129 kişi şu anda cezaevinde tutukluysa bunların kararını siyasiler mi verdi? Böyle bir talihsiz beyan olabilir mi?'' dedi.
20.04.2009 - 13:04
null
[]
Şahin Günay'a kızdı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/sahin-gunaya-kizdi,N05eexvYFEOtYPievFVcDg
Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesinde iki aile arasında çıkan silahlı kavgada 1 kişi yaşamını yitirdi, 6 kişi de yaralandı.
null
Viranşehir ilçesinde aralarında anlaşmazlık bulunan iki ailenin fertleri Derik Caddesi'nde kavga etti. Silahların kullanıldığı kavgada yaralanan 7 kişi hastaneye kaldırıldı. Viranşehir Devlet Hastanesine kaldırılan yaralılardan Cemil Çelik hayatını kaybetti. Yaralılardan bazıları ilk müdahalenin ardından Şanlıurfa'ya sevk edildi. Olaya müdahale eden polis ekipleri, kavganın yaşandığı cadde ve yaralıların kaldırıldığı hastanede yoğun güvenlik önlemi aldı. Kavgada açılan ateş sonucu mermilerin isabet ettiği bir araç ve işyerinin de camları kırıldı.
04.04.2012 - 17:53
Anadolu Ajansı
[]
Viranşehir’de aşiret kavgası: 1 ölü, 6 yaralı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/viransehirde-asiret-kavgasi-1-olu-6-yarali,jvnBCqsa4kqTUA26CJ0Jrg
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararı ile Kıbrıs'ta konuşlu Birleşmiş Milletler Barış Gücü Misyonunun (BMBG) görev süresinin 6 aylık süreyle yenilenmesini eleştirerek, karar alınırken dengeli davranılmadığını belirtti.
null
Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Sözcü Burcu, 25 Temmuz'da kabul edilen BMGK kararı ile Kıbrıs'ta konuşlu nun (BMBG) görev yönergesinin 6 aylık süre için yenilendiğini hatırlattı.  Burcu, "Söz konusu karar daha önceki benzer nitelikteki kararlarda olduğu gibi taraflara dengeli davranmak adına süreçlerde yaşanan gerçekleri tam olarak yansıtmamaktadır. Her zaman yapıcı ve yaratıcı bir tutum sergileyen Kıbrıs Türk tarafına bu şekilde haksızlık yapılmaktadır." ifadelerini kullandı. Bütün uyarılara rağmen Rum tarafının inatla tek taraflı olarak sürdürdüğü hidrokarbon faaliyetlerinin tehlikeli gerginliklere yol açmakta olduğunu kaydeden Burcu, tansiyonun düşürülmesi ve hakkaniyete dayalı yeni bir iş birliği ortamının yaratılması amacıyla 'nın Rum tarafına ortak bir komite ve fon kurulması yönünde kapsamlı bir öneride bulunduğunu ifade etti.  Burcu açıklamasında, 13 Temmuz 2019'da yapılan bu önemli önerinin tarafından görmezden gelinmemesi gerektiğini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Bunun ötesinde kararda Rum tarafını resmi hükümet olarak tanımaktan kaynaklanan ve bizim tarafımızdan benimsenmesi olanaksız ifadelere de yer verildiği görülmektedir. İlgili BMGK kararlarında, genel ve geleneksel tutum bu olsa da Cumhurbaşkanımızın temsil ettiği Kıbrıs Türk tarafının tezleri ve söylemlerini haklı çıkartan ifadelere de yer verilmesinden memnuniyet duymaktayız."  Cumhurbaşkanı Akıncı'nın her zaman altını çizdiği siyasal eşitliğin önemine kararda güçlü vurgu yapıldığına dikkati çeken Burcu, şunları kaydetti: "Siyasal eşitlik ve kararlara etkin katılımla ilgili Kıbrıs Türk tezlerini doğrulayan BMGK'nin 1991 yılında aldığı 716 sayılı karara da ayrıca özel olarak atıfta bulunulmakta ve bu şekilde siyasal eşitliğin ve kararlara etkin katılımın vazgeçilmezliği anımsatılmaktadır. BMGK'nin 25 Temmuz 2019 tarihinde aldığı bu karar, Crans Montana Konferansı sonrasından itibaren siyasal eşitlik ve kararlara etkin katılım ilkesini inkara kalkışarak BM Genel Sekreteri 'in Kıbrıs için görevlendirdiği geçici Özel Danışmanı Jane Holl Lute'nin çabasını çıkmaza sokan Rum tarafına ciddi bir uyarı niteliğindedir." Akıncı'nın öncelikle ilgili bütün tarafların aynı hedef doğrultusunda olup olmadıklarının tespit edilmesi gerektiğini söylediğini aktaran Burcu, ayrıca Cumhurbaşkanı'nın müzakereler yeniden başlayacaksa bunun geçmişte olduğu gibi ucu açık olamayacağına ancak çözüm odaklı ve zaman tahditli olarak ele alınabileceğine sıkça vurgu yapmakta olduğuna dikkati çekti. Sözcü Burcu, "Bu amaçla hazırlanması beklenen görev tanımlarının da geçmiş mutabakatları, 11 Şubat Ortak Açıklama Belgesini ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın Antonio Guterres'in Crans Montana'da taraflara 30 Haziran 2017 tarihinde sunduğu çerçeveyi çarpıtılmadan içermelidir. Kıbrıs Türk tarafını temsil eden Cumhurbaşkanımızın değerlendirmelerine paralel ifadelerin kararda yer aldığını görmekten memnuniyet duymaktayız." ifadelerini kullandı.  Cumhurbaşkanı Akıncı'nın adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözüm hedefinden kopmadan hem bu hedefe hem de her iki toplumun yaşamlarını kolaylaştırmak için tarafların iş birliği kapsamında Güven Artırıcı Önlemlere çok özel bir önem atfetmekte olduğunu anımsatan Burcu, bunun için her zaman yaratıcı öneriler sunarak bu doğrultuda kararların alınmasını sağladığını da ifade etti. Sözcü Burcu, şöyle devam etti: "Cumhurbaşkanı alınan bu kararların uygulamada en iyi şekilde yaşam bulması için büyük bir uğraşı vermiştir ve vermeye devam etmektedir. Kararın aynı anlayış ve benzer bir ifadelendirmeyle Güven Artırıcı Önlemlere ve taraflar arasında iş birliğine atıfta bulunması önemlidir. Karardaki bu olumlu ifadelendirmelere rağmen BMGK'nin 8 Mart 1964 tarihinde aldığı 186 numaralı karara istinaden Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni adamızdaki tek meşru hükümet olarak tanınmasının talihsiz bir tezahürü olarak Kıbrıs Türk tarafını yok sayması ve yalnızca Rum tarafının rızasını alması ve bunu 55 yıldır bu şekilde sürdürmesi hakkaniyete dayanmayan kabul edilemez bir durumdur.  Belirtmek isteriz ki Kıbrıs Türk tarafı BMGK kararında da çağrısı yapıldığı gibi zaman kaybetmeden Kıbrıs'ta siyasi eşitliğe dayalı adil bir çözüm ve yeni güven yaratıcı önlemlerin de yaşama geçebilmesi doğrultusunda iyi niyet ve yapıcı bir tutumla çalışmaya devam edecektir."
27.07.2019 - 16:06
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Türkiye', 'Birleşmiş Milletler', 'KKTC']
KKTC'den BM'ye Barış Gücü kararı eleştirisi
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/kktcden-bmye-baris-gucu-karari-elestirisi,iQGRs1nCJUm2HJWS1LiAFg
ABD Başkanı Donald Trump'ın eski avukatı Michael Cohen, hakkındaki "Rusya soruşturmasında Kongreye yanlış beyanda bulunma" suçlamasını kabul etti.
AA
ABD basını, Cohen'in bugün sabah 09.00 civarı (TSİ 17.00) New York'ta Federal Mahkemeye gelerek hakim karşısına çıktığını duyurdu. Basında yer alan haberlere göre, mahkemede, Moskova'da bir Trump Tower inşa edilmesi planı konusunda, geçen yıl ABD Kongresine yalan söylediği itirafında bulunan Cohen, böylelikle hakkındaki "Rusya soruşturmasında Kongreye yanlış beyanda bulunma" suçlamasını kabul etmiş oldu. Mahkeme salonunda, Rusya'nın ABD seçimlerine müdahale ettiği yönündeki iddiaları soruşturan Özel Savcı Robert Mueller ile çalışan bir savcının da hazır bulunduğu aktarıldı. Cohen, adliye çıkışında herhangi bir açıklama yapmadı. Trump'ın eski avukatı Cohen, ağustos ayında New York'ta federal savcılarla anlaşma yoluna gitmişti. Cohen, "vergi kaçırma", "banka dolandırıcılığı" ve "seçim kampanyası finansmanında usulsüzlük yapma" suçlamalarını kabul etmişti. ABD'de, Trump'ın seçim kampanyasında usulsüzlük bulunduğu gerekçesiyle burada görev yapan isimler, FBI tarafından sorgulanmaya devam ediyor.
29 Kasım 2018 Perşembe, 19:44
cumhuriyet
null
Trump'a bir darbe daha: Suçlamaları kabul etti
Dünya
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/1155598/Trump_a_bir_darbe_daha__Suclamalari_kabul_etti.html
8'i 'Anayasa'yı ihlal' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis...
null
Terör örgütü TİKKO üyesi olmak ve bu kapsamda çeşitli suçları işlemekle yargılanan 9 sanıktan 8'i, ''Anayasa'yı ihlal'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Zeliha Bulut, Tayyar Eroğlu, Remziye Vatansever, Halil Şahin, Deniz Tepeli, Yaşar İnce, Sedat Ot, Naki Demir ve Cengiz Kahraman ile avukatları katıldı. Sanıklar üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmediklerini belirterek, beraatlerini istedi. Mahkeme kararında, sanıklardan Zeliha Bulut, Tayyar Eroğlu, Remziye Vatansever, Halil Şahin, Deniz Tepeli, Yaşar İnce, Sedat Ot ve Cengiz Kahraman ''Türkiye Cumhuriyeti Anayasa'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasına önlemeye teşebbüs'' suçunu düzenleyen TCK 309/1. maddesi uyarınca, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edildi. Mahkeme heyeti, ''pişman olmadıkları'' gerekçesiyle sanıklar hakkında takdiri indirim uygulamadı. Sanıklar, üzerlerine atılı, ''terör örgütü faaliyeti çerçevesinde patlayıcı madde ve ruhsatsız silah bulundurmak, yağma ile sahte kimlik kullanmak'' gibi bir dizi suçtan da ayrıca çeşitli cezalara çarptırıldı. Sanık Naki Demir ise silahlı terör örgütü üyesi olmak suçun 12 yıl hapse mahkum edilirken, pişman olmadığı gerekçesiyle hakkında takdiri indirim uygulanmadı. Demir, ''terör örgütü faaliyete çerçevesinde patlayıcı madde ve ruhsatsız silah bulundurmak ile sahte kimlik kullanmak'' suçlarından da 22 yıl 7 ay hapis cezasına çarptırıldı.
13.11.2012 - 20:47
haberturk
['tikko', 'terör örgütü', 'tarihi karar']
TİKKO davasında karar
Gündem
https://www.haberturk.com/gundem/haber/793850-tikko-davasinda-karar
Beyaz perdenin son James Bond'u Daniel Craig ve yeni filmindeki rol arkadaşı Rachel Weisz Noel tatilinde el ele yakalandılar.
null
Rachel Weisz'in 007 serisinin son yıldızı Daniel Craig'den etkilendiği dedikodularıyla beraber adları birlikte anılmaya başlayan ikili tüm iddiaları yalanlamıştı ancak bu hafta sonu el ele yakalanan Weisz ve Craig aralarındaki ilişkiyi inkar etmekte zorlanacak. Önümüzdeki yıl içinde gösterime girecek olan 'Dream House' filminin çekimlerinde tanışan iki oyuncu Noel tatilini geçirdikleri Somerset'te samimi bir şekilde kameralara yakalandı. İkilinin gülüştüğü ve birbirlerinin elini tuttuğu görüntüler News of the World gazetesinin dünkü sayısında yayınlandı. Weisz, yönetmen sevgilisi Darren Aronofsky'den geçtiğimiz aylarda ayrılmıştı. Prodüktör Satsuki Mitchell ile nişanlı olan Craig'in de doğrulamasa da Mitchell'dan ayrıldığı söyleniyor.
27.12.2010 - 19:08
null
[]
İlişkilerini yalanlamışlardı ama...
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/iliskilerini-yalanlamislardi-ama,TALYJjQo40Owbnnr1UnSmA
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın takibinde verilen evde bakım aylığı sorgulamaları internet ortamında yapılabiliyor. Maaş ödemelerinin yatıp, yatmadığı gibi sorulara hızlıca yanıt veriliyor. Ödeme bilgilerinizi görüntülemek için e Devlet şifresine sahip olmanız yeterli. Peki evde bakım aylığı sorgulaması nasıl yapılır? Yazımızdan bakım aylığı ödeme bilgilerinizi nasıl görüntüleyeceğinizi öğrenebilirsiniz.
null
Evde bakım aylığı alabilmek için üç şart aranıyor. Bunlar ailenin gelir durumu, hastanın sağlık raporu ve son olarak muhtaçlık durumu. Bu üç şarta göre bağlanan evde bakım aylığı E Devlet üzerinden ve SMS olarak sorgulanabiliyor. Her ay bankaya gitmeden paranın yatıp yatmadığını internet ortamında hızlıca sorgulayabiliyorsunuz. İşte e Devlet üzerinden ve SMS ile evde bakım aylığı ödeme bilgileri sorgulama işlemi... E Devlet ile Çalışma Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığı işbirliği ile e Devlet Kapısı üzerinden evde bakım aylığı sorgulamaları yapılabiliyor. Engelli Evde Bakım Ödeme Bilgileri Sorgulama  hizmeti ile engelli evde bakım ödemeri bilgileri görüntülenebiliyor. Sorgulama yapmak için e Devlet’e T.C. kimlik numaranız ve e Devlet şifreniz ile giriş yaptıktan sonra arama çubuğuna yazmanız yeterli. (Hemen sorgulamak için; https://www.turkiye.gov.tr/aspb-engelli-evde-bakim-odeme-sorgu bağlantı linkini kullanabilirsiniz)   Evde bakım aylığı alanlar sorgulama yapmak için telefonlarının SMS özelliğini de kullanabilir.  Ziraat Katılım Bankası aracılığı ile alanlar, cep telefonlarının mesaj bölümüne BAKIYE yazıp, 4747’e sms atarak bakiye takibi yapabilirler.  Mesaj göndermeniz dahilinde 1 sms ücreti operatörünüz tarafından tahsil edilir.
29.08.2018 - 01:23
haberturk
['evde bakım aylığı sorgulama', 'evde bakım aylığı ödemesi nasıl öğrenilir', 'evde bakım ödemesi']
Evde bakım aylığı sorgulama 2018: Evde bakım ödemesi nasıl öğrenilir?
Merak Edilenler
https://www.haberturk.com/evde-bakim-ayligi-sorgulama-2018-evde-bakim-odemesi-nasil-ogrenilir-hts-2121505-ekonomi
Hindistan’da İsviçreli turistler saldırıya uğradı. Kamp yapan çifte saldıran 8 kişilik grup, 39 yaşındaki kadına tecavüz etti.
null
Hindistan, yine bir toplu tecavüz haberiyle sarsıldı. Ülkenin Madhya Pradesh eyaletinde İsviçreli bir kadına toplu tecavüz edildiği ve olayla ilgili 13 kişinin sorgulandığı belirtildi. Yerel polis yetkilisi C. S. Solanki'nin yaptığı açıklamada, söz konusu kadın ve kocasının tapınak kasabası olarak bilinen Orchha'dan bisikletleriyle yola çıkarak geceyi geçirmek için kamp kurdukları ormanda 8 kişilik bir grubun saldırısına uğradığını ifade etti. Solanki, çiftin dövüldüğünü ve eşyalarının çalındığını kaydetti. Hindistan'da 16 Aralık'ta da 23 yaşında genç bir kadın otobüste toplu tecavüze uğramış ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. Olay, ülkede geniş çaplı protestolara neden olmakla kalmamış uluslararası tepki de çekmişti.
16.03.2013 - 16:31
Anadolu Ajansı
[]
Hindistan'da yine toplu tecavüz
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/hindistanda-yine-toplu-tecavuz,qwBH5tNQ-0-aRRKe3VFSxw
Dünya genelinde büyük izleyici kitlesine ulaşan ABD dizisi 'Homeland'in beşinci sezon hazırlıkları devam ediyor. Dizinin yeni sezonu Almanya’nın Potsdam kentinde çekilecek.
null
Potsdam'daki Babelsberg Stüdyosu sözcüsü Eike Wolf çekimlerin haziran ayında başlayacağını bildirdi. Wolf, “Çekimler stüdyoda olacak ancak tabii Berlin'in içlerine de gideceğiz. Büyük kısmı gerçek olay yerlerinde çekilecek“ dedi. Homeland, tamamı Almanya'da çekilecek ilk Amerikan dizisi olacak. Dizide Claire Danes tarafından canlandırılan CIA ajanı Carrie Mathison'ın ABD, Ortadoğu, Pakistan ve Güney Afrika'da başından geçen olaylar anlatılıyor. Guardian gazetesinin haberine göre, Mathison, beşinci sezonda Berlin'deki bir özel güvenlik firması için çalışıyor olacak. Ortadoğu ve Ukrayna'daki olaylar da dizide konu edilecek. Öte yandan prodüksiyon firması Fox 21'in figüran arayışında olduğu da kaydedildi.
29.04.2015 - 11:03
null
['Sanat']
Homeland'in çekileceği ülke belli oldu
Sanat
https://www.ntv.com.tr/sanat/homelandin-cekilecegi-ulke-belli-oldu,SaEPhpaugk6nU2wa70W_wg
İstanbul'da Beşiktaş Belediyesi'nin iştiraki BELTAŞ A.Ş.'de çalışan, DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikası üyesi grevdeki işçiler ile bir grup arasında kavga çıktı. Polisin biber gazıyla müdahale ettiği kavgada 1 kişi hafif yaralandı, 1 kişi gözaltına alındı.
null
Dünya Barış Parkı'nda Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar'ın ilçe halkıyla çiçek dikmesi sırasında pankart açıp eylem yapan grevdeki işçiler ile bir grup arasında tartışma yaşandı. Tartışmanın büyüyerek kavgaya dönüşmesi sonucu parkta bekleyen polis, taraflara biber gazıyla müdahale etti. Birbirine sopalarla saldıran gruplar arasında çıkan kavga sonucu, 1 kişi hafif yaralandı, 1 kişi gözaltına alındı. Karşı gruptaki kişilerin ilçe halkından olmadığını savunan işçiler, kavganın ardından grubun iki servis aracına binerek olay yerinden ayrıldıklarını ifade etti. Hazinedar, olaydan önce yaptığı konuşmada, ilçedeki parklarda uzun süredir çok ciddi bir kirletme operasyonu yapıldığını söyledi. İki gündür halkla Beşiktaş'taki parkları temizlediklerini dile getiren Hazinedar, şöyle konuştu: "Bugün de çiçek dikeceğiz. 239 işçinin 150'siyle anlaştık. Yasal olarak beni aşan bir durum var. Sadece 50-60 işçi kardeşimiz var. Onlar diyorlar ki 'Bizim istediğimiz olsun'. Biz de diyoruz ki 'Hayır. Bir masada çözmek mümkün' ama onlar bize diz çöktürmek istiyorlar. Bu anlayış, doğru bir anlayış değil. Çocuklarımız, insanlarımızın faydalandığı bu parkları bilerek kirletiyorlar. Konteyner ve çöp kovalarındaki çöpleri bütün parklarımıza son 20 gündür döküyorlar. Grev öncesi de yaptılar ve sürekli devam ediyorlar. Biz onların hiçbir eylemine işçi haklarına saygı gereği müdahalede bulunmadık." Bilerek parkları kirletmenin sendikacılıkla, insanlıkla, vicdanla, hak ve hukukla ilgisi olmadığını belirten Hazinedar, şunları kaydetti: "Adli vakalara karışmamış bütün işçilerimizi işe alma sözünü çok önce verdik. Şu anda 150 işçimizle anlaştık. Dışarıda kalan 89 işçinin de önemli bir kısmı bize gelmeye hazır ama engelliyorlar. O işçi kardeşlerimizi de hemen işe almaya hazırız. Size dağıtılan CDlerde nasıl parkları kirlettiklerini, çöpleri dökerek halkı belediyeye karşı nasıl kışkırttıkları belli. Öğrendim ki görüntüler için 'sahte' demişler. Ben ilan ediyorum pazartesi günü mahkemeye gidiyoruz. İsimler tek tek tespit edildi. Yasal olarak gerekli başvuruları yapıyoruz. Bu eylemlere karışan işçiler sabit, sendikanın temsilcileri. Yani parkları kirletip belediyeyi suçlayanlarla, sosyal medyadan sahte hesaplarla bize saldıranlar aynı. Bunların hepsini tespit ettik. Eğer diyorlarsa 'Bunlar sahtedir'. Hodri meydan. Görüntüler sahteyse ben belediye başkanlığından istifa ediyorum."
07.09.2014 - 14:37
Anadolu Ajansı
[]
Beşiktaş'ta gerginlik
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/besiktasta-gerginlik,MNDiZimAJ02etMAKS1p6IA
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Üyesi Ali Suat Ertosun, dinlenildiği ve takip edildiği iddialarının araştırılması ve sorumluların cezalandırılması istemiyle suç duyurusunda bulundu.
null
Suç duyurusuna ilişkin dilekçesini dün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına veren Ertosun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''özel hayatı ve özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiği'' gerekçesiyle suç duyurusunda bulunduğunu söyledi. HSYK'nın yaz kararnamesi çalışmaları sırasında basında yer alan fotoğrafların, dinlenildiği ve takip edildiği şüphelerini güçlendirdiğini ifade eden Ertosun, fotoğrafta birlikte görüldüğü kişilerin de dinlenilip dinlemediğinin ve takip edilip edilmediğinin tespit edilmesini istediğini ifade etti. Dinleme ve takibin hakim kararına dayanması gerektiğini anımsatan Ertosun, ''Şayet böyle bir şey yoksa, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 133, 134, 135, 136. ve 137. maddeleri ile 'özel hayatın gizliliği ve korunmasını' düzenleyen Anayasa'nın 20. maddesine muhalefet edilmektedir'' dedi. Ertosun, yapılacak soruşturma sonucunda, dinlenildiği ve takip edildiğinin tespit edilmesi halinde, bu eylemleri gerçekleştirenlerin kimler olduğunun, bu kişiler devlet görevlileri ise mahkeme kararları olup olmadığının belirlenmesini talep etti. Ali Suat Ertosun, belirlenen kişilerin TCK'nın ilgili maddeleri gereğince cezalandırılmalarını istedi. TCK'nın 133. maddesinde ''kişiler arasındaki konuşmaların dinlenilmesi ve kayda alınması'', 134. maddesinde, ''özel hayatın gizliliğini ihlal'', 135. maddede ''kişisel verilerin kaydedilmesi'' ve 136. maddede ise ''verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme'' hükümleri düzenleniyor. Kanun'un 137. maddesinde de bu eylemlerin nitelikli hallerine yer veriliyor ve eylemlerin kamu görevlileri tarafından yapılması halinde verilecek ceza miktarına ilişkin artırım yer alıyor.
11.08.2009 - 15:37
Anadolu Ajansı
[]
HSYK üyesi Ertosun'dan suç duyurusu
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/hsyk-uyesi-ertosundan-suc-duyurusu,OA3ejg6b1UO_lpFt7UbTzg
Bursa'da, polisin ''dur'' ihtarına uymayan ve kovalamaca sonucunda lastiklerine ateş açılarak durdurulan araçtan 700 bin liralık ziynet eşyası çıktı.
null
Bursa'da benzin istasyonunun kasasından 700 bin liralık altın çalan iki hırsız, polisin ''dur'' ihtarına uymadı. Ele geçirilen altınlar sahibine teslim edildi. Emrullah K. (23) ile Eyaz T. (27) Nilüfer ilçesi Odunluk Mahallesi’ndeki E.İ.’ye ait benzinliğe geldi. Benzinlikte keşif yapan şüpheliler ardından E.İ.’nin odasına girdi. Buradaki çelik kasayı patlatan 2 şüpheli, 700 bin liralık ziynet eşyasını aldı. Kayıplara karışan 2 şüpheli, kiraladıkları araçla cumartesi akşamı Kent Meydanı’nda görüldü. Polis ekiplerinin üzerine araçlarını süren Emrullah K. ile Eyaz T., kaçmak istedi. Polis ise şüphelilerin aracının lastiklerine ateş açtı. Lastiklerin patlaması üzerine araçla ilerleyemeyen şüpheliler gözaltına alındı. Araçta yapılan incelemede bulunan altınlar E.İ.’ye teslim edildi. 2 şüpheli ifadelerinin ardından adliyeye sevk edildi.
15.02.2016 - 17:46
İHA
['Türkiye']
''Dur'' ihtarına uymayan araçtan servet çıktı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/dur-ihtarina-uymayan-aractan-servet-cikti,4-lOZE1M90Cdo0usitUW4Q
Bilge köyünde Asuman Çelebi'nin ölü doğan bebeğiyle ilgili babanın başvurusu üzerine bebeğin cesedi İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderilecek.
null
Mardin'in Mazıdağı ilçesi Bilge köyünde Asuman Çelebi'nin ölü doğan bebeğiyle ilgili baba Şükrü Çelebi'nin başvurusu üzerine Mazıdağı Cumhuriyet Savcılığı gözetiminde bebeğin mezarı kazıldı. Bebeğin kesin ölüm nedeni İstanbul Adli Tıp Kurumu'nda yapılacak otopsiden sonra ortaya çıkacak. Asuman Çelebi'nin 30 Ekim 2009’da Mardin Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nde karnında ölen bebeği sezaryenle alındı. Bebeğin Bilge köyünde toprağa verilmesinden sonra Asuman Çelebi’nin eşi Şükrü Çelebi, bugün savcılığa başvuruda bulundu. Şükrü Çelebi'nin Mazıdağı Cumhuriyet Savcılığına başvururak çocuğunun ölüm nedeninin belirlenmesini istemesi üzerine, mezarın açılmasına karar verildi. Bilge köyündeki mezarlıkta güvenlik önlemlerinin alınmasının ardından Mazıdağı Cumhuriyet Savcılığının gözetiminde kazı yapıldı. Bebeğin cesedi, 6 gün önce konulduğu mezardan alınarak ambulansa konuldu. Bilge köyünde 4 Mayıs 2009 günü yapılan silahlı saldırıda 44 kişi hayatını kaybetmişti. Silahlı saldırıya uğrayan ailenin kızı olan ve saldırıyı gerçekleştirdikleri iddiasıyla yakınları tutuklanan Şükrü Çelebiyle evli olan 1 çocuk annesi Asuman Çelebi, eşinden ayrılmış ve ailesinin yanına dönmüştü. Asuman Çelebi, oğlunu da eşi Şükrü Çelebi'ye vermişti.
06.11.2009 - 18:48
Anadolu Ajansı
[]
Bilge köyünde ölü doğan bebeğe otopsi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/bilge-koyunde-olu-dogan-bebege-otopsi,PddEi23VTkif8UyzRqzL6Q
Fransa’da kahraman ilan edilen ABD’li asker Spencer Stone, California’nın Sacramento şehrinde bilinmeyen nedenle bıçakla ağır yaralandı.
null
Ağustos ayında, Fransa’ya sefer yapan bir trende gerçekleşen silahlı saldırıda, saldırganı iki arkadaşıyla birlikte etkisiz hale getirerek Fransa’da kahraman ilan edilen ABD'li asker Spencer Stone, ülkesinde bıçaklı saldırıya uğradı. Sacramento polisi yaptığı açıklamada, Stone’un geç saatlerde yanında dört arkadaşıyla bir bar yakınlarında iki kişiyle tartışmaya girdiği sırada bıçaklandığı bilgisini verdi. Saldırganın alkollü olduğundan şüphelendiklerini belirten yetkililer, soruşturma başlattı. Amerikan Hava Kuvvetlerinde görevli 23 yaşındaki askerin birkaç yerinden yaralanarak hastaneye kaldırıldığı ve durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenildi. Ağustos ayında Hollanda'nın başkenti Amsterdam'dan Fransa'nın başkenti Paris'e sefer yapan yüksek hızlı trende silahlı bir kişi rastgele etrafa ateş açtığı sırada Spencer ve arkadaşları Alek Skarlatos ve Anthony Sadler, saldırganı etkisiz hale getirmeyi başarmış ve olayın büyük bir katliama dönüşmesini engellemişti. Olay sırasında yaralanan Stone, Fransa’da gösterdiği kahramanlık nedeni ile onur nişanı alırken, ABD Başkanı Barack Obama Stone ve arkadaşlarını Beyaz Saray’da kabul ederek, cesaretlerinden dolayı tebrik etmişti.
08.10.2015 - 22:37
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Amerika', 'Avrupa']
Fransa’da kahraman olan ABD’li asker ülkesinde bıçaklandı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/fransada-kahraman-olan-abdli-asker-ulkesinde-bicaklandi,PkP3Ha_e_UuPhqk8WAySvg
Kafkaslar’da saldırılar sürüyor. Rusya'nın Kuzey Kafkaslar'daki İnguş Cumhuriyeti’nde yine polisler hedef alındı.
null
İnguş İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Madina Hadziyeva, Datiyuk köyü yakınlarında yola yerleştirilen patlayıcının bir polis aracı geçerken infilak ettiğini söyledi. Hadziyeva, araçta bulunanlardan 3'ünün öldüğünü, 2'sinin de yaralandığını kaydetti. İnguş Cumhuriyeti Başkanı Yunusbek Yevkurov, çarşamba günü televizyonda yaptığı konuşmada, yeni intihar saldırıları olabileceği uyarısında bulunmuş, halktan dikkatli olmasını ve mahallelerinde gördükleri kuşkulu her türlü durumu ihbar etmesini istemişti. İnguş Cumhuriyeti ile komşusu Dağıstan ve Çeçenistan'da son aylarda bombalama ve güvenlik güçlerine yönelik saldırılar artmıştı.
04.09.2009 - 15:56
Anadolu Ajansı
[]
İnguş Cumhuriyeti’nde saldırı: 3 polis öldü
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/ingus-cumhuriyetinde-saldiri-3-polis-oldu,LOStgS7vwkaZjAUmzPQqJg
Bakan Taner Yıldız, Japonya Büyükelçiliği'nde yaşanan 'Kamer Genç' gerginliğini NTV'ye anlattı. CHP'nin ihraç kaydıyla bu konuyu görüşmesi gerektiğini ifade eden Yıldız, "Konu artık CHP'nin sorunudur" dedi.
null
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Japon milli günü dolayısıyla düzenlenen gecede yaşanan gerginliği NTV canlı yayınında anlattı. Dün gece yaşanan olayda konuşması sırasında Emine Erdoğan'a "Siz hangi sıfatla burada konuşuyorsunuz?" diyerek müdahale eden Kamer Genç'e karşılık veren Yıldız, 'CHP'nin ihraç kaydıyla bu konuyu görüşmesi gerektiğini' ifade etti. Yıldız, "Bu konu, Kamer Genç'in problemi olmaktan çıkmıştır, CHP'nin sorunudur" diye konuştu. "Sayın Başbakanımızın eşi konuşma yaparken, 'Siz hangi sıfatla burada konuşuyorsunuz' diye birisi bağırdı. Çok da kalabalık bir salon, ülkelerin büyükelçileri ve misyon şefleri var. İlk başta korumaların yanına gittiğini gördüm, korumalara 'Siz bana dokunamazsınız' dedi. Ben de çok sinirlendiğim için 'Burayı lütfen terk edin ve terbiyesizlik yapmayın. Çünkü burası Meclis'te alıştığınız bir ortam değil. Siz Meclis'in saygınlığını yeterince zaten kaybettiriyorsunuz. Milletvekillerinin saygınlığı ile oluşturmaya çalıştığımız pozitif havayı olabildiğince bozuyorsunuz. Ama bu kadar insanın yanında böyle bir şey konuşamazsınız' diye biraz sert bir dille söyledim. Bunun hoşgörülebilmesi mümkün değil. Bir hanımefendi hesap vermek zorunda değil, iki 29 Ekim'de Japonya Başbakanı'nın eşi Türkiye'ye geliyor ve konuşma yapıyor. Siz onun karşılığında nezaketen çağrılmış ve davet edilmiş Başbakanımızın eşinin oraya gitmesi kadar tabi bir şey var mı? Siz hangi sıfatla bunu sorguluyorsunuz. Kamer Genç'in problemi olmaktan çıkmıştır bu konu. Kendisi zaten sınırlarının çok dışarısındadır. Ne insani ne de bir milletvekiline yakışacak terbiyeden uzaktır. Bu konu CHP'nin sorunudur. CHP, eğer destek veriyorsa, uluslararası ilişkilerin konuşulduğu bir ortamda bu denli saygısızlığı makul hale getiriyorsa asıl üzüleceğim nokta budur. Kamer Genç ile alakalı şu havayı da kesinlikle doğru bulmuyorum; 'Siz bunun kusuruna bakmayın biz de buna laf geçiremiyoruz.' Böyle bir şey kabul edilemez. Yabancı bir misyon şefi olsanız, Türkiye ile ilgili ne düşünürsünüz. Bu Türkiye'nin çıkarlarına uygun mu böyle bir şey yapmak? Ben grup başkanvekillerimizin bir müracaatı olacağını duydum. 'Onun kendi terbiyesizliğidir' diye konuyu bırakmanın doğru olmadığına inanıyorum. Çünkü bu, bize ve ülkemize zarar vermektedir. Biz Kamer Genç denilen adamdan sürekli mahçubiyet duymak zorunda mıyız? CHP'nin bu manada belki de ihraç kaydıyla bu konuyu görüşmek durumundadır. Bundan sonra kredibilitesi konuşulacak olan Kamer Genç değil, CHP'nin kendisi olacaktır." Bakan Yıldız, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani'nin Türkiye ziyaretine de değindi. Türkiye ile Irak Bölgesel Kürt Yönetimi arasında imzalanması beklenen petrol protokollerinin Irak merkezi hükümetinin hassasiyetleri nedeniyle sonraya bırakıldığını ifade eden Yıldız, şunları kaydetti: "Önemli olan sözleşmeye imza atılıp atılmaması değil, bu bir süreç. Normalde Irak'ın normalleşmesi adını koyduğumuz, Türkiye'nin ihtiyaçlarının karşılanmasını başlığını oluşturduğumuz bir süreç. Doğalgaz ve petrol ayağı var. Irak'ın bütünlüğü üzerine kurulu. TPAO'nun yaptığı anlaşmalar vardı, merkezi Irak hükümetiyle. Önemli ve kıymetli anlaşmalar, toplamı 25 milyar dolar. Çok fazla kamuoynuda dikkat çekmedi. Merkezi yönetimle bağlarımız çok güçlü. Kuzey Irak'la geldiğimiz noktada, Irak'ın tamamıyla alakalı olduğunun altı çizilmeli. Muhatabınızın Barzani olması, Irak'ın tamamından soyutlandırılmasını gerektirmiyor. Biz bu nezakette ve incelikte bakıyoruz. Bağdat'ın iki önemli başlığı var. Biri; hangi miktarda buradan petrol akacak? Merkezi Irak hükümetinin ortalama günlük 400 bin varil arzı var. Bizim Kuzey Irak'tan gelebilecek, yine merkezi Irak hükümetiyle beraber Ceyhan'a uluslararası arenaya taşınması lazım. Bu miktarın belirlenmesi Irak hükümeti tarafından son derece önemli ve hakları. Biz diyoruz ki, buradan geçebilecek petrolün Türkiye sınırına girdiğinde ölçülmesi şart. Bu ölçülmeyi belirleyen Irak hükümeti olacak. Biz şeffaflığın gücünü kullanmak istiyoruz bu sözleşmede. İkinci hasssiyet de; buradan geçen petrol diyelim ki 100 varil ve fiyatı bin dolar. Bu bin doların kendilerinin belirlediği oranla, yüzde 83'ü merkezi hükümetin, yüzde 17'si ise bölgesel yönetimin. O zaman 830 dolarlık kısmı Türkiye'deki bir kamu bankasına bloke edilen paradan onların hakkı olarak kalacak. Şeffat olduğumuzu iddia ediyorsak, gereklerini yerine getirmemiz lazım. O da hergün dekontlar, merkezi Irak Hükümeti tarafından izlenebiliyor olsun. Sözleşmeye konulan önemli maddelerden birisidir. Çünkü biz Irak halkının herhangi bir tanesinin diğeri üzerine hakları ile alakalı bir taraf değiliz. Bu geniş bir süreç, önümüzdeki günlerde karşılıklı ziyaretler olabilir. Benim de gitmem gündemde. Sayın Maliki'nin Türkiye ziyaretinden önce bu tür konuların olgunlaşması lazım. Başbakanımız da komşu bir ülke ile, kardeş bir ülke ile muhtemel bütün pürüzlerin kaldırılmasını istiyor. Biz ne yapıyoruz? Buradan elde edilebilecek gelirlerin mutlaka kendilerinin tespit ettiği oradn bölüştürülmesi lazım. Bu orana karar veren kendileri olacak. Geçen hafta ABD Enerji Bakanı ile toplantılar yaptık. Kendisi çok yapıcı ve pozitif birisi. Biz komşularımızla ilişkimizi şeffaf bir şekilde anlatıyoruz. Yaptığımız basın toplantısında kendisine yöneltilen "Türkiye'nin Kuzey Irak'ta yaptıklarını destekliyor musunuz?" sorusuna "Evet biz destekliyoruz" dedi. Çünkü Türkiye AK Parti iktidarıyla güçlendi. Yanlış yaptığımızı düşünmüyoruz. Iraklı hiçbir kardeşimizin de hakkına girmek mümkün değil, bu hassasiyetleri dikkate alıyoruz. Petrol parasının ABD'de herhangi bir bankada bloke edilmesiyle alakalı benden bir talep olmadı. Ama doğru olan, Kerkük'ten çıkan ve Yumurtalık'ta Ceyhan'da biten bu boru hattının gelirleriyle alakalı konunun da bir Türk bankasında hesabının tutulması doğru olacaktır. Bu para bizim paramız değil. Irak halkının parası ama en güvenli limanlardan birisidir Türkiye, siyasi istikrarıyla beraber. Bu şeffat ve gözlemlenebilir bir sözleşme olacaktır. Türkiye hukuk devletinin gereklerini yerine getirecektir. Kerkük-Yumurtalık ham petrol boru hattının kapasitesi dolarsa oradan yeni bir hat geçirmek mantıklı olacaktır. Ancak ben tam kapasitenin yani 1.5 milyon varillik günlük kapasitenin kullanılmasından sonra yeni hattın dizaynının doğru olacağına inanıyorum. Atıl kapasitenin kimseye faydası olmaz."
27.11.2013 - 22:07
null
[]
Yıldız 'Kamer Genç' gerilimini anlattı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/yildiz-kamer-genc-gerilimini-anlatti,_TPUXavN_kKob7ostKxYRQ
Kuraklık nedeniyle suyu çekilen ve kuşların da terk ettiği Nallıhan Kuş Ceneti, son 2 yılda eski günlerine yavaş yavaş dönmeye başladı.
null
Kuşların barındığı havzada suyun artmasıyla birlikte kuşlar geri gelmeye başladı. Ankara'ya 120 kilometre uzaklıkta bulunan Nallıhan İlçesi’ne bağlı Çayırhan Beldesi sınırları içindeki 168 kuş türüne ev sahipliği yapan kuş cennetine kuşların geri gelmesi en çokta bölgede yaşayanları sevindirdi. TÜKÇEV’in örgütlediği kuş cennetinde yapılan fotoğraf yarışmasına Türkiye’nin birçok ilinden yüzlerce kişi katıldı. Nallıhan Kuş Cenneti'nde Tüketici ve Çevre Eğitim Vakfı (TÜKÇEV) tarafından düzenlenen 3.Foto Safari Yarışması'nda dereceye giren eserler belirlendi. Seçici kurul Ali Özcan'ın fotoğrafını birinci, Adnan Menevşe'nin fotoğrafını ikinci, Deran Atabey'in fotoğrafını da üçüncü seçerken, Erman Kırankaya, Ali Ünal, Murat Toru, Taner Kıral ve M. Serhat Gürsoy'un fotoğrafları mansiyon olarak belirlendi. Ayrıca 42 fotoğraf ise sergilenmeye uygun bulundu. Toplam 50 fotoğrafın seçildiği yarışmada derece alan bu fotoğraflar kış aylarında Ankara ve Nallıhan'da sergilenerek doğaseverlerin beğenisine sunulacak.
17.07.2012 - 12:31
null
[]
Suyla gelen hayat
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/suyla-gelen-hayat,H2fsdamIBU2zFMVeEVQE7g
Birleşmiş Milletler Çevre Programı'nın raporuna göre Akdeniz'deki yaşam yavaş yavaş yok oluyor...
null
Akdeniz'in çevresinde 21 ülke var. Ve bu masmavi sularday yaşayan canlıların yüzde otuzu sadece buraya özgü... Birleşmiş Milletler Çevre Programı - Akdeniz Eylem Planı (UNEP-MAP) tarafından hazırlanan Akdeniz Deniz ve Kıyı Durum Raporu'nda bölgedeki tehditlere dikkat çekiliyor. Turizmdeki gelişmeler, habitat kaybı, kıyı erozyonu, ekosistemi etkileyen aşırı avlanma, deniz dibi yapısını bozan dip trolü ve diğer yöntemler de dahil tahrip edici balıkçılık... Liste uzayıp gidiyor. Raporda özellikle şehirleşme ve sanayileşmeden kaynaklanan kirlilik, bölgeden bölgeye yoğunluğu değişen baskı unsurları olarak tespit edildi.
29.01.2013 - 11:43
null
[]
'Akdeniz tehlike altında'
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/akdeniz-tehlike-altinda,jVecsmjIekufQfaNA4yyeA
1962 yılında yayımlanan ve Yeni Alman Sineması’nın miladı olan Oberhausen Manifestosu’nun imzacılarının filmleri 21-22 Aralık’ta Goethe Enstitüsü’nde gösterilecek.
null
Oberhausen Manifestosu, 28 Şubat 1962 yılında 8. Batı Almanya Kısa Film Festivali’nde biraraya gelen genç yönetmen ve eleştirmenlerin “Yeni Alman Sinemasını” ilan ettikleri kısa ve güçlü metindir. Savaş sonrası, Almanya sinemasının propoganda aracı rolünden, uluslararası saygınlığa doğru istikrarlı serüveninin cesur başlangıcı kabul edilir. Manifestonun yayımlanmasından önceki birkaç yılda televizyon sayısında gerçekleşen dramatik artışın sonucu olarak Alman ticari sinemasının çöküşü ve bu yıllarda yakın coğrafyada ortaya çıkan yönelimler (İngiliz Özgür Sinema Hareketi, Fransız Yeni Dalgası) ile doğmakta olan modernist Avrupa sinemasının etkisinde genç Alman sinemacıları Oberhausen Manifestosu’nu yayımladılar: ''Geleneksel Alman sinemasının çöküşü, tutum ve uygulamalarının reddettiğimiz bir film tarzının ekonomik temelini sonunda ortadan kaldırıyor. Bununla birlikte yeni bir sinemanın yaşam bulma şansı vardır. Yeni Alman sinemasını yaratma amacımızı ilan ediyoruz. Bu yeini sinemanın yeni özgürlüklere gereksinimi vardır. Yerleşik endüstrinin geleneklerinden kurtulmaya... Ticari ortakların etkilerinden kurtulmaya... Özel çıkar guruplarının denetiminden kurtulmaya... Yeni Alman sinemasının inşasıyla ilgili somut entelektüel, biçimsel ve ekonomik kavrayışlara sahibiz. Bir kolektif olarak ekonomik risk almaya hazırız. Eski sinema öldü. Yeni sinemaya inanıyoruz.'' “Yeni sinema” ile “eski” olanı arasına çektikleri bu çizgi ile Alman sinema endüstrisi ile işbirliği ihtimalini daha en başından ortadan kaldıran imzacıların, anaakıma dahil olarak onu dönüştürmeyi başaran Fransız Yeni Dalgası’nın tersine bugün de Alman sinemasında eski ile yeni, ticari ile deneysel, popüler ile avangard arasında derin uçurumlar olmasının temelini atmış oldular. Filmlerinde geleneksel öykü anlatımı ve dramatik kapalılık yerine belgesel gerçekliği ve deneysel açıklığı tercih eden çoğu deneyimsiz ve alaylı olan bu yirmi altı sinemacının Alman toplumunu, kapitalizmini, uyumculuk ve kayıtsızlığını eleştimek ve sıradışı olmak dışında pek ortak paydası yoktu. Berlin’in ortasına bir duvar çekilmesinin üzerinden altı ay geçmeden yayımladıkları Manifesto’nun 50. Yıldönümünde, Oberhausen Kısa Film Festivali, imzacıların filmlerinden oluşan “Provoking Reality. Mavericks, Mouvements, Manifestos” isimli bir programla çıktı karşımıza. Federal Cumhuriyet’in yaşamında eleştirel bir ses olmak isteyen yirmi altı imzacının, manifestonun yayımlanmasından önceki ve sonraki beşer yılı kapsayan aktif dönemlerine (1958-1967) ait 40‘a yakın film restore edilerek Nisan ayının sonunda 58. Oberhausen Kısa Film Festivali’nde gösterildi. Ardından farklı başlıklar altında aralarında Avusturya Film Müzesi ve MoMa New York’un da bulunduğu pek çok müze ve film festivalinde izleyici karşısına çıktı. Oberhausen Manifestosu Filmleri’ni 21-22 Aralık tarihlerinde Puruli Kültür Sanat işbirliğiyle Goethe Institut Ankara’da izleyebilirsiniz.
20.12.2012 - 17:18
null
[]
Manifesto 50.yılında Ankara'da
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/manifesto-50-yilinda-ankarada,f_v_hlktbk-UmvsoJ2dqmA
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, "Japonya ile bir barış anlaşmasına varılması için yoğun çaba sarf ediliyor. Japonya ve Sovyetler Birliği'nin 1956'da imzaladığı deklarasyonu temel alan bir barış anlaşmasına sıcak bakıyoruz” dedi.
null
Devlet Başkanı , ile bir barış anlaşmasına varılması için yoğun çaba sarf edildiğini belirterek "Rusya olarak, Japonya ve Sovyetler Birliği'nin 1956'da imzaladığı deklarasyonu temel alan bir barış anlaşmasına sıcak bakıyoruz." dedi.  Putin, Japonya Başbakanı Şinzo Abe ile başkent Moskova'da gerçekleştirdiği ve 3 saati aşan görüşmenin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Abe ile yapıcı bir görüşme gerçekleştirdiklerini anlatan Putin, "Görüşmemizde doğal olarak bir barış anlaşmasının imzalanmasını ele aldık. Bu konuda bugün epey zaman harcadık." diye konuştu. Rusya'nın Japonya ile barış anlaşmasının imzalanmasına ilgi duyduğunu anlatan Putin, "Ülkelerimiz arasında bir barış anlaşmasına varılması için yoğun çaba sarf ediliyor. Burada amaç, halklarımızın da destek vereceği Rusya ve Japonya arasındaki ilişkileri daha da geliştirecek anlaşmaya varmak." ifadelerini kullandı. Abe ile geçen yılın kasım ayında Singapur'da bir görüşme yaptıklarını hatırlatan Putin, "Bu görüşmede, Japonya ve Sovyetler Birliği'nin 1956'da imzaladığı deklarasyonu temel alan bir barış anlaşması için müzakerelere devam etme kararı almıştık. Bugün gerçekleştirdiğimiz görüşmede de Rusya olarak buna sıcak baktığımızı teyit ettik." değerlendirmesinde bulundu. Japonya Başbakanı Abe ise Rusya ile Kuril Adaları'ndaki ortak ekonomik faaliyetlerin güçlendirileceğini ifade ederek "Ayrıca ülkelerimiz arasındaki askeri alandaki iş birliğini de geliştireceğiz. Japonya ve Sovyetler Birliği'nin 1956'da imzaladığı deklarasyonu temel alan bir barış anlaşması için müzakereleri hızlandırarak devam edeceğiz. Bu konuda şubat ayında bakanlar düzeyinde görüşmelerimiz olacak." şeklinde konuştu.  Rusya ve Japonya, İkinci Dünya Savaşı'nın ardından Rusların Kuril Adaları, Japonya'nın ise Kuzey Bölgeleri olarak adlandırdığı toprak parçası konusundaki uyuşmazlık nedeniyle resmi barış anlaşması imzalayamamıştı. Sovyetler Birliği, 1949'da işgal ettiği adalarda yaşayan tüm Japon vatandaşlarını sınır dışı etmişti. Barış anlaşmasının imzalanması için ilk olarak 2014 yılının başında düzenlenen müzakereler ise Ukrayna krizi nedeniyle dondurulmuştu. Söz konusu bölge, Pasifik Okyanusu'nda bulunan Iturup, Kunaşiri, Şikotan ve Habomai adalarından oluşuyor.
22.01.2019 - 20:44
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Siyaset', 'Dış Politika', 'Rusya', 'Japonya']
Rusya ve Japonya "barış"ta anlaşamadı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/rusya-ve-japonya-barista-anlasamadi,6bfyaX06-k-tsodh6QSUPA
Suriye'nin Afrin bölgesinde sürdürülen Zeytin Dalı Harekatı'nın 55'inci gününde şehit düşen Piyade Teğmen Muhammed Kır'ın cenazesi (25), memleketi Erzurum'da, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve 20 bin kişinin katıldığı törenin ardından gözyaşlarıyla toprağa verildi.
DHA
Kayseri 1'inci Komando Tugayı'nda görevli, Erzurum nüfusuna kayıtlı Piyade Teğmen Muhammed Kır, dün şehit oldu. Şehit Teğmen Muhammed Kır'ın cenazesi, bugün sabah memleketi Erzurum'a getirildi. 1'i kız 4 çocuk sahibi annesi Hemra Cömer ve babası Zeki Kır 10 yıl önce ayrılan Muhammet Kır, için ilk kez tarihi Çifte Minareli Medrese önünde cenaze töreni düzenlendi. Yaklaşık 20 bin kişinin katıldığı cenaze namazına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanısıra Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Vali Seyfettin Azizoğlu, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da katıldı. Cenazede şehidin annesi, kardeşleri ve yakınları güçlükle ayakta durdu. Şehit Teğmen Muhammed Kır'ın yakınlarına başsağlığı dileğinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kılınan namaz sonrası bir konuşma yaptı. Erdoğan, şunları söyledi: "Şehidimize Allah'tan rahmet diliyorum. Sevgili Peygamberimize en yakın olan bir makama uğurlayacağımız sevgili Muhammedimiz'e öncelikle bu şehadet makamında inşallah başta ailesi olmak üzere tüm milletimize sabırlar diliyorum. Onlar sevgili Peygamberimize ve Peygamberlere en yakın makamda muamele görecekler. Düşünmesi gereken biziz. Akif merhumun ifade ettiği gibi; 'Ey şehid oğlu şehit istemem benden makber, sana âgûşunu açmış duruyor peygamber.' İnşallah komşu olacaklar. Şehitlerimiz büyük bir mücadeleyi dinimiz, özellikle vatan millet ezanımız için verdiler veriyorlar. Şu anda Muhammedimiz bizi dinliyor. Zira Rabbimiz malum ayeti kerimesinde şöyle buyuruyur; 'Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz. Onlar dirilirdir, siz bilemezsiniz.' Dolayısıyla Muhammedimiz, aslında ismini Mehmetçik Osmanlı Muhammed'i kullanmamış. Olur ya ona uymayan bir şey yapabilir inceltmiş Mehmed'e hatta, Mehemmet demiş. Sonra Mehmet demiş ordumuzun mensuplarına küçük Muhammet anlamına Mehmetçik demiş. İslam dünyasında böyle bir başka asker yok ama bizim Mehmetçiklerimiz var. Rabbim rahmetiyle inşallah tecelli etsin. Rabbim bizlere de bu makamı lütfetsin diyorum. Ruhi için, şehitlerimiz için şu anda terör mücadelesinde olsun özellikle de Afrin ve savaşında rabbim bizlere fethini yakın kılsın diyorum. Çünkü müjdesi var. İnşallan bu mücadelede bize yaklaşıyor diye düşünüyorum." Muhammet Kır'ın cenazesi, kılınan namaz sonrası tekbirler eşliğinde toprağa verilmek üzere Kars Kapı Şehitliğine götürüldü. Bekar olan şehit Teğmen Muhammet Kır'ın cenazesi, burada gözyaşlarıyla toprağa verildi.
16 Mart 2018 Cuma, 17:01
cumhuriyet
null
Erdoğan şehit cenazesinde konuştu: Allah bu makamı hepimize nasip etsin
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/943759/Erdogan_sehit_cenazesinde_konustu__Allah_bu_makami_hepimize_nasip_etsin.html
Bursa’nın Orhangazi ilçesinde bir kamyon ile kamyonetin çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında 4 kişi hayatını kaybetti, 1 yaralandı.
null
Orhangazi ilçesi Bursa-İstanbul yolundaki Küçük Sanayi Kavşağı yakınlarında, İstanbul'dan Bursa istikametine seyreden bir kamyon karşı seride geçip kamyonete çarptı. İki araçta yoldan çıkarken, kamyon devrildi. Kamyonetteki 4 kişi olay yerinde hayatını kaybederken, ağır yaralanan kamyon şoförü de ambulansla hastaneye kaldırıldı. Devrilen kamyonun kaldırılması için çalışmalar sürerken, kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.
06.12.2016 - 23:10
İHA
['Türkiye', 'Trafik Kazası', 'Bursa']
Bursa’da kamyon ile kamyonet çarpıştı: 4 ölü, 1 yaralı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/bursada-kamyon-ile-kamyonet-carpisti-4-olu-1-yarali,EGGbF6n_w0eGHD927T9BBg
İtalya'nın eski başbakanlarından Silvio Berlusconi'nin "bunga bunga" olarak bilinen partilerini ifşa eden kilit tanıklardan Fas asıllı model Imane Fadil'in şüpheli bir şekilde öldüğü ortaya çıktı. Milano Savcılığı, Fadil'in ölümüyle ilgili olarak cinayet şüphesiyle soruşturma açtı. Övgü Pınar'ın haberi.
null
İtalya'nın eski başbakanlarından Silvio Berlusconi'nin "bunga bunga" olarak bilinen partilerini ifşa eden kilit tanıklardan Fas asıllı model Imane Fadil'in şüpheli bir şekilde öldüğü ortaya çıktı. Milano Savcılığı, Fadil'in ölümüyle ilgili olarak cinayet şüphesiyle soruşturma açtı. İtalyan haber ajanslarının savcılık makamlarına dayandırdığı haberlere göre 34 yaşındaki Imane Fadil, 29 Ocak'ta Milano'da hastaneye kaldırıldı. 1 Mart'ta hayatını kaybetti. Fadil'in ölüm haberi ise ancak bugün duyuruldu. İtalyan medyasına yansıyan haberlere göre şiddetli karın ağrısı, şişkinlik gibi şikayetleri olan Fadil, hastanede tedavi altındayken görüştüğü aile üyelerine ve avukatına birileri tarafından zehirlendiğinden kuşkulandığını söyledi. 2011 yılında dönemin başbakanı Berlusconi'nin evinde verdiği partilerden bazılarına katılan Imane Fadil, daha sonra bu partilerin cinsellik içeren detaylarını mahkemede anlatmıştı. Imane Fadil'in "bunga bunga" olarak anılan bu partiler hakkında bir kitap yazmakta olduğu da belirtiliyor. Fadil, geçen yıl Il Fatto Quotidiano gazetesine verdiği mülakatta Berlusconi'nin evindeki ortamı "onlarca kadının katıldığı bir çeşit tarikat" diye tanımlamıştı. Milano Savcılığı soruşturma kapsamında, hastane kayıtları ve otopsi raporunun yanı sıra Fadil'in yazmakta olduğu kitabın taslağını da inceleyecek. Savcı Francesco Greco, İtalyan basınına yaptığı açıklamalarda, zehirlenme ihtimalini de değerlendirdiklerini söyledi. Greco, son günlerinde büyük "eziyet" çektiğini belirttiği Fadil'in hastanedeki tıbbi kayıtlarında "bazı anormalliklere" rastladıklarını da söyledi ancak bununla ilgili detaylı bilgi paylaşmadı.
16.03.2019 - 17:26
haberturk
[]
Berlusconi'nin 'Bunga bunga' partilerini ifşa eden modelin şüpheli ölümü sonrası cinayet soruşturması
BBC
https://www.haberturk.com/berlusconi-nin-bunga-bunga-partilerini-ifsa-eden-modelin-supheli-olumu-sonrasi-cinayet-sorusturmasi-2404543
İngiliz işadamı Branson, uzaya turistik seferlerde kullanılacak "SpaceShipTwo" mekiğinin 1,5 yıl içinde ilk uçuşlarına başlayacağını bildirdi.
null
Virgin Havayolları'nın sahibi İngiliz milyarder Richard Branson, Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'da yatırımcıların katıldığı bir toplantıda yaptığı açıklamada, "SpaceShipTwo'nun inşasını yeni bitirdik. 18 aya insanları uzaya götürürüz" dedi. İsmi Virgin Space Ship (VSS) Enterprise olacak bu mekiğin yolcularının uzay seyahati için 200 bin dolar civarında bir ödeme yapacaklarını belirten Branson, uzaya turistik sefer yapacak ilk ticari şirket olan Virgin Galactic'in şimdiden 6 koltuklu mekikte seyahat için 330 müşteriden 45 milyon dolar topladığını da söyledi. Mühendis Burt Rutan tarafından geliştirilen kompozit malzemeden üretilmiş mekik, ana gemi "Beyaz Şövalye"nin kanatları altındaki ilk deneme uçuşunu mart ayında California çölü üzerinde yapmıştı. Mekik, ana gemiden 16 kilometre irtifada ayrılarak uzaya doğru yol alacak. Turistler uzaya çıktıklarında Dünya'yı mekiğin lombozlarından bakarak gözleyebilecekler. Ünlü milyarder, basın toplantısında yaptığı açıklamada, bundan sonraki aşamada, Ay'a yolculuk gibi uzun seyahatlerde kullanılmak üzere uzayda lüks oteller açmayı planladıklarını bildirdi. "Uzayda oteller açmayı planlıyoruz. Ay'ı seviyoruz" diyen Branson, ayrıca okullar ve üniversitelerin kullanımına yönelik küçük uydular fırlatmakla da ilgilendiğini anlattı.
27.09.2010 - 16:20
null
[]
Turistik uzay seferleri 1.5 yıla başlıyor
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/turistik-uzay-seferleri-1-5-yila-basliyor,p9MBlHrRI0-qnjgfln-v0Q
1950’lerin romantik şarkıcısı, ABD’li ünlü sanatçı Tony Martin 98 yaşında hayatını kaybetti.
null
ABD'li ünlü şarkıcı Tony Martin 98 yaşında Hollywood’da hayata veda etti. Sanatçının yaşlılık nedeniyle yaşama veda ettiği bildirildi. Menajeri ve yakın arkadaşı Stan Schneider sanatçının ölümünden sonra bir açıklama yaparak ‘Huzur içinde öldü’’ dedi. Hayranları Hollywood Şöhret Yolu’na sanatçı için çiçekler bıraktı. 1950-1960’ların romantik sarkıçısı, dansçı Cyd Charisse’yle 60 yıllık evli olan Martin, Hollywood’a gelmeden önce kariyerine San Francisco’da saksafon çalarak başladı. 1930-1940 yılları arasında çekilmiş ‘Follow the Fleet’ ve ‘Casbah’ gibi filmlerde rol aldı. En çok bilinen şarkıları arasında, ‘Stranger in Paradise’, ‘There’s No Tomorrow’, ‘Walk Hand in Hand’ bulunuyor. Martin’in film ve müzik kariyeri 1960’larda son buldu ama sanatçı 90’lara kadar çalışmaya devam etti.
31.07.2012 - 11:59
null
[]
Müzikal yıldızı Tony Martin hayatını kaybetti
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/muzikal-yildizi-tony-martin-hayatini-kaybetti,OGkxYN_O7Um7nyamYOuF7A
Almanya'da Bonn kenti yakınlarındaki Bornheim kasabasında belediyeye ait yüzme havuzuna erkek sığınmacı alınmayacak.
null
Almanya'nın Bornheim şehri idaresinin, erkek sığınmacılara yüzme havuzuna giriş yasağı getirdiği bildirildi. Almanya'nın Bornheim kasabası belediye meclisi üyesi Markus Schnapka taciz şikayetlerinin artması nedeniyle kapalı yüzme havuzunda sığınmacı erkeklere yasak getirildiğini ancak mesajın alınması durumunda yasağın kaldırılacağını söyledi. Yüzme havuzunda çalışanlara ve yüzmeye gelen kadınlara en az 6 kez tacizde bulunulduğuna ve bu tür şikayetlerin artması nedeniyle böyle bir yasak getirildiği iddia edildi. Kuzey Ren Vestfalya eyaletine bağlı Rheinberg am Niederrhein kentinde düzenlenecek karnaval alayı da iptal edildi. Karnaval komitesinden bir yetkili, alay yürüyüşü için güvenliğe ihtiyaçları olduğunu ve kısa zamanda bunu organize edemeyecekleri için yürüyüşü iptal ettiklerini belirtti.
15.01.2016 - 14:50
ntv.com.tr
['Dünya', 'Avrupa']
Almanya'da sığınmacı erkeklere "yüzme havuzu" yasağı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/almanyada-siginmaci-erkeklere-yuzme-havuzu-yasagi,ZJigAXhLTkmOQtiszOaptg
Adalet Bakanlığı, BBP Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazasıyla ilgili 9 kamu görevlisi hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen kararın kanun yararına bozulmasını istedi.
null
Adalet Bakanlığı, BBP Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun yaşamını yitirdiği helikopter kazasıyla ilgili aralarında eski Kahramanmaraş Valisi Mehmet Niyazi Tanılır'ın da bulunduğu 9 kamu çalışanı hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair Yargıtay 6. Ceza Dairesince verilen kararın kanun yararına bozulması talebiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu. Bakanlık, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından, Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazasıyla ilgili dönemin Kahramanmaraş Valisi Tanılır, Vali Yardımcısı Servet Güngör, İl Jandarma Komutanı Sezai Akgün, İl Emniyet Müdürü Necdet Çelikbilek, İl Sivil Savunma Müdürü Hüsamettin Bulut, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Gürsel Aktepe, Emniyet Genel Müdürlüğü TİB temsilcisi Hüseyin Keskinkılıç, Jandarma Genel Komutanlığı TİB temsilcisi Yaşar Kalkan ile Jandarma Genel Komutanlığı Bilgi Sistemleri Teknisyeni Süleyman Akdoğu hakkında Yargıtay 6. Ceza Dairesince verilen kovuşturmaya yer olmadığına yönelik kararın kanun yararına bozulmasını talep etti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın talimatıyla Müsteşar Yardımcısı Selahaddin Menteş tarafından gönderilen kanun yararına bozma talebi yazısında, Yazıcıoğlu ile Erhan Üstündağ, İsmail Güneş, Murat Çetinkaya, Mustafa Kaya İstektepe ve Yüksel Yancı'nın helikopterin düşmesi sonucu öldükleri hatırlatıldı. Bakanlıkça gönderilen yazıda, şüpheliler hakkında görevi kötüye kullanma, ihmali davranış, Türk Arama ve Kurtarma Yönetmeliği hükümlerine aykırı olarak kaza kriz merkezinin olaydan 24 saat sonra oluşturulduğu, arama-kurtarma faaliyetlerinin mevzuata uygun yapılmadığı, kurulan merkezin yetki ve tahsis edilen imkanlar itibarıyla yetersiz kaldığı iddiaları bulunduğu kaydedildi. Yazıda, kaza mahalline ilk 3 saat içerisinde hava aracı sevk edilmediği, arama ve kurtarma faaliyetlerinde görevli Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığının ilk yarım saat içinde telefon sinyalleri ile sinyal alan bazı istasyonlarının çakıştırılması sonucu elde edilecek harita için talepte dahi bulunmadıkları, kolluk kuvvetleri ile sivil savunma uzmanlarının ilk 24 saatteki arama kurtarma faaliyetlerinde isteksiz davrandıkları, kolluk kuvvetlerinin bu süre zarfında dağ zirvesine yönelik çalışmalar yapmadıkları ve araziye yönelen sivil vatandaşlara engel oldukları iddialarına yönelik kamu davası açılması için yeterli delil elde edilemediği gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği belirtildi. Yargıtay 6. Ceza Dairesi tarafından "kovuşturmaya yer olmadığı"na dair karara ilişkin itirazın reddedilerek kararın kesinleştiğinin bildirildiği yazıda, olaya ilişkin Başbakanlık Teftiş Kurulunun hazırladığı rapor anımsatıldı. Yazıda, şüphelilerden eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Aktepe'nin FETÖ mensubu olmak suçundan tutuklu bulunduğu vurgulandı. Kazaya ilişkin Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada şüpheli olarak yer alan ancak haklarında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilen Dursun Özmen, Davut Uçum ve Aydın Özsıcak'ın da FETÖ üyesi olmaktan tutuklandığı aktarılan yazıda, 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sırasında Uçum ve Özsıcak'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik Marmaris'teki suikast timinde bulundukları ifade edildi. Yazıda, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca Yargıtay 6. Ceza Dairesi Başkanlığının kararının bozulması talep edildi.
11.04.2017 - 09:54
Anadolu Ajansı
['Türkiye']
Adalet Bakanlığı'ndan "Muhsin Yazıcıoğlu" talebi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/adalet-bakanligindan-muhsin-yazicioglu-talebi,vbpTs7orm0ae3L77dJcnGQ
Konya'nın Seydişehir İlçe Belediyesi Kurban Bayramı münasebetiyle, canlı hayvan pazarında çalışmalarını tamamladı.
null
Konya’nın Seydişehir İlçe Belediyesi Kurban Bayramı münasebetiyle, canlı hayvan pazarında çalışmalarını tamamladı. Çalışmaların ve hazırlıkların tamamlandığını kaydeden Seydişehir Belediye Başkanı Mehmet Tutal, “Kurban satışı yapmak üzere gelecek olan satıcıların yerlerini hazırladık. Canlı hayvan pazarımız satıcı ve alıcılarımızın hizmetinde. Özellikle Kurban Bayramı arifesinde son 10 gün daha canlı hale gelerek yoğunluk oluşan bu bölgemizde yeni düzenlemeler yaparak, gelecek olan kurbanlıklarımızın yerlerini hazırladık. Canlı hayvan pazarımız hem satıcısı hem de müşterisi yoğun bir pazar. Herhangi bir sıkıntımız yok. Yaptığımız bu çalışmalar vatandaşlarımızın hak ettikleri hizmetin en iyisini almalarını sağlamak ve mübarek Kurban Bayramlarını sorunsuz bir şekilde geçirmeleri içindir. Geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da vatandaşlarımızın Kurban Bayramında sağlıklı ve temiz ortamda kurban kesebilmeleri için imkanlarımızı seferber ettik. Canlı hayvan pazarımız ve kurban kesim merkezimizi halkımızın tüm ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde düzenledik. Kurban pazarımızda Seydişehir Belediyesi tarafından hayvanların sağlığı için veteriner hizmetimiz devam edecek. Kurban pazar alanının hijyeni ve temizliği için ekiplerimiz 24 saat çalışma yürütecek. Kurban kesimi ve çevre temizliği ile ilgili tüm tedbirlerimizi de alıyoruz. Sıkıntılı bir durumun yaşanmaması ve vatandaşlarımızın rahat bir bayram geçirmeleri için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz" şeklinde konuştu. Seydişehir Belediyesi hizmetlerinin tatil süresinde de 7 gün 24 saat devam edeceğini kaydeden Başkan Tutal, “Alo 153 ve whatsapp hattından vatandaşlar yetkili birimlere ulaşabilecek. Seydişehir Belediyesi ekiplerimiz 5 günlük tatil süresince teyakkuzda olacak. Zabıta, temizlik işleri gibi birimler işlerine devam etmekte. Amacımız vatandaşlarımızın ibadetlerini yerine getirirken, bayramı da en güzel şekilde geçirmelerini sağlamak” ifadelerini kullandı. 04 Ekim 2019 Cuma İLGİLİ HABERLER
09 Ağustos 2019 Cuma, 15:31
haberturk
[]
Seydişehir Belediyesi Kurban Bayramına hazır
null
https://www.haberturk.com/konya-haberleri/71033425-seydisehir-belediyesi-kurban-bayramina-hazir
ABD Savunma Bakanı Mattis, "Bizim yönetimimizin kimyasal silah kullanımına karşı verdiği tepkiyi iki defa gördünüz. DAEŞ'i ortadan kaldırmamız gerekiyor. Başkan bu konuda çok açıktı. DAEŞ'in yok olması gerekiyor, bu olmalı" dedi.
null
Savunma Bakanı , 'de rejiminin muhaliflerin bulunduğu bölgeye kimyasal silahları taşıdığı yönündeki haberler üzerine yaptığı değerlendirmede, "Bizim yönetimimizin kimyasal silah kullanımına karşı verdiği tepkiyi iki defa gördünüz" ifadesini kullandı. Bakan Mattis, Pentagon'da ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Joseph Dunford ile düzenlediği ortak basın toplantısında Suriye hakkında açıklamalar yaptı. Mattis, Suriye'de rejimin, muhaliflerin bulunduğu bölgeye kimyasal silahlar taşıdığı yönündeki haberlerin anımsatılması üzerine, "Bizim yönetimimizin kimyasal silah kullanımına karşı verdiği tepkiyi iki defa gördünüz" dedi. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın diplomatik kanallarla Suriye'de rejimin kimyasal silah kullanımının önüne geçmek için Rusya ile irtibat halinde olduğunu kaydeden Mattis, "Dışişleri, aktif olarak Rusya ile iletişim halinde, yakın zaman içerisinde de Rusya'nın bu ihtimalin önüne geçmesi için iletişim kurdular" diye konuştu. ABD Başkanı 'ın, ABD askerlerinin Suriye’den çok yakında ayrılacağı yönündeki sözlerinin hatırlatılması üzerine Mattis, şunları kaydetti:  " 'i ortadan kaldırmamız gerekiyor. Başkan bu konuda çok açıktı. DAEŞ'in yok olması gerekiyor, bu olmalı. İkinci adım olarak DAEŞ’in yerine geçecek yerel birlikleri eğitiyoruz. Üçüncü adım olarak ise önümüzde Cenevre görüşmeleri var, Birleşmiş Milletler'in tanıdığı bu süreç bu savaşı çözmeyi hedefliyor." Bakan Mattis, yerel halkın güvenliği sağlaması durumunda ABD'nin bölgedeki asker sayısını azaltabileceğini sözlerine ekledi.
28.08.2018 - 20:55
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Siyaset', 'Dış Politika', 'Donald Trump', 'DAEŞ', 'Suriye', 'Beşşar Esad', 'ABD']
Mattis'ten Suriye açıklaması
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/mattisten-suriye-aciklamasi,J8exxSXs_UWpNiXflhP_dg
Libya'nın kuzeyindeki Sabrata kenti açıklarında bir teknede 102 kaçak göçmen yakalandı.
null
Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne (UMH) bağlı Deniz Kuvvetleri Sözcüsü Albay Eyub Kasım yaptığı yazılı açıklamada, başkent Trablus'un 60 kilometre batısındaki Sabrata kenti açıklarında büyük bir ahşap teknede bulunan 102 kaçak göçmenin batı sahil bölgesi ekipleri tarafından yakalanarak kurtarıldığını söyledi. Kasım, aralarında 10 kadın ve 5 çocuğun bulunduğu göçmenlerin 3'ünün Pakistanlı, birinin Faslı, çoğunluğunun ise Afrika uyruklu olduklarını aktardı. Teknenin Trablus'un batısındaki Ez-Zaviye Rafinerisi Limanı'na çekildiğini belirten Kasım, insani yardımda bulunulan söz konusu göçmenlerin, Zaviye kentindeki Yasa Dışı Göç Birimi'ne bağlı En-Nasr Sığınma Merkezi'ne götürüldüğünü ifade etti. İtalya, geçen şubat ayı başında Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti ile Akdeniz'in orta kesiminde artarak devam eden yasadışı düzensiz göç ve insan kaçakçılığını önlemeye yönelik bir memorandum imzalamıştı.
20.05.2017 - 17:07
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Akdeniz', 'Afrika']
Libya açıklarında 102 kaçak göçmen kurtarıldı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/libya-aciklarinda-102-kacak-gocmen-kurtarildi,irlgjFsv-kavKZ7IvPj2qA
Çekmeköy, Tuzla, Beylikdüzü, Beyoğlu ve Bayrampaşa'daki sonuçlara itiraz edildi.
null
CHP'li Gürsel Tekin, İstanbul'un 5 ilçesinde seçim sonuçlarına itiraz ettiklerini bildirdi. Gürsel Tekin, CHP Seçim Koordinasyon Merkezi'nde, partisinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı basın toplantısında, bazı ilçelerde seçim sonuçlarının ''başa baş'' gittiğini ifade etti. Tekin, ''Çekmeköy, Tuzla, Beylikdüzü, Beyoğlu ve Bayrampaşa'da sonuçlara itiraz ettik'' dedi.
30.03.2009 - 15:24
Anadolu Ajansı
[]
CHP İstanbul'da beş ilçe için itiraz etti
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/chp-istanbulda-bes-ilce-icin-itiraz-etti,XP_MjAR3cEihHh88AOwGiw
Grup başkanvekilliği görevinden istifa eden Oktay Vural’ın, Meral Akşener'in saflarına katılabileceği ya da genel başkan adayı olabileceği belirtiliyor.
cumhuriyet.com.tr
MHP’de, parti içi muhalefetin 19 Haziran’da yaptığı kurultayla ilgili tartışmalar sürerken Oktay Vural, grup başkanvekilliği görevinden istifa etti. Devlet Bahçeli’nin istifa sonrasında Vural’a, “Siz kararınızı çoktan vermiştiniz” tepkisini verdiği ileri sürüldü. Siyasi kulislerde de Vural’ın istifası “Genel başkan adayı Meral Akşener’in yanına mı katılacak ya da genel başkan mı olacak” sorularını da beraberinde getirdi. Vural ile genel merkezin arası bir grup vekilin hazırladığı “Kurultay 18 Mart 2018’dir” başlıklı deklerasyona imza atmadığı gerekçesiyle gerilmişti. Vural, 20 Nisan’da, sosyal medyadan “genel merkezin kurultay sürecinde tutumunu eleştiren” açıklamalar yapmıştı. Vural, grup başkanvekilliğinden istifasını dün duyurdu. Ancak Vural’ın istifa etmeden önce, pazartesi günü Bahçeli ile bir araya geldiği istifasını deklare ettiği belirtildi. Vural’ın net kararını ise önceki günkü partinin grup toplantısının ardından açıkladığı belirtiliyor. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Vural, “Partinin içinde bulunduğu durumun, yönetim anlayışının yaralayıcı olduğunu gördüm” dedi. Partinin, birlik ve bütünlüğü için çalışma yapılması gerektiğini kaydeden Vural, neden bugünü beklediği sorusuna da “19 Haziran sürecini bekledim” yanıtını verdi. Vural, “Meral Akşener’in safına mı geçeceksiniz” sorusuna yanıt vermekten kaçınırken “Genel başkan adayı olacak mısınız” sorusuna, “Bunlar cevabı olmayan sorular. Bana bazı şeyler atfetmek olmaz” yanıtını verdi. Vural, istifa kararını ilk olarak Bahçeli’ye açıkladı. Vural istifa etmeden önce, önceki günü MHP Grup toplantısı sonrasında Bahçeli ile bir araya geldi. Görüşmede Vural gidişattan duyduğu rahatsızlığı aktardı Bahçeli de “sen zaten kararını çoktan vermiştin, hayırlısı olsun” ifadelerini kullandı. MHP kulislerinde Vural’ın, Bahçeli’nin 17 Haziran’da İzmir’de delegelerle yaptığı iftarda “Bahçeli’yi karşılamadığı, Bahçeli’nin de bu duruma tepkili olduğu ifade ediliyor. Vural’ın istifasını değerlendiren genel başkan adayı Sinan Oğan, “Zannediyorum Oktay Vural da değişimden yana olacaktır. Muhalefet saflarında Oktay beyin yerleri her zaman hazırdır. MHP çok büyük sürprizlere gebe” dedi.
23 Haziran 2016 Perşembe, 09:56
cumhuriyet
null
Bahçeli'den Oktay Vural'ın istifasına ilk tepki: Sen çoktan...
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/555946/Bahceli_den_Oktay_Vural_in_istifasina_ilk_tepki__Sen_coktan....html
Yale Üniversitesi'nde yapılan araştırmaya göre, derideki yağ hücreleri, saçın çıkması için ihtiyaç duyulan kimyasalları içeriyor.
null
ABD'de yapılan yeni bir araştırma, kelliğin nedeni ve yeniden saç oluşumu konusunda ipuçları verdi. Yale Üniversitesi'nde yapılan araştırmaya göre, derideki yağ hücreleri, saçın çıkması için ihtiyaç duyulan kimyasalları içeriyor. Fareler üzerinde yapılan deneylerde, saçlı derideki kök hücrelerin, yağ tarafından kontrol edildiğini gösterdi. Bir tür yağ hücresi zerk edilen farelerde, saç uzamasının hızlandığı görüldü. Araştırma ekibi, çalışmadan elde edilen sonuçların günün birinde kelliği tersine çevirip, yeniden saç çıkmasını sağlamak için kullanılabileceğini söyledi. Bir saç kökünün oluşmaya başladığı sırada etrafında bulunan "öncü" yağ hücrelerinin dört kat arttığını anlatan bilimadamları, yağ hücresi üretemeyen farelerde saçın normal bir döngü içinde oluştuğunu, ancak köklerin bu döngünün "uyku safhasında" hapsolup kaldığını ifade etti. Sağlıklı bir fareden yağ hücreleri alıp, bunu yağ hücresi üretemeyen farenin derisine enjekte eden bilimadamları, iki hafta sonra saç köklerinin oluşmaya başladığını gördü. Bunun sebebi ise, öncü yağ hücrelerinin vücuttaki bir kimyasalı, kökü çevreleyen diğer hücrelere göre 100 kat daha fazla üretmesiydi. Araştırmacılar, bu enjeksiyon işleminden sonra saç köklerinin yüzde 86'sının yeniden saç üretmeye başlayabileceğini açıkladı. Araştırma ekibi, aynı işlemin insanlar üzerinde nasıl bir sonuç vereceğini henüz bilmiyor. Daha önce yapılan araştırmalar, kel erkeklerin kafa derisinin saçlı kısmıyla saçsız kısmında aynı sayıda saç kökü hücresi bulunduğunu ortaya koymuştu.
02.09.2011 - 14:26
Anadolu Ajansı
[]
Kelliğe çare bulundu mu?
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/kellige-care-bulundu-mu,Hj3SrzmfAkmW1kkfAOGWig
Otomobil ve hafif ticari araç satışları Mart'ta yüzde 3.4, yılın ilk üç ayında yüzde 1.5 artış kaydetti.
null
Otomobil ve hafif ticari araç satışları, martta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3.4 artarak 73 bin 802 adete çıkarken, ilk çeyrekte yüzde 1.5 artarak 158,430 adet oldu. Yılın ilk çeyreğinde otomobil satışları yüzde 5.5 artarak 122 bin 310 olurken, hafif ticari araç satışları yüzde 10 azalarak 36 bin 120 adete indi. Mart ayında otomobil satışları yüzde 7.5 artarak 59 bin 798 adet, hafif ticari araç satışları yüzde 9 azalarak 16 bin 547 adet olarak gerçekleşti. Otomotiv Distribütörleri Derneği, bu yıl için 925 bin-975 bin adet olan pazar tahminini değiştirmedi. Bu arada Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) kanalıyla otomotiv ihracatı mart ayında yüzde 18,1 yükselerek 2,9 milyar dolar olarak gerçekleşti.
03.04.2018 - 11:41
ntv.com.tr
['Otomobil', 'Otomotiv', 'Ekonomi']
Otomotiv pazarı martta yüzde 3,4 büyüdü
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/otomotiv-pazari-martta-yuzde-3-4-buyudu,t_dsGEGGN0i29nlRJXmdrQ
Kabine revizyonuyla AB Bakanlığı'nı Mevlüt Çavuşoğlu'na devreden Egemen Bağış, Twitter aracılığıyla veda etti.
null
Yeni kabinenin açıklanmasının ardından kabine dışında kalan AB'den sorumlu Devlet Bakanı Egemen Bağış, Twitter'daki kişisel hesabından makamına veda etti. Başbakan Erdoğan ile yol arkadaşlığına değinen Bağış, "Makamlar geçici ama dava esastır. Millete hizmette makam farkı olmadan Başbakanımıza yol arkadaşlığı yapmak onurdur" dedi. Bağış, Başbakan Erdoğan ile çektirdiği bir fotoğrafı paylaştı. Hükümetin AB konusundaki hedefinde sapma olmadığını ima eden ve AB'den sorumlu Devlet Bakanlığı görevine getirilen Mevlüt Çavuşoğlu'nun en büyük destekçisi olduğunu belirtti. Bağış, "AB Bakanları değişir ama AB sürecimiz süreklidir. Bayrak yarışında @MevlutCavusoglu kardeşimin en büyük destekçisiyim" tweet'ini attı. Bağış ayrıca, AB'den sorumlu yeni Devlet Bakanlığı görevine getirilen Mevlüt Çavuşoğlu ile çekilmiş bir fotoğrafını da paylaştı. Bu arada, memleketi Gaziantep'te Büyükşehir Belediye Başkanlığı nedeniyle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'ndan ayrılan Fatma Şahin de, Twitter hesabından açıklama yaptı. "Partimizin Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak çalışmaya devam edeceğim. Amacım ülkemize Belediye Başkanı olarak hizmet" diyen Şahin'in mesajında, "Yeni Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Ayşenur İslam Hanımefendi'ye içten başarılar diliyor, iyi bir dönem temenni ediyorum. @ailebakanligi'ndaki çalışmalarımız Türkiye'de onlarca yıldır ihmal edilen konulardı. Kusurumuz, eksiğimiz olmuşsa hakkınızı helal edin" ifadeleri de yer aldı.
26.12.2013 - 07:00
null
[]
Egemen Bağış'ın veda mesajı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/egemen-bagisin-veda-mesaji,p_-GQ1TC1UmVSkyLYmmN2g
İstanbul genelinde devam eden yağışların Anadolu yakasında kuvvetli olması bekleniyor.
null
Meteoroloji 1. Bölge Müdürlüğü, İstanbul'da etkili olan sağanağın, Anadolu yakasında kuvvetli olmasının beklendiğini belirtildi. Meteoroloji 1. Bölge Müdürlüğü Bölge Tahmin ve Erken Uyarı Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, İstanbul genelinde devam eden sağanağın Anadolu yakasında yerel olarak kuvvetlenmesinin beklendiği kaydedildi. Açıklamada, ilgililerle vatandaşların oluşabilecek olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması uyarısında bulunuldu.
10.12.2017 - 14:01
Anadolu Ajansı
['hava durumu istanbul', 'istanbul hava durumu', 'İstanbul', 'meteoroloji']
İstanbul'da sağanak etkisini artıracak
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/istanbulda-saganak-etkisini-artiracak,kDUE5XMzDEC9MKtlNnloiA
Prof. Dr. Çavuşoğlu, “Sınavsız geçiş meslek yüksekokulları için cazip değildir, kaldırılmalıdır” dedi.
null
ÖSYM Yürütme Kurulu üyesi Prof. Dr. Abdullah Çavuşoğlu, 2009 yılında toplam 306 bin öğrenciye ulaşan Meslek Yüksekokulları (MYO) kontenjanlarının yalnızca 238 bininin dolduğunu da belirterek, yaklaşık 65 bin kontenjanın boş kaldığını açıkladı. Prof. Dr. Çavuşoğlu, meslek liselerine sınavsız geçiş hakkının, meslek lisesi mezunlarının 1998 yılında başlatılan katsayı uygulamasından dolayı üniversitelere yerleşme oranlarının yüzde 1 civarına düşmesi sonucu 2002’de uygulanmaya başladığını hatırlattı: “Burada bir önceki yıl olan 2001 yılında 118 bin kişinin yerleştiği MYO programlarına bir sonraki yıl meslek liselilerin büyük bir çoğunluğu başvurunca, kontenjanlar 159 bin civarına çıkartılarak MYO’lara neredeyse hiçbir genel liseli kabul edilmemiştir. Yalnızca 430 kişi yerleşmiştir.” Çavuşoğlu, 2003’de ise meslek liselileri MYO’ya sınavsız geçişe rağbet etmediklerini, kontenjanların otomatikman 30 bin azaldığını ve yerleşen oranının ise 130 bine gerilediğini kaydetti. 2004 ve takip eden yıllarda mesleki ve teknik ortaöğretimden mezun olan öğrenci sayılarında artış olmasına rağmen, sınavsız geçiş yapmak isteyen öğrenci sayısında büyük düşüşler görüldüğüne dikkati çeken Çavuşoğlu, 2009’da toplam 306 bin öğrenciye ulaşan MYO kontenjanlarının yalnızca 238 bin’inin dolduğunu ve yaklaşık 65 bin kontenjanın boş kaldığını açıkladı. Prof. Dr. Çavuşoğlu, özellikle 2009’da boş kalan kontenjanların yeni MYO’lar açılmasını zorlaştırdığını ve açılacak programlar konusunda daha seçici davranılmasına yol açtığını belirterek, sınavsız geçişin kaldırılması gerektiğini söyledi: “Boş kalan kontenjanlara sıralama yöntemi ile daha kaliteli öğrenciler yerleşebilir ve diğer öğrencilerin de açıkta kalmamaları sağlanabilir.”  Prof. Dr. Çavuşoğlu, meslek lisesi öğrencilerinin MYO’da aynı okul ve aynı öğretim elemanın karşısında derse başlamasından pedagojik problemler yaşadıklarını da ifade ederek, “Bu durum da ortadan kalkmış olur. MYO’lara sınavla yerleşen öğrenciler okullarına daha fazla kıymet atfeder ve öğrencilerin mezuniyet için harcadıkları zaman ciddi oranda düşebilir” dedi.
13.02.2010 - 12:28
null
[]
‘Sınavsız geçiş kaldırılmalı’
Eğitim
https://www.ntv.com.tr/egitim/sinavsiz-gecis-kaldirilmali,_lTN6CgpC0yoISs6Z3jwSA
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü" dolayısıyla yayımladığı mesajda, gazeteciliğin halkın haber alma ve bilgi edinme hakkına, ülkenin barış, huzur ve güven ortamının güçlenmesine katkı sağlayan en önemli meslek gruplarından biri olduğunu vurguladı.
null
Başbakan Ahmet Davutoğlu, basın ve ifade özgürlüğünün kullanılmasının Türkiye gibi demokratik bir ülkede hayati önem taşıdığını belirterek, "Gazeteciliğin halkın haber alma özgürlüğü dışında belli vesayet odaklarının gündemini ülkeye dayatmak olmadığını da herkesin bilmesi gerekir. Özgürlüklerin kötüye kullanılması ve özellikle terörün ve terör örgütlerinin propagandasını yapma saikiyle hareket etmenin gazetecilik kapsamına girmeyeceğinin altını çizmek isterim" değerlendirmesini yaptı. Meslek etiğine tam bir bağlılıkla, vatandaşların gözü, kulağı ve dili olan tüm basın mensuplarının, demokrasinin güçlenmesinde tayin edici bir rol aldıklarının da göz ardı edilemeyeceğini ifade eden Davutoğlu, basın çalışanlarının karşılaştıkları zorlukları aşmak için alınması gereken tedbirler üzerinde hükümet olarak hassasiyetle durduklarını bildirdi. Akademisyen olduğu 1990'larda köşe yazarlığı da yaparak bu değerli mesleğin içinde olma fırsatı yakaladığını hatırlatan Davutoğlu, şunları kaydetti: "İfade etmek isterim ki, basın ve ifade özgürlüğü benim için vazgeçilmezdir. Bu özgürlüklerin kullanılması Türkiye gibi demokratik bir ülkede hayati öneme haizdir. 2002'den bu yana özgürlük alanlarının genişletilmesinde büyük reformlara imza atan bir iktidar olarak bu özgürlüğün en güçlü teminatı da biziz. Gazeteciliğin halkın haber alma özgürlüğü dışında belli vesayet odaklarının gündemini ülkeye dayatmak olmadığını da herkesin bilmesi gerekir. Özgürlüklerin kötüye kullanılması ve özellikle terörün ve terör örgütlerinin propagandasını yapma saiki ile hareket etmenin gazetecilik kapsamına girmeyeceğinin altını çizmek isterim. Bu özel gün vesilesiyle başta birlikte mesai yaptığımız Başbakanlık muhabirleri olmak üzere ülkemizdeki bütün gazetecileri tek tek tebrik ediyor, Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutluyorum. Evrensel hukuki ve insani değerleri koruyarak, mesleklerini hiçbir baskı ve tazyik altında kalmadan icra eden ve özgürce gazetecilik yapan bütün basın camiasını demokratik gelişmemize yaptıkları katkılardan dolayı kutluyor, bütün gazetecilere hızlı ve doğru haber yarışında başarılar diliyorum. Dünyanın birçok bölgesinde doğru ve eksiksiz habercilik anlayışı ile fedakarca görev yapan, başta Suriye ve Filistin olmak üzere yaşanan acıları dünyaya duyurmak için canını tehlikeye atan ve bu uğurda hayatını kaybeden tüm gazetecileri saygı ve minnetle anıyorum."
10.01.2016 - 16:35
Anadolu Ajansı
['Türkiye']
Başbakan Davutoğlu'dan ''Çalışan Gazeteciler Günü'' mesajı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/basbakan-davutogludan-calisan-gazeteciler-gunu-mesaji,4mKdleorRESXEYzvknzkvg